“Şâir ve gazeteci, 1918 de Eskişehirde doğdu, Eskişehir İlk ve Orta Okulunda, Ankara Erkek Lisesinde okudu; Ankara Ajansı ile Hürses gazetesinde muhâbirlik yapdı, Kudret Gazetesini çıkardı ve yazı işleri müdürlüğünü de kendisi yapdı (1960); şiirlerini Sulha Selâm (1940), Alaca Karanlık (1951) isimli kitablarında topladı” (Kim Kimdir Ansiklopedisi, 1962). Hal tercemesi hakkında başka bilgi edinilemedi; Giraylar diye anılmış Kırım Hanları Hânedânına mensub olabileceğini tahmin ediyoruz, belki Fetih Giray Han evlâdından olacakdır, Girayların o kolu kısa bir zaman Rumelinde tavattun etmiş, oradan Eskişehire geçmişdir. Fethi Girayın bir şiiri Galata hayatı üzerine yazılmış en güzel yazılardandır: Rizeli Alinin Hikâyesi Galatada dostu varmış, Mahpushânede postu varmış Rizeli Alinin Anlattı bana : Çok kahrını çekmiş denizin, Bu yıl balık vurmamış dalyana, — Yuh olsunbe!.. diyor. Şu koca, koskoca denize, Metelik vermedi bize... Canına yandığım dünyâsında, Parasız yaşanmazmış. Tütünü yokmuş tabakasında, Dost varmış Düşman varmış Şu canına yandığım dünyâsında. Kaldırdı yırtık ceketinin yakasını, Emdi yudum yudum son izmarit cıgarasını. Kimseye minnet etmezmiş, Satarmış tabakasını.