Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
GEÇİD YERİ
Tulumbacı ağzı deyimlerden; Yangınlarda ve bilhassa yangına giderken, semt veya mahalle yangın tulumbası sandıklarının, kısa fâsılalar ile birbirinin peşinden koşarak gelişinin halk tarafından yollar boyunca en rahat seyredildiği yerler; Galata ve Bayazıd yangın kulelerinde bir yangın çıkdığını haber veren gündüz bayraklar ve sepetler ve gece fenerler çekilir çekilmez halk hemen geçid yerlerine koşup toplanır ve tulumbacıları beklemeye başlardı. O devre göre muhakkak ki heyecanlı ve zevkli bir temaşa olurdu.
Geçid yerlerinin en meşhurları İstanbulda Aksaray Karakolunun önü, Şehzâdebaşında Direklerarası, Bayazıd Meydanı, Çenberlitaş, Sultanmahmud Türbesi önü, Sultanahmed Meydanı, Galata Köprüsü, Unkapanı Köprüsü; Galata ve Beyoğlunda Karaköy, Tepebaşı, Galatasarayı, Taksim, Tophâne idi. Aslında bütün yolların boyu halk ile dolardı, temâşâ için geçid yerlerin tercih sebebi, tulumbacıların oralardan ayrıca kendilerine has nümâyişle geçişleriydi.
Yangın Tulumbası sandıklarında Birinci Reis yangına giyimli olarak ve at üstünde gidip gelirdi. Tulumbacı kılığında uşakları yangına götürüp getirenler ikinci reislerdi, her ikisinin alâmeti fârikası ellerinde birer kamçı bulunmasıydı, birinin cakalı at sürüşü, öbürünün elinde kamçı ile fiyakalı ve uşaklarının tâlimli oluşundan gelen mağrur ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Tulumbacı ağzı deyimlerden; Yangınlarda ve bilhassa yangına giderken, semt veya mahalle yangın tulumbası sandıklarının, kısa fâsılalar ile birbirinin peşinden koşarak gelişinin halk tarafından yollar boyunca en rahat seyredildiği yerler; Galata ve Bayazıd yangın kulelerinde bir yangın çıkdığını haber veren gündüz bayraklar ve sepetler ve gece fenerler çekilir çekilmez halk hemen geçid yerlerine koşup toplanır ve tulumbacıları beklemeye başlardı. O devre göre muhakkak ki heyecanlı ve zevkli bir temaşa olurdu.
Geçid yerlerinin en meşhurları İstanbulda Aksaray Karakolunun önü, Şehzâdebaşında Direklerarası, Bayazıd Meydanı, Çenberlitaş, Sultanmahmud Türbesi önü, Sultanahmed Meydanı, Galata Köprüsü, Unkapanı Köprüsü; Galata ve Beyoğlunda Karaköy, Tepebaşı, Galatasarayı, Taksim, Tophâne idi. Aslında bütün yolların boyu halk ile dolardı, temâşâ için geçid yerlerin tercih sebebi, tulumbacıların oralardan ayrıca kendilerine has nümâyişle geçişleriydi.
Yangın Tulumbası sandıklarında Birinci Reis yangına giyimli olarak ve at üstünde gidip gelirdi. Tulumbacı kılığında uşakları yangına götürüp getirenler ikinci reislerdi, her ikisinin alâmeti fârikası ellerinde birer kamçı bulunmasıydı, birinin cakalı at sürüşü, öbürünün elinde kamçı ile fiyakalı ve uşaklarının tâlimli oluşundan gelen mağrur edâsı geçid yerinde son derecede dikkati çekerdi.
Borucu, fenerci, kökenci; bir takım dört kişiden mürekkep en az üç takım uşak, 12 tulumbacı, geçid yerlerinden aslaa konuşmayarak koşar geçerlerdi, sadece koşan ve adımlarını tâlimli atan çıplak ayakların şapırtısı işidilirdi. Geçid yerlerinde tulumba sandığını vücud yapıları güzelliği ve koşarlı ayakları ile en seçme uşaklar omuzlardı. Ve nârâcı, Geçid Yerlerinde sandık nârâsını basarak hangi semtin, hangi mahallenin tulumbacıları olduklarını bildirirdi, meselâ:
— Düşmana kelepçe vuran minimini zındanlı!
— İstanbul bir dâire bir!
diye gür ve mutlakaa dâvûdi bir sesle bağırırdı ki birinin Zındankapulular, öbürünün de Fâtihliler olduğu anlaşılırdı.
Yangın tulumbası sandıklarının süsü olan ayrı ayrı şekillerdeki mâdenî tepeliklerin aslaa oynamaması, dümdüz geçmesi şarttı. Öyle geçen sandıkları geçid yerlerindeki halk coşkunca alkışlardı. Tepelik sağa sola, öne arkaya yalpalarsa, uşakları ne kadar koşarlı da olsa makbul değildi, öyle geçen sandıklar da, hoş bir hareket olmamakla beraber yuhalanırdı.
Meşhur kantocu Peruz Hanımın âşık olduğu bir tulumbacı için dillere destan olmuş bir kantosu vardı ki bir parçasında Geçid yerinden de bahseder:
Çek Fenerci feneri
Borucu arş ileri!
Gecid yerimiz “sena” dır (sahnedir) beyler,
Tulumbacıları takdir ile seyreyle..
Sandık şimşir, gümüş tepelik,
Bir uşağını sevdim ilik mi ilik..
Yangın var, yangın var,
Nerede?
Kıztaşında, Kıztaşında,
Gönül evinde!
Geçid yerlerine en kibar kişiler, mülkî ve askerî en yüksek rütbeli kimseler bile giderdi. Gece yangınlarında yatakdan fırlayıp geçid yerine koşan meraklılar pek çokdu. Yaz ise gecelik entarisinin üstüne bir ceket geçirilir, kış ise entari üstüne bir kürk giyilir, ama yine gidilirdi (B.: Cevdet, Çingene, cild 7, sayfa 3518; Tulumbacılar).
Vâsıf HİÇ
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Vâsıf Hiç
Kod
IAM110479
Tema
Diğer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 11, sayfa 6060
Bakınız Notu
B.: Cevdet, Çingene, cild 7, sayfa 3518; Tulumbacılar
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.