GÜLHÂNE OTELİ – Zamanımızda dünya yüzünü tutmuş ve “Hippi” denilen kızlı oğlanlı genc hırpânî turistlerin İstanbuldaki 1 numaralı buluşma yeri bir otel ; Gülhâne Parkı civârında bir ara sokakda büyük bir ahşab binâda açılmış olan otelin şöhreti misâfirleri olan Hiiplilerin ağzı ile İskandinavyadan ve İskoçyadan Hindistana kadar yayılmışdır, yabancı Avrupa basınında uzun röportaj yazılarına konu olmuşdur.1969 yılı ocak ayında,yine o civarda,Divan Yolunda ve Sultanahmed etrafında Hippi misâfirhânesi emsâli otellerle birlikde Belediye tarafından teftiş edilmiş, bu milletler arası şöhretli otelin bir “Miskenler Tekkesi” hâlinde olduğu gerekçesi ile “Otel denilebilecek vasıfları sağlanıncaya kadar” kapatılmasına karar verilmişdi.Hippilerin “Tekkemiz” dedikleri otelin işleticileri Belediyenin istediklerini sür’atle yerine getirerek Gülhâne Oteli,pervâsız yaşayışlarının garâbet ve rezaletlerine rağmen şirinlikleri de inkâr edilemez Hippilerine kapusunu yine aç-açmışdır. Bir mektebli hâneberduş olup Hippilerle çok çok yakın alâkalar kurmuş olan Mehmed Gökçınar,ki 1968 – 1969 arasında otuz yaşlarında zekî,yakışıklı,sevimli bir pırpırı genc idi,bu oteli şu kıt’alarla anlatıyor (B.:Gökçınar,Mehmed,cild ,sayfa ; Esrar ,cild 10,sayfa 5361); bâzan ekmek parasını kitaba veren serserinin anadili...

GÜLHÂNE OTELİ – Zamanımızda dünya yüzünü tutmuş ve “Hippi” denilen kızlı oğlanlı genc hırpânî turistlerin İstanbuldaki 1 numaralı buluşma yeri bir otel ; Gülhâne Parkı civârında bir ara sokakda büyük bir ahşab binâda açılmış olan otelin şöhreti misâfirleri olan Hiiplilerin ağzı ile İskandinavyadan ve İskoçyadan Hindistana kadar yayılmışdır, yabancı Avrupa basınında uzun röportaj yazılarına konu olmuşdur.1969 yılı ocak ayında,yine o civarda,Divan Yolunda ve Sultanahmed etrafında Hippi misâfirhânesi emsâli otellerle birlikde Belediye tarafından teftiş edilmiş, bu milletler arası şöhretli otelin bir “Miskenler Tekkesi” hâlinde olduğu gerekçesi ile “Otel denilebilecek vasıfları sağlanıncaya kadar” kapatılmasına karar verilmişdi.Hippilerin “Tekkemiz” dedikleri otelin işleticileri Belediyenin istediklerini sür’atle yerine getirerek Gülhâne Oteli,pervâsız yaşayışlarının garâbet ve rezaletlerine rağmen şirinlikleri de inkâr edilemez Hippilerine kapusunu yine aç-açmışdır. Bir mektebli hâneberduş olup Hippilerle çok çok yakın alâkalar kurmuş olan Mehmed Gökçınar,ki 1968 – 1969 arasında otuz yaşlarında zekî,yakışıklı,sevimli bir pırpırı genc idi,bu oteli şu kıt’alarla anlatıyor (B.:Gökçınar,Mehmed,cild ,sayfa ; Esrar ,cild 10,sayfa 5361); bâzan ekmek parasını kitaba veren serserinin anadili üzerindeki tasarrufu,dostları Hippilerin kendi dillerine vukuufu ölçüsündedir : Saçlı oğlan kirli kız Gülhâne Otelinde Hippilerle yatarım düşer düşmez bir fırsat Bitleri dizi dizi yakada saç telinde Ama kimsede yokdur onlarda bulduğum tat Nazlanma yok korku yok bilmez ar ne pervâ ne Şûlei Muhabbet ışığına olmuşlardır pervâne Türlü keyfe mübtelâ eseri bir sürü genc divâne Gel de bunu sen bizim aynasızlara anlat Fransız Reymonla Jan ingiliz Çarles ile Kitâbı aşk okuruz ezbere kuş diliyle Pazarlığımız götürü ne dirhem var ne hîle Eflâtun Babamızdan aldık desturla ruhsat Gülhâne Otelidir bize cennet köşesi Kapu açık biz uryan yok dikiz endîşesi Paspalından gonceye üç beş şarab şişesi Hem Keremim yanarım hem dağ devirir Ferhad Dolmuş yanık kokusu odalar buram buram Teklifü tekellüf yok ne reca var ne ibram Mâşuklar mâşûkalar olur hediyye ikram Otelcinin aldığı para helâldir katkat Çıplaklar kampı elhak otelimiz her gece Esmer sarışın kumral bak şu yüzlerce bir sürü gence Kimi güli rânâder tâze tâze gül kimisi henüz gonce Gülhâne Otelinde oldum Şeyhül-Arasât El uzatsam ellisi gel deyince tellisi Alberto’su Anet’i ,Alfred’i Alis’i Yetmiş iki mileltin cümleler tûtî dillisi Kızlar Gilman misâli oğlanlar hûri sıfat Gülhâne Otelidir şimdi Bâbil kullesi Doldu Gökçınar Beyin o otelde çillesi Duyduğun top sesleri onun topuk güllesi Olur mu bundan özge bir berduşa saltanat Baş açık yalın ayak geysûdar bir dervişim Kendi gelen nimetle murâdıma ermişim Hippilerimden gayri yok bir düşünce işim Zevk şu anda dem bu dem viz geliyor kâinât Kâlayı hüsnüm ile Güzelliğmin malıyla girdim ortak pazara Hippiler dünyasında odur en sağlam para Kem gözden Hak saklasın gelmeyeyim nazara Kıldan ince kılıçdan keskin geçcidiğim Sırat Alın teri dökmüşüm dönemem artık geri Yüzümde tâze sakal saç unuttu berberi Keşiş miyim molla mı elbet birinden biri Hümâ gibi uçardım takabilseydim kanat Ey Gülhâne Oteli tuttu nâmın cihânı Sâyende ben de oldum bir cihan pehlivânı Çıplak ayaklarımla gönül tahtı sultânı Herkesin kârı değil ehli dil kârı san’at (Yukardaki kıt’alarda B.Olkerin bir az kalem oynattığı kanısındayız) Bürhâneddin OLKER