1895 ile 1890 arasında meşhur ve zengin Dadyan âilesinden bıçkınlık yoluna sapmış, yalın ayak pırpırı kıyâfet tulumbacılarla düşüp kalkmış, kendisi de sandık kolu altına girerek tulumbacılık yapmış, yüz çizgilerinin güzelliği ve vücud yapısının üstünlüğü ile de İstanbul kalenderleri arasında ayrıca büyük bir şöhret olmuş mürâhik bir ermeni gencidir. Dadyanlardan kimin oğlu olduğu, ve hattâ kendi adı da bilinmiyor; omuzdaşlık ettiği tulumbacılar ve meclislerinde bulunduğu külhâni kalender arasında Şâhin Bey lâkabı ile şöhret bulmuştur. Âkibetinin de ne olduğu meçhul bir âvâre delikanlı hakkında tek kayıd, kendisi ile çok yakın bir dostluk kurmuş olan Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzi’nin onun şânında yazdığı bir manzûmedir. TULUMBACI ERMENİ BEYİ BARUTCUZÂDE ŞÂHİN ŞAH MEDHİNDE Pırpırılar şâhı serbülend şehbaz Medhinde ne yazsam ne söylesem az Bir yalın ayaklı keçe külâhlı Beyzâde civandır bıçkınım haylaz Ermeni güzeli Barutcuzâde Şanlı asâletli yangıncı palaz Gamze tîgi berran ebruvan hançer Üstâdı Köroğlu civelek Ayvaz Bir şeb germâbede yangın dönüşü Uryan görmüş idim şûhi geçen yaz Kara duman disem kara perçeme Fûtei gülgûnu alev diye yaz Sebikei sîmden nişan ayaklar Reftârında ne hoş levendâne naz. Hânei virâna eyledim dâvet Minnet câne didi ol yâri tannaz Topuk vura vura eyledi t...

1895 ile 1890 arasında meşhur ve zengin Dadyan âilesinden bıçkınlık yoluna sapmış, yalın ayak pırpırı kıyâfet tulumbacılarla düşüp kalkmış, kendisi de sandık kolu altına girerek tulumbacılık yapmış, yüz çizgilerinin güzelliği ve vücud yapısının üstünlüğü ile de İstanbul kalenderleri arasında ayrıca büyük bir şöhret olmuş mürâhik bir ermeni gencidir. Dadyanlardan kimin oğlu olduğu, ve hattâ kendi adı da bilinmiyor; omuzdaşlık ettiği tulumbacılar ve meclislerinde bulunduğu külhâni kalender arasında Şâhin Bey lâkabı ile şöhret bulmuştur. Âkibetinin de ne olduğu meçhul bir âvâre delikanlı hakkında tek kayıd, kendisi ile çok yakın bir dostluk kurmuş olan Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzi’nin onun şânında yazdığı bir manzûmedir. TULUMBACI ERMENİ BEYİ BARUTCUZÂDE ŞÂHİN ŞAH MEDHİNDE Pırpırılar şâhı serbülend şehbaz Medhinde ne yazsam ne söylesem az Bir yalın ayaklı keçe külâhlı Beyzâde civandır bıçkınım haylaz Ermeni güzeli Barutcuzâde Şanlı asâletli yangıncı palaz Gamze tîgi berran ebruvan hançer Üstâdı Köroğlu civelek Ayvaz Bir şeb germâbede yangın dönüşü Uryan görmüş idim şûhi geçen yaz Kara duman disem kara perçeme Fûtei gülgûnu alev diye yaz Sebikei sîmden nişan ayaklar Reftârında ne hoş levendâne naz. Hânei virâna eyledim dâvet Minnet câne didi ol yâri tannaz Topuk vura vura eyledi teşrif Şıkırdım cilveli tûtii dilbaz Bir kaç dolu çakub şişhâne ile Tâbeseher oldu aşk ile demsaz Şarkılar okudu mestâne yârim Ermeni şîvesi bir tatlı âvaz Ali Paşa narhı üzre muhabbet Tafsîle bir lüzum yok dûri diraz Barutcuzâdenin aşkına ol şeb Haşredek sürerdi olsam sihirbaz. Sormayın kimdir bu yangıncı âfet Kumrii âvâre âhûyi aşkbaz. Güzele her isim yaraşır yâhû Serkis Artin Agob Mıkırdiç Haykaz İsmini zikretmem korkarım zîrâ Pederine söyler rakîbi gammaz Kalenderan ana Şâhin Bey dirler Dadyanlar içinde bir hümâ pervaz. Vâsıf HİÇ