Hâkim, avukat ve muallim; 1881 de Üsküdarda doğdu, Beykozlu Hâkim Salih Efendinin oğludur; ilmiyeden yetişmiş olan Salih Efendi Beykozda yerleşmiş Varnalı Şeyh Yayha Efendinin oğlu olub o zat da uzunca bir süre Karaburun Tekkesi şeyhliğinde bulunmuşdur. Anası Emine Sabîre Hanım ilmiye ricâlinden Esad Efendinin kızıdır. İlk ve orta tahsilini Üsküdarda yapdı, Üsküdar idadisinden mezun olarak 1898 de kâtiblikle adliye sicil kalemine girdi ve aynı Hukuk Mektebine devama başladı ve 1903 de üstün başarı ile diploma alarak, Hukuk Mektebinin ders programına uygun “Rehberi İlmî Ferâiz” isminde mîras’a dâir ilk eserini neşretti, yine o yıllarda Üsküdarda Yeniçeşmede “Füyuzâtı Osmâniye” adında ibtidâî sınıfları da olan bir özel okul açdı ki zamanında Üsküdarın meşhur mekteblerinden olmuşdu (B.: Füyuzâtı Osmâniye Mektebi). Asıl mesleğinde bidâyet, istinaf ve temyiz mahkemeleri azâ muavinliklerinde bulundu, 1915 de İstanbul icrâ memurluğuna tayin edildi. O zamanlar İstanbulda bütün icrâ dâireleri bir memurun elinde bulunub bu müessenin başında onyedi yıl çalışan A. R. Gorbon için o devrin hukukcuları “İcrâ Müessesesinin Kurucusudur” derlerdi. Hizmeti Türkiyede cumhuriyetin ilânından sonra da takdir edilerek adlî inkilab sırasında teşkil edilen müstakil İstanbu icrâ reisliğine tayin edildi. Ye...

Hâkim, avukat ve muallim; 1881 de Üsküdarda doğdu, Beykozlu Hâkim Salih Efendinin oğludur; ilmiyeden yetişmiş olan Salih Efendi Beykozda yerleşmiş Varnalı Şeyh Yayha Efendinin oğlu olub o zat da uzunca bir süre Karaburun Tekkesi şeyhliğinde bulunmuşdur. Anası Emine Sabîre Hanım ilmiye ricâlinden Esad Efendinin kızıdır. İlk ve orta tahsilini Üsküdarda yapdı, Üsküdar idadisinden mezun olarak 1898 de kâtiblikle adliye sicil kalemine girdi ve aynı Hukuk Mektebine devama başladı ve 1903 de üstün başarı ile diploma alarak, Hukuk Mektebinin ders programına uygun “Rehberi İlmî Ferâiz” isminde mîras’a dâir ilk eserini neşretti, yine o yıllarda Üsküdarda Yeniçeşmede “Füyuzâtı Osmâniye” adında ibtidâî sınıfları da olan bir özel okul açdı ki zamanında Üsküdarın meşhur mekteblerinden olmuşdu (B.: Füyuzâtı Osmâniye Mektebi). Asıl mesleğinde bidâyet, istinaf ve temyiz mahkemeleri azâ muavinliklerinde bulundu, 1915 de İstanbul icrâ memurluğuna tayin edildi. O zamanlar İstanbulda bütün icrâ dâireleri bir memurun elinde bulunub bu müessenin başında onyedi yıl çalışan A. R. Gorbon için o devrin hukukcuları “İcrâ Müessesesinin Kurucusudur” derlerdi. Hizmeti Türkiyede cumhuriyetin ilânından sonra da takdir edilerek adlî inkilab sırasında teşkil edilen müstakil İstanbu icrâ reisliğine tayin edildi. Yeni adlî kanunların hazırlanması için teşkil edilmiş komisyonlarda azâ olarak bulunduğu, icrâ ve iflâs kanunlarının lâyihalarını kaleme alan komisyonda en yetkili simâ oldu. 1930 da Temyiz Mahkemesi azâlığına seçildi. Bir kalem kâtibliği ile girdiği mesleğinde bu en yüksek kademede de iki sene çalışdıkdan sonra kendi isteği ile 1932 de emekliye ayrıldı ve İstanbul Barosuna kayd olunarak avukatlık yapmaya başladı. Emniyet Sandığı ile İnhisarlar İdâresinin hukuk müşâvirliklerinde, muhtelif hayır cemiyetlerinin azalıklarında bulundu. Hukuk Mektebi mezunlarına mahsus tatbikat dershânesinde “Cezâ Tatbikaatı” ve tapu memurları için açılan Kadastro Mektebinde de “İcrâ ve iflâs Kanunu” ve “İdâre Hukuku” muallimlikleri yapmışdır. Meslekî telif eserleri şunlardır: “Amelî ve Nazarî İcrâ ve İflâs Kanunu Şerhi”, “İcrâ Kanunu Hükümleri”, “İcrâ ve İflâs Kanunu Şerhi”. Baro ve Hukukî Bilgiler isimli dergilerde makaaleleri vardır. Yıldız Hastahânesi başhekimliğinde bulunmuş Dr. Miralay Besim İbrahim Beyin kızı Fatma Meliha Hanımla evlenmişdir, o hanımdan iki oğlu, mimar Rebiî Gorbon ve Dr. operatör Bediî Gorbon, ve bir kızı Mefkure Kadıoğlu olmuşdur. Faal bir siyâsî hayatı olmadı, Cumhuriyet Halk partisi üyesidir. Deniz sporlarını sever ve çiçek meraklısıdır. Ahmed Refik Gorbon (Resim: S. Bozcalı)