EN
Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hakkında
İstanbul Ansiklopedisi
Reşad Ekrem Koçu
Web Projesi
Maddeler
❯
8. Cilt: Çir-Diş
DAMAĞASI
“Dam” yakın geçmişe kadar hâneberduşlar argosunda “Hapishâne” anlamında kullanılmışdır; zamanımızda aynı güruhun ağzında hapishâneye “delik”, “kafes”, “kodes” denilmektedir. Toplumun her tabakasından ve cezâi mesunyet taşıyan her yaşdan kimselerin türlü suçlar işliyerek toplandıkları hapishânelerde günlük hayat, fikir adamları için dünyanın her tarafında büyük ve acı bir konu olagelmişdir; bu konu İstanbul Ansiklopedisinin sınırı dışında kalır. Bir hakikattir ki, dünyanın her tarafında, hapishânelerde bir takım kabadayıların diğer mahkumlar üzerinde tahakkümü önlenememiştir; yakın geçmişe kadar işte bu mahbushâne kabayayılarınadır ki “Dam Ağası”, “Damağası” denilegelmiş idi. Damağaları hemen istisnâsız kaatiller arasından çıkmışdır. Burada bilhassa en önemli mesele, mahkûmları haraca kesmiş damağalarının kendi aralarında rekaabet yüzünden büyük hapishâne kavgalır ve hatta cinayetleri, ve damağaların genç mahkûmlar ile olan münâsebetleridir. Herhangi bir suçdan kısa veya uzunca bir zaman için hapishâneye girmiş güzel veya güzelce gençlerin damağaları pençesindeki hayatı, italyan yazarı Tullio Murri’nin “Kürek Cehennemi” adındaki eserinde dehşet verici çıplaklığı ile anlatılmış genç ve dilber Cesarino’nun çilesinin aynı olmuşdur. 1301 ile 1311 arasında (M. 1883-1894) İstanbul Mahbu...
⇓ Devamını okuyunuz...
“Dam” yakın geçmişe kadar hâneberduşlar argosunda “Hapishâne” anlamında kullanılmışdır; zamanımızda aynı güruhun ağzında hapishâneye “delik”, “kafes”, “kodes” denilmektedir. Toplumun her tabakasından ve cezâi mesunyet taşıyan her yaşdan kimselerin türlü suçlar işliyerek toplandıkları hapishânelerde günlük hayat, fikir adamları için dünyanın her tarafında büyük ve acı bir konu olagelmişdir; bu konu İstanbul Ansiklopedisinin sınırı dışında kalır. Bir hakikattir ki, dünyanın her tarafında, hapishânelerde bir takım kabadayıların diğer mahkumlar üzerinde tahakkümü önlenememiştir; yakın geçmişe kadar işte bu mahbushâne kabayayılarınadır ki “Dam Ağası”, “Damağası” denilegelmiş idi. Damağaları hemen istisnâsız kaatiller arasından çıkmışdır. Burada bilhassa en önemli mesele, mahkûmları haraca kesmiş damağalarının kendi aralarında rekaabet yüzünden büyük hapishâne kavgalır ve hatta cinayetleri, ve damağaların genç mahkûmlar ile olan münâsebetleridir. Herhangi bir suçdan kısa veya uzunca bir zaman için hapishâneye girmiş güzel veya güzelce gençlerin damağaları pençesindeki hayatı, italyan yazarı Tullio Murri’nin “Kürek Cehennemi” adındaki eserinde dehşet verici çıplaklığı ile anlatılmış genç ve dilber Cesarino’nun çilesinin aynı olmuşdur. 