Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
GÖKAY (Fahreddin Kerim
İstanbul Üniversitesi Tıb Fakültesinde ordinarius profesörlüğe kadar yükselmiş nöro psikiyatri mutahassısı bir ilim adamı, ve büyük elçilik, İstanbul Belediye başkanlığı ve vâliliği, ve bakanlıklar yapmış bir devlet adamı; hem mesleki hem siyâsî yazıları ile tanınmış bir yazar, biri Göztepede evinin yanında ve diğeri Alemdağı Köyünde halkın meccanen tedavi edildiği iki poliklinik ile Cağaloğlunda Türbedar Sokağında kendi kütübhânesini vakfederek gençler için ve halk için bir çalışma yeri ve okuma yeri, umumî kitablık kurmuş ve oraları yaşatmak için bir vakıf tesisi yapmış bir hayır sâhibi; 1900 de Eskişehirde doğdu.
Manifatura ticâreti ile meşgul Hacı Kerim Efendinin yedi evlâdının en büyüğüdür, diğer kardeşleri Lütfiye Hanım (muallim, ev kadını). Vasfiye Hanım (ev kadını), Nureddin Gökay (önce manifatura tüccarı, sonra matbaacı, Nurgök Matbaası sâhibi), Sadeddin Gökay (Hâkim, avukat), Meşkûre Hanım (öğretmen, kütübhâneci), Hüsameddin Gökay (beyin cerrâhisi mütahassısı operatör, profesör) dır.
Babası Hacı Kerim Efendi aslen Kırımlıdır, Kerç kasabasındandır. Önce Kırımdan Dobrucaya hicret etmiş, 1876 dan sonra Türkiyeye gelmiş ve Eskişehirde yerleşmiş idi, amıcası Abdüssettar Efendi de fıkıh müderrislerinden olub Mecelle Şârihi diye anılmış ünlü bir bilginimizdir. Hacı Kerim Efend...
⇓ Devamını okuyunuz...
İstanbul Üniversitesi Tıb Fakültesinde ordinarius profesörlüğe kadar yükselmiş nöro psikiyatri mutahassısı bir ilim adamı, ve büyük elçilik, İstanbul Belediye başkanlığı ve vâliliği, ve bakanlıklar yapmış bir devlet adamı; hem mesleki hem siyâsî yazıları ile tanınmış bir yazar, biri Göztepede evinin yanında ve diğeri Alemdağı Köyünde halkın meccanen tedavi edildiği iki poliklinik ile Cağaloğlunda Türbedar Sokağında kendi kütübhânesini vakfederek gençler için ve halk için bir çalışma yeri ve okuma yeri, umumî kitablık kurmuş ve oraları yaşatmak için bir vakıf tesisi yapmış bir hayır sâhibi; 1900 de Eskişehirde doğdu.
Manifatura ticâreti ile meşgul Hacı Kerim Efendinin yedi evlâdının en büyüğüdür, diğer kardeşleri Lütfiye Hanım (muallim, ev kadını). Vasfiye Hanım (ev kadını), Nureddin Gökay (önce manifatura tüccarı, sonra matbaacı, Nurgök Matbaası sâhibi), Sadeddin Gökay (Hâkim, avukat), Meşkûre Hanım (öğretmen, kütübhâneci), Hüsameddin Gökay (beyin cerrâhisi mütahassısı operatör, profesör) dır.
Babası Hacı Kerim Efendi aslen Kırımlıdır, Kerç kasabasındandır. Önce Kırımdan Dobrucaya hicret etmiş, 1876 dan sonra Türkiyeye gelmiş ve Eskişehirde yerleşmiş idi, amıcası Abdüssettar Efendi de fıkıh müderrislerinden olub Mecelle Şârihi diye anılmış ünlü bir bilginimizdir. Hacı Kerim Efendi de medrese tahsili görmüş fakat tamamlayıp ilmiyeye intisab etmemiş belediye ve maarif meclisleri üyeliklerinde bulunmuş, Trabzon ve Vanda ıslahâta memur bir heyete mümeyyizlikle katılmlş, Eskişehire döndüğünde memuriyetden ayrılarak manifatura ticareti ile iştigaale başlamışdır. Sonra mağazasını İstanbul’da Mercan Yokuşunda bir yere nakletmiş ve ikinci oğlu Nureddin ile birlikde çalışmışdır. Hacı Kerim Efendi 1959 da vefat etti, kabri Sahrâyicedid Mezarlığındadır.
