İstiklâl Savaşı ve Anadoluda Yunanlılara karşı kesin büyük türk zaferinden sonra 1923 de İstanbul’un kurtuluşuşunda Millî Ordunun başında İstanbul’a girmiş kumandan, ünlü bir generalimiz; 1876 da Selânikte doğdu; Mustafa Bey adında bir zâtin oğludur; 1901 de Harbiyeden kurmay yüzbaşı rütbesi ile çıkarak ordu hizmetine girdi Arnavudlukda Görüce redif taburuna tayin edildi, 1902-1903 yıllarında Karaçuva ve Pirlepe bölgesinde eşkiyâ tâkiblerinde bulundu, 1908 inkilâbından sonra binbaşı rütbesi ile İstanbul’da avcu tabur kumandanı oldu, az sonra kaymakam, 1911 de 14. Tümen kurmay başkanı olarak Balkan Harbiye, 1914 7. Tümen kurmay başkanı olarak Birinci Cihan Harbine katıldı, muhtelif cebhelerde, ve Çanakkalede bulundu, üstün askerliği ile yarbay miralay oldu, 1920 de 49. Tümen komutanlığı ile Kırklarelinde bulunur iken Anadoluya geçerek Millî Mücadeleye katıldı. 1921 de 15. Tümen komutanlığına tayin edildi, Eskişehir ve Sakarya muhârebelerinde bulundu, General oldu, bir ara Ankara merkez komutanlığında, Adana bölgesinin Fransızlardan alınmasında tesellüm heyeti başkanlığında bulundu; 1922 de korgeneral ve 3. Kolordu komutanı oldu, Başkumandanlık Meydan Muharebesine bu kolordunun başında katıldı, kesin zaferin tahakkukunda Eskişehir ve Bursa havalisindeki düşman kuvvetlerini imhâ der...

İstiklâl Savaşı ve Anadoluda Yunanlılara karşı kesin büyük türk zaferinden sonra 1923 de İstanbul’un kurtuluşuşunda Millî Ordunun başında İstanbul’a girmiş kumandan, ünlü bir generalimiz; 1876 da Selânikte doğdu; Mustafa Bey adında bir zâtin oğludur; 1901 de Harbiyeden kurmay yüzbaşı rütbesi ile çıkarak ordu hizmetine girdi Arnavudlukda Görüce redif taburuna tayin edildi, 1902-1903 yıllarında Karaçuva ve Pirlepe bölgesinde eşkiyâ tâkiblerinde bulundu, 1908 inkilâbından sonra binbaşı rütbesi ile İstanbul’da avcu tabur kumandanı oldu, az sonra kaymakam, 1911 de 14. Tümen kurmay başkanı olarak Balkan Harbiye, 1914 7. Tümen kurmay başkanı olarak Birinci Cihan Harbine katıldı, muhtelif cebhelerde, ve Çanakkalede bulundu, üstün askerliği ile yarbay miralay oldu, 1920 de 49. Tümen komutanlığı ile Kırklarelinde bulunur iken Anadoluya geçerek Millî Mücadeleye katıldı. 1921 de 15. Tümen komutanlığına tayin edildi, Eskişehir ve Sakarya muhârebelerinde bulundu, General oldu, bir ara Ankara merkez komutanlığında, Adana bölgesinin Fransızlardan alınmasında tesellüm heyeti başkanlığında bulundu; 1922 de korgeneral ve 3. Kolordu komutanı oldu, Başkumandanlık Meydan Muharebesine bu kolordunun başında katıldı, kesin zaferin tahakkukunda Eskişehir ve Bursa havalisindeki düşman kuvvetlerini imhâ derecesinde temziledi; 1923 de Lozan Andlaşması sonunda kolordusu ile İstanbul’un işgal kuvvetlerinden tesellümüne memur edildi, 5 ekim 1923 Cuma günü İstanbul’a varan kıt’alarımız geceyi Pendik, Bostancı ve İçerenköyünde geçirerek ertesi cumartesi günü, 6 ekim 1923 de Göztepede birleşerek İstanbul’luların coşkun gösterileri arasında İstanbul’a girdi. General Şükrü Nâilî Gökberk o günden sonra büyük şehir halkının, Atatürk’den sonra sonsuz sevgi ile bağlandığı bir komutan oldu, kolordusunun başında İstanbul’da on sene kaldı: 1924 de, o devrin kanunlarını verdiği imkân ile askerî görevini de muhafaza ederek Kırklarelinden mimllet vekili seçildi. 1933 de ordudan emekliye ayrıldı, 1935 de İstanbul milletvekili oldu. 25 kasım 1936 da kurtuluş bayramında bulunmak üzere gittiği Edirnede kalb sektesinden vefat etti, nâşi ertesi gün İstanbul’a getirilerek “yediden yetmişine” bütün İstanbul’lular tarafından karşılandı, 27 kasım cuma günü Sirkeci Garından alınarak Gülhâne Askerî Hastahanesinden başlayan askerî bir tören ile, namazı Bayazıd Camiinde kılındıktan sonra Edirnekapı Şehidliğine defnedildi. Felsefe doktoru olan büyük oğlu Mâcid Gökberk, bu satırların yazıldığı sırada İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin felsefe bölümünde kürsü sahibi seçkin bir profesör idi. Bibl. : İbrahim Alâeddin Gövsa, Türk Meşhurları, Fethi Tevetoğlu, Türk Ansiklopedisinde Gökberk maddesi.