Balıkların açık denizlerde çift kayıkla çevrilip avlanmasına mahsus sâde bir ağdır. Bu ağ çiroz balıkları için yapılmış ise de, dibden yukarı dolaşan kolyos, palamut, levrek, torik, lüfer, istavrid ve sardalya balıkları da tutulur. Uzunluğu 100 kolçdan 150 kolaça kadar olur. İki ucunun eni 5 kolaç, ortasının eni ise 25 kolaçır, iki ucundan ortasına doğru tedricen genişleyerek uzanır. “Makas Parçaları” denilen iki ucundaki 8 - 10 kolaçlık kısmı istavrid gözünde, geri kalan kısmı tamamen sardalya gözündedir. Kurşun ve mantar yakalarında birer halat bulunur; üst yakasındaki halata 300 parça mantar, alt yakasındaki halata da 500 parça kurşun ile 12 aded taş bağlanmışdır; mantarların tümünün ağırlığı 50 kilo, kurşunlarla taşların tümünün ağırlığı da 50 kilodur. Kurşun yakasının her 3-4 kolaçda bir yerinde bir de demir halka bulunur, bu demir halkaların içinden, ağın bir ucundan öbür ucuna kadar uzun ve sağlam bir ip geçirilmişdir, bu ipin ucları makas ipleri ile birlikde bulunur. Gırgır Ağı ile balığa, birisi 4, biri de 3 çifte iki alamana ile çıkılır; alamanaların tek küreğini bir kişi çekdiğine göre 14 tafya-balıkçı, reis ile birlikde 15 kişi bulunur. 100-150 kolaç boyunda olan ağ, iki kayığa taksim edilir, ve balığa, kayıklar kıç taraflarından birbirine bağlanarak gidilir, öyle ki ...

Balıkların açık denizlerde çift kayıkla çevrilip avlanmasına mahsus sâde bir ağdır. Bu ağ çiroz balıkları için yapılmış ise de, dibden yukarı dolaşan kolyos, palamut, levrek, torik, lüfer, istavrid ve sardalya balıkları da tutulur. Uzunluğu 100 kolçdan 150 kolaça kadar olur. İki ucunun eni 5 kolaç, ortasının eni ise 25 kolaçır, iki ucundan ortasına doğru tedricen genişleyerek uzanır. “Makas Parçaları” denilen iki ucundaki 8 - 10 kolaçlık kısmı istavrid gözünde, geri kalan kısmı tamamen sardalya gözündedir. Kurşun ve mantar yakalarında birer halat bulunur; üst yakasındaki halata 300 parça mantar, alt yakasındaki halata da 500 parça kurşun ile 12 aded taş bağlanmışdır; mantarların tümünün ağırlığı 50 kilo, kurşunlarla taşların tümünün ağırlığı da 50 kilodur. Kurşun yakasının her 3-4 kolaçda bir yerinde bir de demir halka bulunur, bu demir halkaların içinden, ağın bir ucundan öbür ucuna kadar uzun ve sağlam bir ip geçirilmişdir, bu ipin ucları makas ipleri ile birlikde bulunur. Gırgır Ağı ile balığa, birisi 4, biri de 3 çifte iki alamana ile çıkılır; alamanaların tek küreğini bir kişi çekdiğine göre 14 tafya-balıkçı, reis ile birlikde 15 kişi bulunur. 100-150 kolaç boyunda olan ağ, iki kayığa taksim edilir, ve balığa, kayıklar kıç taraflarından birbirine bağlanarak gidilir, öyle ki arkadaki kayık kıçın kıçın gier. Av yerine gelindiğinde, dibden yukarı kabarmış olan balıkların görünmesi üzerine kayıklar birbirinden ayrılır, ağı denize dökerek geniş bir dâire çizerler ve tekrar yanyana gelirler, balıklar ağ ile çevrilmiş olur. Ağın alt yakasındaki halkalar içinden geçen ipin iki ucundan çekilmesi ile ağın kurşun yakası toplanıp büzülür, bu suretle ağ, içi balıkla dolu bir kese manzarası alır, bu yakadaki bütün taşlar, kurşunlar ve demir halkalar kayığın içine alınır, deniz yüzünde, dibi ağ ile örtülmüy ve içi balık dolu bir havuz hâsıl olur. Ağ yavaş yavaş çekilir, ve balıklar kepçelerle toplanarak ihtiyat kayığın içine dökülür, alınır. Balıklar çevrilirken ağın kurşun yakası denizin dibine doğru ne kadar derin inerse, av mahsulü daha bereketli olur. Bir gırgır ağı, Birinci Cihan Harbinden önce, altın lira ile 80 liraya yapılabiliyordu, (Zamanımızda 8-10 bin lira arasındadır). Kevork DEVECİYAN