Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
GEORGES DUMEZİL
Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul Dârülfünununda bir sene İlâhiyat Fakültesinde, beş sene de Edebiyat Fakültesinde, beş sene de Edebiyat Fakültesinde Dinler Tarihi, kürsüsünde bulunmuş bir fransız profesörü, türk dostluğu ile tanınmış ünlü fransız şâirleri, romancıları, bilginleri zincirinin seçkin sîmâlarından biri; 1898 de Paris’te doğmuştur. Babası bir generaldir. “Louis le Grand” lisesinde orta tahsilini ve hazırlayıcı sınıfları yaptıktan sonra 1916 da “Ecole Normale Supérieur” e imtihanla ve birincilikle girmiş ve 1919 da buradan mezun olmuştur, profesör agréé olmuş 1912 - 1924 seneleri arasında “Le festin d’Immortalité, étude de mythologie comparée indoropéenne” adlı tezi ile doktora imtihanını vermiştir.
1925 de, henüz 27 yaşında iken İstanbul Darülfünununa dâvet edilerek, bir sene İlâhiyat Fakültesinde, o fakültenin lâğvından sonra da beş sene Edebiyat Fakültesinde “Dinler Tarihi” dersini vermiştir. Zamanımızda Edebiyat Fakültesinin ilim otoritelerinden Profesör Vehbi Eralp, Beorges Dumézil’in seçkin talebelerindendi.
G. Dumézil’in Türkiye’ye tutkunluğu o tarihlerde başlamışdır.
Ayaspaşa setlerinin birinde Küçük Ekselsiyor Apartimanında, karısı ve iki çocuğu ile, mütevazi bir hayat geçirerek, evin işlerini gören Ayşe Nineden türkçe öğrenerek, yoğurdu ve zeytinyağlı yem...
⇓ Devamını okuyunuz...
Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul Dârülfünununda bir sene İlâhiyat Fakültesinde, beş sene de Edebiyat Fakültesinde, beş sene de Edebiyat Fakültesinde Dinler Tarihi, kürsüsünde bulunmuş bir fransız profesörü, türk dostluğu ile tanınmış ünlü fransız şâirleri, romancıları, bilginleri zincirinin seçkin sîmâlarından biri; 1898 de Paris’te doğmuştur. Babası bir generaldir. “Louis le Grand” lisesinde orta tahsilini ve hazırlayıcı sınıfları yaptıktan sonra 1916 da “Ecole Normale Supérieur” e imtihanla ve birincilikle girmiş ve 1919 da buradan mezun olmuştur, profesör agréé olmuş 1912 - 1924 seneleri arasında “Le festin d’Immortalité, étude de mythologie comparée indoropéenne” adlı tezi ile doktora imtihanını vermiştir.
1925 de, henüz 27 yaşında iken İstanbul Darülfünununa dâvet edilerek, bir sene İlâhiyat Fakültesinde, o fakültenin lâğvından sonra da beş sene Edebiyat Fakültesinde “Dinler Tarihi” dersini vermiştir. Zamanımızda Edebiyat Fakültesinin ilim otoritelerinden Profesör Vehbi Eralp, Beorges Dumézil’in seçkin talebelerindendi.
G. Dumézil’in Türkiye’ye tutkunluğu o tarihlerde başlamışdır.
Ayaspaşa setlerinin birinde Küçük Ekselsiyor Apartimanında, karısı ve iki çocuğu ile, mütevazi bir hayat geçirerek, evin işlerini gören Ayşe Nineden türkçe öğrenerek, yoğurdu ve zeytinyağlı yemekleri severek, o zamanlar, Atatürk’ün Üniversiteye verdiği dinamik hava içinde zevkle çalışmıştır.
Türkçeyi kısa zamanda o kadar esaslı öğrenmiştir ki, hem de arab harfleri ile, ders esnasında takrirlerini terceme eden asistanının yaptığı bâzı küçük hataları hemen farkedip düzeltebilirdi.
G. Dumézil için Türkiye ve türklerle temas yalnız üniversite muhiti ve birkaç türk ahbabından ibaret kalsaydı, ki Fransız kolonisinden daima kaçmıştır, bugünkü tutkusu, İstanbul’da birkaç sene kalmış bir yabancının tatlı hâtıralarından ileri gitmezdi.
