İkinci Abdülhamid devri sonlarında İstanbulun en meşhur tulumbacı kahvehânelerinden biriydi; Divan Yolu üzerinde ve Gedikpaşaya inen sokağın karşısında idi. Üsküdarlı halk şâiri Destancı Vâsıf Hoca bir ramazan burada “Çalgılı Kahve” yapmışdı (B.: Çalgılı Kahvehâneler, cild 7, sayfa 3683), “Tiyatronun rekaabetini hiç düşünmemişdim, ziyan etmedim ama emek ve hizmetimin de hakkını gereği gibi alamadım” diyor. Şu manzûme de hoca merhumundur: Gedikpaşa Kahvesi buyur efendim bura, Canla başla koşarak uşaklar selâm dura, Üç nefer bıçkın çırak pek alımlı çalımlı, Samur kaşlar güzellik fermanlarında tura. Başlarında dalfesler, gömlekleri helâlî, Bu şehri İstanbul’un seçme üç mah cemâli, Fermene kuşak pantol tulumbacı kesimi, Topuk nümâyişine alkış tutar ehâli. Destan semâi koşma, sazın da mükemmeli, Aynalar, âvîzeler askılar gelin teli, Ramazânı şerîfe hazırladım, süsledim, Misâfirini kirâm heman teşrif etmeli. Bizden velinimete hizmet ile ikramdır, Bizce para, pul değil, gönül almak meramdır, Tiyatrosu, hamamı hem mescidi şerîfi, Bir de çalgılı kahve dört başıyla tamamdır. Üsküdar’lı Vâsıfım derbeder kalenderim, Ammâ kahvecilikde menem diğer nîst derim, Allah kabul eylesin ibâdet duânızı, Teravihden sonra da sizi burda beklerim. Manzûmeyi el ilânı şeklinde basdırmış, üç dört gece t...

İkinci Abdülhamid devri sonlarında İstanbulun en meşhur tulumbacı kahvehânelerinden biriydi; Divan Yolu üzerinde ve Gedikpaşaya inen sokağın karşısında idi. Üsküdarlı halk şâiri Destancı Vâsıf Hoca bir ramazan burada “Çalgılı Kahve” yapmışdı (B.: Çalgılı Kahvehâneler, cild 7, sayfa 3683), “Tiyatronun rekaabetini hiç düşünmemişdim, ziyan etmedim ama emek ve hizmetimin de hakkını gereği gibi alamadım” diyor. Şu manzûme de hoca merhumundur: Gedikpaşa Kahvesi buyur efendim bura, Canla başla koşarak uşaklar selâm dura, Üç nefer bıçkın çırak pek alımlı çalımlı, Samur kaşlar güzellik fermanlarında tura. Başlarında dalfesler, gömlekleri helâlî, Bu şehri İstanbul’un seçme üç mah cemâli, Fermene kuşak pantol tulumbacı kesimi, Topuk nümâyişine alkış tutar ehâli. Destan semâi koşma, sazın da mükemmeli, Aynalar, âvîzeler askılar gelin teli, Ramazânı şerîfe hazırladım, süsledim, Misâfirini kirâm heman teşrif etmeli. Bizden velinimete hizmet ile ikramdır, Bizce para, pul değil, gönül almak meramdır, Tiyatrosu, hamamı hem mescidi şerîfi, Bir de çalgılı kahve dört başıyla tamamdır. Üsküdar’lı Vâsıfım derbeder kalenderim, Ammâ kahvecilikde menem diğer nîst derim, Allah kabul eylesin ibâdet duânızı, Teravihden sonra da sizi burda beklerim. Manzûmeyi el ilânı şeklinde basdırmış, üç dört gece teravih namazlarından sonra çıraklarının eliyle Bayazıd Camiinden dağılan cemaate dağıtmışdır.