F. Kerim Gökayın annesi Hacı Azize Hanım Dobrucanın köklü bir âilesinden Şeyh Mehmed Efendinin kızıdır. Dobrucadan Türkiyeye hicretlerinde Eskişehirde yerleşmiş ve Hacı Kerim Efendi ile orada evlenmişlerdir, 1967 de vefat etti ve zevcinin yanına defnedildi.
Okula Eskişehirde başlayan F,K. Gökay İstanbul’a gelerek Rehberi İttihad ve Menbaül İrfan idâdilerinde okudu, birincilikle diploma alarak 1917 de İstanbul Dârülfünunu (Universitesi) Tıb Faküdtesine girdi. Daha fakültede talebe iken 1919 da Toptaşı Timarhânesi, akıl hastahânesine yardımcı asistan tayin edilmişdi. 1922 de Tıb Fakültesini bitirdi. Hastahânede baş hekimi ve müdürü ve eski Gülhânede hocası olan Dr. Prof. Mazhar Osman kendisine ayrıca asabiye ve akliye ihtisas sertifikası verdi. Avrupaya giderek 1922-1924 arasında Münih, Hamburg ve Viyada ihtisasını ilerletti. 1924 de İstanbul Asabiye ve Akliye Hastahânesi tecrübî ruhiyat laboratuvarı şefliliğine tayin edildi, ve aynı yılı içinde hastahânenin Toptaşından Bakırköyüne nakli işinde bil fiil çalışdı.
Bakırköyündeki binâ Birinci Cihan Harbinden önce aslında kışla olarak yapılmışdı, adı da Reşadiye Kışlası idi. Mütâreke yıllarında Fransızlar tarafından işgal edilmişdi. İstanbul’un işgalden kurtuluşunda Fransızlar harab bir şekilde bırakmışlardı, öylesine ki bir sığır ahırı olmuşdu.
Bu nakil, temizleme ve yerleşme işinde genc laboratuvar şefine, kendisini bu işe memur eden başhekim Mazhar Osmandan başka o devrin merkez kumandanı miralay Âtıf Beyin, millî savunma bakanı Kâzım Özalp’ın ve sıhhiye vekili Refik Saydamın mânevî yardımları olmuşdu.
1926 da bir müsabaka imtihanı ile İstanbul Tıb Fakültesi akliye seririyâtı profesör yardımcılığına (Profesör Râşid Tahsin Bey) tayin edildi. 1933 de Üniversite reformunda Tıb Fakültesinde psikiyatri profesörü oldu. O tarihten 1949 yılına kadar sağlık ve maarif şûraları üyeliklerinde bulundu, ve Trızim dalında da çalışdı. Avrupada toplanan meslekî kongrelerde Türkiyeyi temsil etti.
1941 de Ord. Prof. H. Diker’in emekliye ayrılması üzerine (B.: Diker, Hayreddin, cild 8, sayfa 4550) profesörler kurulunca ittifakla sinir hastalıkları kürsüsü ordinarius perofesörü seçildi.
1946 da Milletlerarası İçki Düşmanları Birliği, 1948 de Milletlerarası Akıl Sağlığı Birliği icrâ komiteleri üyeliklerine seçildi.
24 Ekim 1949 da İstanbul vâli ve belediye başkanlığına tayin edildi ve o iki sorumlu mevkide 1957 yılı sonuna kadar uzun bir süre kaldı, ve büyük şehrin tarihinde unutulmaz hizmetleri görüldü (B.: İstanbul)
23 kasım 1957 de Bern Büyükelçiliğine tayin edildi, bu görevinde de 2 temmuz 1960 tarihine kadar kalarak o tarihde Dışişleri Bakanlığı yüksek müşâvirliği ile yurda döndü.
