TR
Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
About
Istanbul Encyclopedia
Reşad Ekrem Koçu
Web Project
Entries
❯
Volume 8: Çir-Diş
ÇUBUKLU GAZİNOSUNDA PANDELİNİN SÜNNET DÜĞÜNÜ
Büyük şehirlerin türlü türlü cilveli hayatından örnek vak’alarından biri, Çubuklu Gazinosunun da bir daha göremiyeceği pek tantanalı bir düğün gecesidir. Meşrûtiyetten az önce yanılmıyor isem, 1906 - 1907 yıllarında, gazinonun en parlak devrinde buraya Pandeli adında gaayetle dilber Sakızlı bir rum civanın garson olarak geldiği haberi bizim Üsküdara kadar yayılmışdı. Pandeli hakikatte de peripeyker bir şeydi; milletine has türlü işve ve cilveye sâhib oldukdan başka, güm güm topuk vurarak levendâne reftâr ile kâkül dökerek, gamza ucuyla bakarak, belinden kuşak ucu sarkıtarak, arada kaş çatarak, kaş üstüne fes yıkarak bıçkınlık nümayişlerini gereği gibi tahsil etmişdi. Kalenderlik havasına kapılarak Pandeli için lâtife yollu bir şarkı yazmış idik: Dal fesini koymuş şahin başına Kara kâkülleri dökmüş kaşına Gümüş pençesinden aldım da kadeh On yedi on sekiz biçdim yaşına Mestâne mestâne mürdüm gözleri Gülden güzel ânın rûyi ahmeri Topuklu çapkınım urum dilberi On yedi on sekiz biçdim yaşına Sakız mahbubudur güzel Pandeli Bir ay olmuş Çubukluya geleli Mümkin mi görüp de olmamak deli On yedi on sekiz biçdim yaşına Soz yok bıçkın çalım afi cakaya Çakır pençesini atar yakaya Gelin görün geçin bizim yakaya On yedi on sekiz biçdim yaşını Açıldım o şûhe âheste beste Gel utanma Vâsıf bi...
⇓ Read more...
Büyük şehirlerin türlü türlü cilveli hayatından örnek vak’alarından biri, Çubuklu Gazinosunun da bir daha göremiyeceği pek tantanalı bir düğün gecesidir. Meşrûtiyetten az önce yanılmıyor isem, 1906 - 1907 yıllarında, gazinonun en parlak devrinde buraya Pandeli adında gaayetle dilber Sakızlı bir rum civanın garson olarak geldiği haberi bizim Üsküdara kadar yayılmışdı. Pandeli hakikatte de peripeyker bir şeydi; milletine has türlü işve ve cilveye sâhib oldukdan başka, güm güm topuk vurarak levendâne reftâr ile kâkül dökerek, gamza ucuyla bakarak, belinden kuşak ucu sarkıtarak, arada kaş çatarak, kaş üstüne fes yıkarak bıçkınlık nümayişlerini gereği gibi tahsil etmişdi. Kalenderlik havasına kapılarak Pandeli için lâtife yollu bir şarkı yazmış idik: Dal fesini koymuş şahin başına Kara kâkülleri dökmüş kaşına Gümüş pençesinden aldım da kadeh On yedi on sekiz biçdim yaşına Mestâne mestâne mürdüm gözleri Gülden güzel ânın rûyi ahmeri Topuklu çapkınım urum dilberi On yedi on sekiz biçdim yaşına Sakız mahbubudur güzel Pandeli Bir ay olmuş Çubukluya geleli Mümkin mi görüp de olmamak deli On yedi on sekiz biçdim yaşına Soz yok bıçkın çalım afi cakaya Çakır pençesini atar yakaya Gelin görün geçin bizim yakaya On yedi on sekiz biçdim yaşını Açıldım o şûhe âheste beste Gel utanma Vâsıf bir bûse iste Dimez mi Pandelim Paşam oriste On yedi on sekiz biçdim yaşına. Bir gün Üsküdara: “Çubukludaki Pandeli müslüman olmuş, bu gece gazinoda sünnet düğünü varmış!” diye bir haber geldi, hemen adam gönderip tahkik ettirdik ki, doğru. Kadim an’aneye uyarak Üsküdar tulumbacıları hemen para topladılar, oğlana bir gümüş saat ile gümüş köstek hediye alıp aralarından seçdikleri ağırbaşlı üç tulumbacıya verip düğün yerine gönderdiler, kaafileye bu günahkâr da katıldı. Rum garsona şehzâdelere lâyık bir sünnet döşeği kurulmuş, neşesinden uçan Pandelinin güzelliği de nûru iman ile kat kat artmış, peltek, tatlı, urum ağzı ile : “Ben zâten müslüman oğluyum, babam Cezayirli bir gemici imiş, anamla beni alıp o tarafa götürecekmiş ama gemisi ile fırtınaya tutulup batmış, kaybolmuş” diye anlatıyordu. Düğünün nimetleri gazinodan sokağa taşmış, rıhtım boyuna bile hasırlar serilip sofralar kurulmuşdu. Meselenin aslı sonra öğrenildi, Mısırlı bir dul hanım güzel oğlana gönül vermiş, araya kılavuz simsar koyarak “müslüman olursa evleneyim, paşamın yerine baş köşeye oturtayım” demiş. Pandeli de teklifi hemen kabul etmiş, sünnet düğününü de hanım yaptırmış, Pandeliye de Mustafa Elif adını koymuş; düğünün haftasına Hanımın Elif Beyi alarak Mısıra götürdüğü duyuldu. Sûri hitanında mestânelikle Atalım aşkına nârayı hey hey On sekiz yaş ve hem cevherle târih “Bak garson Pandeli oldu Elif Bey.” 1306 + 18 = 1324 (M. 1906) Vâsıf HİÇ
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Vâsıf Hiç
Identifier
IAM080214
Theme
Other
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 8, pages 4146-4147
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
In collaboration with  
Rights Statement
Cookie Policy
LPPD