1301 ile 1311 arasında (M. 1883-1894) İstanbul Mahbushânesinde on yıl yatmış olan Kahveci Nusret’in “Zından Şâirleri” diyecek yerde “Zından Şiirleri” adı ile kaleme aldığı çok orijinal bir antolojinin sonuna eklenmiş mâniler kısmında Damağaları hakkında 14 mâni vardır ki, o devirlerin mahbushâne hayatı bakımından hepsi dikkat ile okunmaya değer: Damğası dir karam akım Şıkırdımlar salkım salkım Tâ beseher uyku haram Sibyan koğuşunda aklım. * Damağasının hayal düşu Delikde sibyan koğuşu İçinde tam elli tünek Telli pullu turna kuşu * Hey damağası hey damağası Sil gözünden çapak pası Şorolular kırıkların Kurarlar bıçkın kumpası * Şorolu mastor olunca Ayırd etmez paspal konca Sarıkızdan haber gelir Damağasına soyununca * Damağaları yağlı kara Gardiyanın aklı para Kodesde gün kavuşunca Zar atılır kırıklara. * Hey damağası damağası hey Her şeb hazır sâkiyle mey Yeni bir mal düşer düşmez Harac mezad sürersin pey * Düzmüş duman anzorotun Sarmış Yusuf misal putun Damağasını sorar isen Kaptanıdır Bahri Lûtun * Damağaları pala bıyık İtlikden gezmezler ayık Her gice bir şorolusu Gelir ki hünkâra lâyık. * Kanlıdır hep damağaları Kurarlar fesad ağları İtlikden yerde sürünür Şalvarlarının ağları * Koğuş koğuş çete çete Damağası denmiş bir ite Hepsinde var birkaç kırık Her an emrine aleste * Külâh kuşak cebken şalvar Turfa yapuk kılığı var Damağaları kaatil gerek Gülmez yüzü taşdan duvar. * Her koğuşda fener yanar Mangalda cezveler kaynar Damağasının keyfi tamam Şorolu kıvırıp oynar * Yemiş ikiyüz kırk ayı Damağası o kıllı ayı Gece gündüz aklı fikri Kuzulardan aslan payı. * Şorolunun gözü kaşı Ayakları şâhin başı Perçemleri çakılları Damağasının tayın aşı. Yine ayni antolojide (B.: Zından Şiirleri) şöyle bir kayıd vardır: “Kudemâyı mahkûminden Sürmeli Baba (Yomralı Kara Veysel) merhumun tarzı kadim üzere ayaklı mânileri görülüp onlar da teberrüken bu mecelleye alındı” deniliyor ki Kırım Harbi sıralarında Halicde kayıkçılık yaparken uygunsuz bir aşk yolunda kaatil olmuş Sürmeli Babanın eski tarz 212 parça ayaklı mânisinin sekizi de damağaları üzerinedir; aslında Sürmeli Baba (Yomralı Kara Veysel) de bir damağası imiş; o sekiz ayaklı mâni de aynı hava altında zehir gibi acı şeylerdir. Yar sana geçdi gönül yar sana.. Ağam Ferhadım dirsin şu duvarı yarsana Kaçarken kaçır beni olayın ben yar sana * Yan yanadır geç gönül yan yana.. Yanyanadır döşeklerimiz Taş Koğuşda yanyana Damağası yapdıkların bana her duyan yana * Yaradı mı geç gönül yaradı mı.. Gel cerrah bir nabzım yokla bak fitil yaradı mı Ağam diye anar mı hiç çıkan o yar adımı * Yaraşur geçdi gönül yaraşur... Damağası damağası tut bir güzel yar aşur Atlas çuha ya çul çaput yar ne giyse yaraşur * Yar acısın geç gönül yar acısın... Damağası damağası tatdın mı yar acısın Sana gayri çıkıp giden şorolu yar acısın. * Uyan yar geç gönül uyan yar... Şafak atmış gün ışınmış damağası dir uyan yar Şu zındanda senden başka yokdur bana uyan yar * Zarlar geçdi gönül zarlar... Damağası bülbülünü hem sever hem azarlar. Zındanda aşk kolay değil düşeş gelmez ise zarlar * Zarlar geçdi gönül zarlar.. Koyma beni sen kumara ters gelir ise zarlar Ağam destan olur dile duvarlara yazarlar. Vâsıf HİÇ
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Vâsıf Hiç
Kod
IAM080379
Tema
Folklor
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 8, sayfalar 4224-4226
Bakınız Notu
B.: Zından Şiirleri
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
  İş birliğiyle
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
KVKK