Demokrat Partiyi iktidardan deviren hükûmet darbesinden sonra, vâliliği ve belediye başkanlığı zamanında olmuş müessif 6/7 eylül vak’asından sorumlu tutularak 3 ekim 1960 da tevkif ve Yassıada Mahkemesine sevk edildi. 3 ocak 1961 tarihine kadar Yassıadada kaldı. Mâdud vak’anın çıkmasında sorumluluğu olmadığı meydana çıkdı ve beraat etti.
1961 seçimlerinde Yeni Türkiye Partisinin adayı olarak İstanbul milletvekili seçildi, İmar ve İskân Bakanı (temmuz 1962- kasım 1963) ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı (kasım 1963-ocak 1964) oldu. 1970 de siyasî hayatdan tamamen çekildi.
Meslekî, idârî ve teşriî vazifelerinin dışında muhtelif tarihlerde şu hizmetlerde bulundu: 1951-1960 Dünyâ Göçmenler Birliği reisi (hâlen şeref başkanı), Roma Tiberina Akademisi üyeliği, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü Halk Efkârı Kürsüsü profesörlüğü (1965), Yüksek Gazetecilik Okulunda aynı dersin öğretmenliği (1966), Londra Milletlerearası Sosyal Psikiyatri Kongresi başkan vekilliği (1964), Avrupa Konseyi Teşriî Meclis üyeliği, hâlen müşâvirliği.
Türkiyede alkollü içki düşmanlarının arasında konuşma yetkisi ilmî hüviyetine dayanmış en ünlü bir simâdır, Yeşilay Cemiyetinin kurucularından olub uzun bir süre başkanlığında bulunmuşdur, hâlen fahri başkanıdır.
Kitab, kongrelere sunulmuş tebliğler ve raporlardan mürekkeb büyüklü küçüklü ikiyüze yakın eseri vardır, başlıcaları şunlardır: “Erken Bunama” (1934), “Çalışma Kudretinin Psikozlardaki Değişimi” (1935), “Ruh Hastalıkları” (1936), “Cinsî Kudretin İnsan Hayatı Üzerinde Tesirleri” (1941), “Firengi Deliliği” ve “İçki Deliliği” (1934), “Esrar ve Alkolizm Problemleri”, “Sinir Hastalıkları”.
Bir çok eseri de yabancı dillerde dillerde yazılmış ve yabancı illerde yayınlanmışdır. Yeşilay ve Tıb Dünyası dergilerini kurmuş, birincisini bir süre sonra Yeşilay Cemiyetine devretmiştir, Tıb Dünyasını el’an çıkarmaktadır. O dergiler ile Milliyet, Cumhuriyet, Yeni İstanbul ve İstanbul’un Sesi gazetelerinde, çoğu ihtisası ile ilgili pek çok makaleleri yayınlanmışdır.
Almamnya, Fransa, İspanya, İtalya, Libya, Pâkistan, Ürdün, Yugoslavya ve Yunanistan devletleri tarafından verilmiş nişanların hâmilidir.
1927 de çok kibar bir âilenin kızı ve türk kadınlığının yüz akı Nilüfer Hanımla evlenmişdir, çocukları olmamışdrır.
Bibl. : Dr. Fahreddin Kerim Gökay’ın Haltercemesi, 1950; Türk Ansiklopedisi; Kim Kimdir Ansiklopedisi.
Ord. Prof. Fahreddin Kerim Gökay
(Resim : Sabiha Bozcalı)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM110691
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 11, sayfalar 7068-7069
Not
Görsel: cilt 11, sayfa 7068
Bakınız Notu
B.: Diker, Hayreddin, cild 8, sayfa 4550; B.: İstanbul
Bibliyografya Notu
Bibl. : Dr. Fahreddin Kerim Gökay’ın Haltercemesi, 1950; Türk Ansiklopedisi; Kim Kimdir Ansiklopedisi.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.