Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
GÖBEK TAŞI
Hamamların yıkanma yerinin tam ortasında, ve orta büyük kubbenin tam altında mermerden yüksekce sed’in adı; klâsik planlı bir Türk hamamında, dolayısı İstanbulun bütün büyük çarşı hamamlarında “Göbek Taşı”, 8 köşeli bir sed olup, etrafında 8 mekân vardır, bunlardan dördü, yıkanma yerinin dört köşesine yerleştirilen 4 halvettir. Eskiden halvetler ayrıca birer tahta küpü ile de kapanırdı, zamanımızda tahta kapu yerine, müşteri girdikde, kapu boşluğuna bir peştamal gerilerek mahremiyeti sağlanmaktadır. Diğer dört mekândan biri, soğuklukdan yıkanma yerine açılan kapu önündeki boşlukdur, bâzan buraya da bir kurna yerleştirilir. Diğer üçü, halvetler arasındaki boşluklardır, bu üç boşluk da birer açık yıkanma yeri olup “Sofa” denilir.
Göbek Taşı, sıcak su yolları ile sureti mahsusada ısıtılmış bir seddir.
Bu klâsik plana uymayan hamamlar da vardır; meselâ, Saraçhânebaşında Çandarlı İbrâhim Paşa tarafından XV. Yüzyıl sonlarında yapdırılmış, ve hem bânisinin hem de semtinin adına nisbetle anılan, 1943 - 1945 arasında Atatürk Bulvarı açılırken İstanbula şehircilik mutahassısı olarak getirilmiş, Bizans eserlerinin hayrânı koyu katolik mühendis Prost’un işâreti ile yıkılan ve Türk hamam yapısının şaheserlerinden olan hamamda göbek taşı, dört köşeliydi, ve ortada olmayıp yıkanma yerinin kıble...
⇓ Devamını okuyunuz...
Hamamların yıkanma yerinin tam ortasında, ve orta büyük kubbenin tam altında mermerden yüksekce sed’in adı; klâsik planlı bir Türk hamamında, dolayısı İstanbulun bütün büyük çarşı hamamlarında “Göbek Taşı”, 8 köşeli bir sed olup, etrafında 8 mekân vardır, bunlardan dördü, yıkanma yerinin dört köşesine yerleştirilen 4 halvettir. Eskiden halvetler ayrıca birer tahta küpü ile de kapanırdı, zamanımızda tahta kapu yerine, müşteri girdikde, kapu boşluğuna bir peştamal gerilerek mahremiyeti sağlanmaktadır. Diğer dört mekândan biri, soğuklukdan yıkanma yerine açılan kapu önündeki boşlukdur, bâzan buraya da bir kurna yerleştirilir. Diğer üçü, halvetler arasındaki boşluklardır, bu üç boşluk da birer açık yıkanma yeri olup “Sofa” denilir.
Göbek Taşı, sıcak su yolları ile sureti mahsusada ısıtılmış bir seddir.
Bu klâsik plana uymayan hamamlar da vardır; meselâ, Saraçhânebaşında Çandarlı İbrâhim Paşa tarafından XV. Yüzyıl sonlarında yapdırılmış, ve hem bânisinin hem de semtinin adına nisbetle anılan, 1943 - 1945 arasında Atatürk Bulvarı açılırken İstanbula şehircilik mutahassısı olarak getirilmiş, Bizans eserlerinin hayrânı koyu katolik mühendis Prost’un işâreti ile yıkılan ve Türk hamam yapısının şaheserlerinden olan hamamda göbek taşı, dört köşeliydi, ve ortada olmayıp yıkanma yerinin kıble tarafındaki duvarına bir kenarından dayanmış, o duvarda bir de mihrab bulunmakta idi. Yıkanmış ve abdest almış bir müslüman, göbek taşında namaz kılabilirdi (B.: Hamam; İbrâhim Paşa Hamamı).
Hamama giren kişi önce göbek taşında bir müddet oturur, veya uzanıp yatar ve terler, ondan sonradır ki dellâk gelerek bir sofa veya halvet kurnasında kendisine kese sürer.
Çarşı hamamlarımızın kadim geleneklerindendir, dellâklar müşterilerine kese ve sabun sürdükden, müşterisini yıkadıktan sonra, arzu ettikleri takdirde, vücudlarını da oğuşdururlar, masaj yaparlar; masaj da ekseriya göbek taşı üstünde yapılır. Göbek taşına serilmiş bir peştamal üzerine uzanmış olan müşterisini, dellâk, ayakda ve rahatlıkla oğuşdurur. Halvetde yapılan masajlarda ise, müşteri yere serilen bir peştemala uzanacağında dellâk diz çökmek zorunda kalır, işini de ayakda olduğu kadar rahatlık ile göremez.
Sabahcı hamamlarda ise Göbek Taşı, gece yatısına gelmiş müşterilerin, bellerinde birer peştamal ile çıplak, balık istifi hâlinde uzanıp uyudukları yerlerin en müteberi sayılır.
İstanbul hamamlarında, çılgın mirasyedilerin, yüksek ücretlerle hamam kapatıp, ve yârânı ile, avenesi, dalkavukları ile soyunarak sofalarda işret sofraları kurdurtur, ve göbek taşında çıplak köçekler oynatırdı. Geçen asır başlarında yaşamış Galata Mahkemesi vekaayi kâtibi Kanbur Süleyman Efendi öylece eğlenir bir adam olarak tanınmıştır (B.: Süleyman, Kanbur).
İstanbul hamamları için yazılmış destanlarda Göbek Taşından dâimâ bahsedilmişdir :
Üsküdarda Büyük Hamam
Göbektaşı bir pâk mermerden alan
İçeri girince gel bir yol uzan
. . . . . . . . . . . .
Fındıklıda Müftü Hamamı
Ey yârânı safâ, meşreb yoldaşı,
Pâzârı hüsündür bu Göbektaşı.
Okunur “Meşâkı Uşşâk” kitâbı,
Cem olub güzeller, ilim erbâbı.
Aşağıdaki kıt’a geçen asır sonlarında yaşamış kalender halk şâiri Erzurumlu Âşık İbrahimindir :
Kavakyeli başında
Henüz yirmi yaşında
İşmar çatık kaşında
Bir fetâ yatar idi
Gördüm göbektaşında.
Göbek Taşında dellâk eli ile masaj
(Gazetede yayınlanmış resimden S. Bozcalı eli ile)
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM110678
Tema
Diğer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 11, sayfalar 7059-7061
Not
Görsel: cilt 11, sayfa 7060
Bakınız Notu
B.: Hamam; İbrâhim Paşa Hamamı; B.: Süleyman, Kanbur
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.