Ermeni asıllı bir şâir ve besteci; 1886 da Konyada doğmuşdur, İstanbulda Hukuk Mektebini bitirmiş, hâkimlik, reji müdürlüğü yapmış, yıllarca da İstanbulda avukat olarak serbest çalışmışdır. Musiki ve şiirle küçük yaşdan beri meşgul olmuşdu; türkçeyi İstanbul ağzı ile anadili gibi konuşurdu. Çoğunlukla kendi manzûmelerini bestelemişdir. Şarkılarının, türkülerinin besteleri sözlerinden güzeldir, Güftesi ermenice olan yüze yakın şarkısı vardır. Kendisini muhitine sevdirmiş, iyi insan olarak tanınmışdı. 1951 yılında Parisde bulunan oğlunun yanına gitmiş ve orada yerleşerek Türkiyeye dönmemişdir. O tarihden sonraki hayatı bilinmiyor. Sözü de bestesi de kendisinin bir kaç eserini alıyoruz: Hüseynî Şarkı Penceremde derdli derdli beklerim, Benim yarim hiç görünmez neylerim. Uykusuzdur, yolda hâlâ gözlerim, Benim yarim hiç görünmez neylerim. Hüseynî Türkü Gelin olsam duvaklara bürünsem, Ata binsem kısmetime sürünsem; Tenha bulsam aslanıma görünsem, Vedâ etsem gençliğime övünsem. Hicaz ve Karecigar fasıllarında birer saz semâisi. Nişâburek ve Kürdilihicazkâr fasılarında da birer longası vardır. Bibl.: Mustafa Rona, XX. Yüzyıl Türk Musikisi.