Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
GELİN
“Evlenmeye hazırlanmış kız, yahud yeni evlenmiş genç kadın. Oğulun zevcesi” (Ş. Sami, Kaamûsi Türkî).
İstanbul ağzında darbımeseller vardır:
Gelin altın kürsü getirmiş, çıkmış üstünü kendi oturmuş.
Gelin babasına, ben hem ağlarım, hem giderim demiş.
Gelin çiçek, her dediği gerçek; kaynana yılan, her dediği yalan.
Gelini arabaya bindirmişler, ya nasib demiş.
Ve bâzı deyimler vardır, aslında mağrur yahudda vekarlı, ağır başlı olmayub o edâ ve tavırları takınanlara “Ermeni Gelini” denilir, bu deyim hattâ erkekler hakkında da kullanılır: — Utan ermeni gelini gibi ne nazlanıyorsun!
Salın be eşbehim, çalımla salın,
Topuk vura vura şu ayakların,
Bugün olmasa da, teşrif et yarın;
Yakayım eline, ayağına kına,
Ermeni gelini gibi çapkına.
(Nebil Kaptan)
Aşırı süslenmiş yerlere “Gelin Odası” denilirdi: “Üsküdarlı Vâsıf Hoca ramazanlarda Çalgılı Kahvehâne yapardı, Gelin Odası gibi..” (B.: Çalgılı Kahvehâneler, cild 7, sayfa 3683).
Gelinlik — 1. Gelin edilecek, evlendirilecek yaşa gelmiş kız:
Çocukdunuz daha dün, şimdi, bir gelinlik kız!
(Fâik Âlî)
2. “Gelinlik, Gelin entârisi; eski toplum hayatımızda bir kadının ömrü boyunca giydiği en süslü, en bahâlı entâri. Altın ve gümüş işlemelerinin, bâzan o işlemelere katılmış incilerin yanında, ard eteğinin gaayetle uzun olması tek hususiyeti idi...
⇓ Read more...
“Evlenmeye hazırlanmış kız, yahud yeni evlenmiş genç kadın. Oğulun zevcesi” (Ş. Sami, Kaamûsi Türkî).
İstanbul ağzında darbımeseller vardır:
Gelin altın kürsü getirmiş, çıkmış üstünü kendi oturmuş.
Gelin babasına, ben hem ağlarım, hem giderim demiş.
Gelin çiçek, her dediği gerçek; kaynana yılan, her dediği yalan.
Gelini arabaya bindirmişler, ya nasib demiş.
Ve bâzı deyimler vardır, aslında mağrur yahudda vekarlı, ağır başlı olmayub o edâ ve tavırları takınanlara “Ermeni Gelini” denilir, bu deyim hattâ erkekler hakkında da kullanılır: — Utan ermeni gelini gibi ne nazlanıyorsun!
Salın be eşbehim, çalımla salın,
Topuk vura vura şu ayakların,
Bugün olmasa da, teşrif et yarın;
Yakayım eline, ayağına kına,
Ermeni gelini gibi çapkına.
(Nebil Kaptan)
Aşırı süslenmiş yerlere “Gelin Odası” denilirdi: “Üsküdarlı Vâsıf Hoca ramazanlarda Çalgılı Kahvehâne yapardı, Gelin Odası gibi..” (B.: Çalgılı Kahvehâneler, cild 7, sayfa 3683).
Gelinlik — 1. Gelin edilecek, evlendirilecek yaşa gelmiş kız:
Çocukdunuz daha dün, şimdi, bir gelinlik kız!
(Fâik Âlî)
2. “Gelinlik, Gelin entârisi; eski toplum hayatımızda bir kadının ömrü boyunca giydiği en süslü, en bahâlı entâri. Altın ve gümüş işlemelerinin, bâzan o işlemelere katılmış incilerin yanında, ard eteğinin gaayetle uzun olması tek hususiyeti idi. Düğünden sonra, gelin görmeğe gelenlere çıkılırken bir müddet daha giyilir, sonra hâtıra olarak bir sandıkda saklanırdı. Zamanımızda Gelin Entârisi tâbiri ancak küçük kasabalarla köylerde kalmışdır. Büyük şehirlerde ve bilhassa yüksek tabakada gelinlik, muhteşem, ve mutlakaa beyaz bir gece tuvaleti olmuşdur” (R. E. Koçu, Türk Giyim, Kuşam ve Süslenme Sözlüğü).
Gelin Pabucu, Gelin Terliği — “Eski türk kadınlarının ayakkabılarının en süslüsü olmuşdur. Altın ve gümüş sırma ile işlenir, işlemeleri arasına inciler de katılırdı. Pabuç, düğün günü kocasının evine giderken bir kere giyilir ve sonra duvakla beraber (B.: Duvak, cild 9, sayfa 4791) bir sandıkda saklanırdı. Gelin terliği ise düğünden sonra gelen misafirlere çıkarken bir müddet daha giyilirdi (R. E. Koçu, Türk Giyim, Kuşam ve Süslenme Sözlüğü).
Gelin Teli — “Gelin tuvaletinde duvağı süslerdi; bir iki milimetre eninde ince uzun gümüş tellerdir. Aşırı zenginlerde altından olmuşdur. Duvakla beraber, pırıl pırıl bir at kuyruğu hâlinde, başdan diz kapakları altına kadar sarkardı. Zamanımızda duvak kısalmış, gelin teli de, başda dağınık bir püskül hâlinde kalmışdır. Düğünlerde evlenme çağındaki kızlar gelinin başından birer sap tel alırlar ve kendi başlarına iliştirip takarlardı; kısmetlerinin çıkması için uğurlu bilinirdi” (B.: Hümâşah Sultan, Telli Haseki) (R. E. Koçu, Türk Giyim, Kuşam ve Süslenme Sözlüğü).