Kaybolmakta olan çerkes dillerini ve mitolojisini tesbit etmeye o tarihlerde başladı. Senelerden beri Türkiye’ye gelen Çerkesler, Sapanca ve Manyas gölleri etrafındaki köylere yerleştirilmişdi. Bunlar, dil, hars ve an’ane bakımından ayrı ayrı gruplar teşkil etmekte idi. Dillerini ancak ihtiyarlar konuşuyordu, Türkiye’de doğan gençler türkçeden başka bir dil bilmiyorlardı. İhtiyarlar da öldükten sonra Medeniyet Tarihinin bu halkaları hiç bir iz bırakmadan kaybolacaktı. Çünki bu dillerin yazısı yoktu. G. Dumézil evvelâ Sapanca gölünün etrafındaki köyleri taramaya başladı. Başlangıç zor olduğu kadar da komikti. İstiklâl Harbinde Çerkesler fena not almışlardı. Bunlarla temas etmek hele dilleri ve folklorları ile meşgul olmak hoş görülmeyebilirdi. Fakat profesör resmî çevrelerde o kadar iyi tanınmış idi ki lüzumlu müsadeler derhal verildi.
Günlerce köy köy dolaştı. Kırkpınar, Mâşûkiye, Yanık, Mahmûdiye, Uzuntarla, Kalaycı köylerinde, çerkes köylerinin temizliğine rağmen, iptidaî şartlar içinde “Tanrı Misâfiri” oldu. İhtiyar köylüler, şimdiye kadar hiç bir işe yaramamış dillerini, masallarını ve âdetlerini öğrenmek isteyen bu adama kuşku ile bakarlar, başlarından biran evvel savmak için onu köyden köye gönderirlerdi. Zamanla köylüler G. Dumézil tanıdılar ve sevdiler. Aralarında hâlâ devam eden, candan dostluklar kuruldu.
Bu uğraşmaların neticesi olarak yazısı olmayan ve son ihtiyarlarla ölmeğe mahkûm Ibıhça, Abazaca, Şapsıca ve daha diğer çerkes dilleri tesbit edildi; G. Dumézil her dil için gramer, sözlük ve hikâye kitapları yazdı. Yalnız Ibıh dilindeki sesleri yazabilmek için, 83 sessiz ve 2 sesli harften meydana gelen bir alfabe icad etti. hiç şüphesiz bu muazzam eserler birkaç sene içinde meydana gelmedi. Profesör hemen hemen her sene Türkiye’ye gelir, Manyas’ta bir köyde, veya İstanbulun kenar mahallelerinde, Sular İdâresinin bir dairesinde ele geçirdiği bir ihtiyarın önünde diz çökerek notlar alır ve döner, birkaç ay sonra bu notlardan yeni bir kitap çıkar. Son senelerde Laz dili ile ilgilenmişdir.
Fakat Profesör G. Dumézil’in dünya çapındaki şöhretini yapan, kendi alanında, “Hindi-Avrupaî Medeniyetlerin Tarihi” üzerindeki çalışmalarıdır, etüdleri ve bulduğu metodlardır. Bu kolda 200 den fazla neşriyatı olup bunlardan 26 sı belli başlı modern dillere terceme edilmiş büyük kitaplardır. Bildiği diller saymak zordur. Kafkas dilelri, dört beş modern dil, ve latince ve yunanca’dan başka Sanskrit, İbranice, eski İskandinav ve Gol dillerini bilmektedir.
1933 de Pariste “Ecole des Hautes Etudes” de derslerine devam etmiş, iki sene sonra ilgili Bölümün Müdürü olmuştur. 1948 de Fransanın en büyük ilim müessesesi olan “Collège de France” da Hindi - Avrupaî Medeniyetleri” kürsüsüne seçilmişdir.
İsveçteki çalışmalarının bir takdiri ve hâtırası olmak üzere Upsala Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Profesörü G. Dumézil’e “Docteur Honoris causa” pâyesini vermişdir. Bu unvan, Fakültenin tarihinde ilk defa protestant olmayan birine veriliyordu.
1958 de Belçika Kraliyet Akademisine Üye seçilmişdir.
İstanbul Üniversitesindeki eski talebeleri de, Türkiye’ye bu kadar candan bağlı âlim hocalarını unutmadılar. Edebiyat Fakültesinin delâleti ve Senatonun 16 Ocak 1964 tarihli kararı ile Profesör G. Dumézil’e “Dosteur Honoris cause” pâyesi candan bir törenle verildi.
Profesör G. Dumézil artık emeklidir. Birkaç senedir Amerikan üniversitelerinin sıcak ve çekici kitaplıklarında sessizce çalışmaktadır. Paris yakınlarında Vernon köyünde küçük bir evi vardır. Son aldığım mektupta “... artık evime alışmaklığım ve onu oturulacak hâle sokmaklığım lâzım gelecek” diyordu.
İstanbulda bir sohbetinde de: “İsveç ikinci vatanımdır. Birincisi Pransa mı yoksa Türkiye mi, söyleyemeyeceğim” demişdi, şimdi fransız zerâfetidir.
Prof. Süreyya YARASA
Prof. Georges Dumezil
(Resim: S. Bozcalı)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Prof. Süreyya Yarasa
Kod
IAM110571
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 11, sayfalar 7006-7008
Not
Görsel: cilt 11, sayfa 7006
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.