Kalenderşâirlerin kibarlarından ve Halveti tarikatının Şemsiye kolunun kurucusu ünlü mutasavvıf Sivaslı Şeyh Ahmed Şemseddin Efendinin torunlarından olup şiirlerini Rindî mahlası ile yazmış Ahmed Günören Beyfendiye 1945 ile 1946 arasında bir sene uşaklık yapmış aslı Giresunlu bir kopuk deli kanlı, o tarihlerde 18 - 19 yaşlarında idi. Hemşehrilerinden Tophânede Yamalı Hamam yanında bir sabahcı kahvesi işletir Kara Bekirin çırağı idi, oradan Ahmed Beyin Bayazıd civârında Uğur Hanındaki odasına uşaklıkla gitmiş, asil efendisi tarafından bir küçük bey gibi bakılır iken, hattâ bir gece okulunda tahsili bile sağlanmış iken ustasının bir dârülnedvei haşerât olan kahvehanesine dönnmüşdü (B.: Güngören, Ahmed). Ahmed Bey bana bir gün, hakkında şiirler yazdığı Yaşarın kahveci Kara Bekir ile birlikde çekdirdiği bir resmini göstermiş, küstahlık ederek o resim için şu tarih manzumesini yazmışdım: İri ayaklar gaayet dilber kıyım müşekkel, Resimde görünmüyor, görünen sâde bir el. Gel ey Rindî bu resme, gel kanaat eyle gel, Tevfik de yazsın, ona bir târihi bî bedel: “Rindii Kalenderin Yaşarı bak bu güzel”. 1365 (1945 - 1946) Kendi kadir ve kıymetini bilmeyen güzel delikanlı sonraları ayak uydurduğu erâzil tarafından hırsızlık yoluna sürüklenmiş, suç üstünde yakalanmış ve mahûm olarak cezaevine ...

Kalenderşâirlerin kibarlarından ve Halveti tarikatının Şemsiye kolunun kurucusu ünlü mutasavvıf Sivaslı Şeyh Ahmed Şemseddin Efendinin torunlarından olup şiirlerini Rindî mahlası ile yazmış Ahmed Günören Beyfendiye 1945 ile 1946 arasında bir sene uşaklık yapmış aslı Giresunlu bir kopuk deli kanlı, o tarihlerde 18 - 19 yaşlarında idi. Hemşehrilerinden Tophânede Yamalı Hamam yanında bir sabahcı kahvesi işletir Kara Bekirin çırağı idi, oradan Ahmed Beyin Bayazıd civârında Uğur Hanındaki odasına uşaklıkla gitmiş, asil efendisi tarafından bir küçük bey gibi bakılır iken, hattâ bir gece okulunda tahsili bile sağlanmış iken ustasının bir dârülnedvei haşerât olan kahvehanesine dönnmüşdü (B.: Güngören, Ahmed). Ahmed Bey bana bir gün, hakkında şiirler yazdığı Yaşarın kahveci Kara Bekir ile birlikde çekdirdiği bir resmini göstermiş, küstahlık ederek o resim için şu tarih manzumesini yazmışdım: İri ayaklar gaayet dilber kıyım müşekkel, Resimde görünmüyor, görünen sâde bir el. Gel ey Rindî bu resme, gel kanaat eyle gel, Tevfik de yazsın, ona bir târihi bî bedel: “Rindii Kalenderin Yaşarı bak bu güzel”. 1365 (1945 - 1946) Kendi kadir ve kıymetini bilmeyen güzel delikanlı sonraları ayak uydurduğu erâzil tarafından hırsızlık yoluna sürüklenmiş, suç üstünde yakalanmış ve mahûm olarak cezaevine girmişdir diye duymuşdum: Kimi: “Hırsız oldu da.. şimdi içerde..” dedi, Kimi de bilmezlendi: “Kim bilir nerde..” dedi, Kimisi alay etti: “Yaşarı mı sorarsın?.. Tophâne burası be.. kuzuyu kurtlar yedi..”. Tevfik KARKAN Yaşar Gemici, 1945. (Fotoğrafdan S. Bozcalı eli ile)