Gelin Tuvaleti — “Eski toplum hayatımızda gelin tuvaleti, “Gelinlik” yahud “Gelin Entârisi” denilen bir esvab, “Gelin Pabucu”, “Gelin Terliği”, “Duvak”, ve duvağa takılan “Gelin Teli” ile tamamlanırdı. Düğünden bir gece önce de, geleneğe uygun bir törenle gelin kızın el ve ayaklarına kına konur, kına yakılırdı ve o geceye de “Kına Gecesi” denilirdi (B.: Kına Gecesi). Düğün gününün sabahı da gelinin yüzü süslenir, o makyaja da “Gelin Yüzü Yazmak” denilirdi. Allık, aklık sürülür, gözlerine sürme ve kaşlarına rastık çekilir, saçları tanzim olunurdu. Yakın geçmişe kadar da yanakları “Yapıştırma” larla süslenirdi. Yapıştırma, üzerine hurda, küçük kıymetli taşlar, elmaslar, altın veya gümüş pullar konmuş, altı zamklı atlasdan, çiçek şekillerinde kesilmiş kumaş parçacıkları idi. Gelin tuvaleti ziynet altınları, mücevherler, yüzükler, bilezikler, küpeler, gerdanlık, iğneler, broşlarla tamamlanırdı” (B.: R. E. Koçu, Türk Giyim, Kuşam ve Süslenme Sözlüğü).
Gelin Hamamı — Bilhassa İstanbulda, artık terkedilmiş gibidir çek eski bir millî gelenek idi; bir kızın, gelin olması münasebeti ile ve bir törenle hamama götürülmesidir. Hamamda ayrıca, düğüne tekaddüm eden, kadınlar arası bir eğlence tertib edilirdi.
Gelin Hamamı salı günü olurdu, perşembeye de zifaf, düğün olurdu. Gelin Hamamına kız ve oğlan taraflarının bütün akrabâ ve ahbabları, mahalle ve semt komşuları davet edilir, kadın saz takımları, hânendeler, çengiler tutulurdu. Gelin kız bir hala yahud teyze hanımın yanında önceden gider, hamamda davetlileri karşılardı.
İngiliz edîbesi Lady Mantagu bir gelin hamamını şöyle tasvir ediyor:
“İstanbulun en büyük ve güzel hamamlarından birine gittim. Meğer o gün hamama gelin gelecekmiş.. Yapılan merasimi sonsuz zevkle seyrettim. Yeni akrabalık kuran iki ailenin kadın akrabası, dostları, hattâ şöyle uzaktan tanıdıkları hep hamamdaydı. Evliler ve dullar, camekânın iki yanındaki mermer sofalara oturmuşlardı ki buraları fevkalâde döşenmiş bulunuyordu. Kızlar çarçabuk soyundular. Yegâne örtüleri, inciler ve kurdelelerle müzeyyen uzun saçları olduğu halde çırçıplak meydana çıktılar. İçlerinden ikisi gelini karşılamak üzere kapıya doğru gitti. Gelinin yanında anası ve akrabasından bir kadın vardı. Gayet güzel bir kızdı, yaşı on yedisinden fazla değildi. Kıymetli bir kumaştan yapılmış olan esvabı baştan eteğine mücevherlerle süslüydü. İki karşılayıcı çıplak kız gelini aldılar, çarçabuk soydular, anadan doğma çırçıplak yaptılar. O zaman, evvelce soyunmuş olan kızlar hamamın içinde bir alay tertip ettiler. Kızların ikisi önde gidiyor, ellerindeki altın kaplardan (buhardan) etrafa koku saçıyorlardı. Diğer otuz kadar kız da ikişer ikişer onları takip ediyordu. Alayın önünde gidenler bir şarkı söylemeğe başladı. Diğerleri de bunu bir nakarat gibi tekrarlıyorlardı. Gelin en arkadaki iki kızın arasındaydı; gözlerini önüne eğmiş, pek mütevâzıâne yürüyordu; bu hâli kendisini bir kat daha güzelleştiriyordu. Pek hoşuma gitti doğrusu. Manzaranın güzelliğini tasvir etmek pek güç efendim... Pek güç.. Böylece hamamın her tarafını dolaştılar. Hemen bütün kızlar son derece mütenasip vücutlu, tenleri göz kamaştıracak derecede beyaz.. Sık sık hamama gitmekten ayrıca bir letâfet kesbetmiş.. Alay bitince, gelin kız, hamamda bulunan itibarlı hanımlara ayrı ayrı takdim edildi. Her hanım fevkalâde nezaketle iltifatlarda bulunuyor, mücevher, ağır ve kıymetli kumaş, gaayet sanatkârane işlenmiş pek zarif ve kıymetli çevreler hediye ediyor, gelin de mahçup, yüzünde dalga dalga hicabın pembeliği, teşekkür edip el öpüyordu. Gelin ne kadar zengin olursa olsun, o gün hamama davetli olanların hediyelerini kabule ve büyüklerin ellerini öpmeğe mecburdur.”
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM110520
Theme
Other
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 11, pages 6083-6085
See Also Note
B.: Çalgılı Kahvehâneler, cild 7, sayfa 3683; B.: Duvak, cild 9, sayfa 4791; B.: Hümâşah Sultan, Telli Haseki; B.: Kına Gecesi; B.: R. E. Koçu, Türk Giyim, Kuşam ve Süslenme Sözlüğü
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.