Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
GECEKONDU, GECEKONDULARDAN VÜCUD BULMUŞ MAHALLELER - SEMTLER
“İmar nizâmına aykırı olarak başkalarına ait, özellikle kamuya, millete ait arsalar üzerinde bir gecede yapılan derme çatma meskenlere verilmiş isim; böyle meskenler yapımı İkinci Dünya Harbinden önce Ankara’da başlamış, İkinci Dünya Harbi içinde ve harbi tâkib eden yıllarda da İstanbul ve İzmir başda olmak üzere hemen bütün illere yayılmıştır. Bugün de (1972) hızını kaybetmeden sürüp gitmektedir.
“1936 yılında Türkiye’de Gecekondu sayısı 465,000 olarak tahmin edilmiştir; aynı rapora göre, Gecekondularda 2,000,000 dan fazla insan barınmakta idi; şehirler nüfusunun % 20 si Gecekondularda oturuyordu.
“Türkiye’de Gecekondusu olmayan hiç bir il ve belediye yoktur. Fakat çoğunluğu Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimizin belediye sınırları içinde veya yakınındadır. İmar ve İskân Bakanlığının topladığı bilgiye göre Türkiye’deki Gecekonduların % 29,9 u Ankara’da, % 19,4 ü İstanbul’da, % 11,6 sı da İzmir’dedir.
“1950 de Gecekondu sayısı Ankara’da 12,000 ve İstanbul’da 8238 idi, şimdi Ankara’da 100,000 ni aşmış, İstanbul’da 65,000 e yükselmiştir.
“Gecekondular, özellikle sanayileşen büyük şehirlere, iş bulmak, çalışmak için akın edenlerin bu şehirlerde oturmak zaruret ve sebebi ile yapılır. (Köylerinden kalkıp, şehirlere göç eden bu kişilerin) iş imkânları hakkında yeterli bilgil...
⇓ Read more...
“İmar nizâmına aykırı olarak başkalarına ait, özellikle kamuya, millete ait arsalar üzerinde bir gecede yapılan derme çatma meskenlere verilmiş isim; böyle meskenler yapımı İkinci Dünya Harbinden önce Ankara’da başlamış, İkinci Dünya Harbi içinde ve harbi tâkib eden yıllarda da İstanbul ve İzmir başda olmak üzere hemen bütün illere yayılmıştır. Bugün de (1972) hızını kaybetmeden sürüp gitmektedir.
“1936 yılında Türkiye’de Gecekondu sayısı 465,000 olarak tahmin edilmiştir; aynı rapora göre, Gecekondularda 2,000,000 dan fazla insan barınmakta idi; şehirler nüfusunun % 20 si Gecekondularda oturuyordu.
“Türkiye’de Gecekondusu olmayan hiç bir il ve belediye yoktur. Fakat çoğunluğu Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimizin belediye sınırları içinde veya yakınındadır. İmar ve İskân Bakanlığının topladığı bilgiye göre Türkiye’deki Gecekonduların % 29,9 u Ankara’da, % 19,4 ü İstanbul’da, % 11,6 sı da İzmir’dedir.
“1950 de Gecekondu sayısı Ankara’da 12,000 ve İstanbul’da 8238 idi, şimdi Ankara’da 100,000 ni aşmış, İstanbul’da 65,000 e yükselmiştir.
“Gecekondular, özellikle sanayileşen büyük şehirlere, iş bulmak, çalışmak için akın edenlerin bu şehirlerde oturmak zaruret ve sebebi ile yapılır. (Köylerinden kalkıp, şehirlere göç eden bu kişilerin) iş imkânları hakkında yeterli bilgileri yoktur, şehirlerdeki yakınlarının görgüsünden ve bilgisinden örnek alırlar.
“Yapı ruhsatı almak için aranan belgelerin başında arsanın tapusu gelir. Hukukî durum böyle iken (tapusuz arsalarda kurulan) Gecekondu semtlerinin çığ gibi büyümesi de bir gerçek olarak ortadadır. Modern şehircilikde, şehirleri yeşil şeridlerle kuşatmaktan söz edilmiştir, Ankara ve İstanbul ve İzmir ise Gecekondular kuşağı ile sarsılmıştır. Şehirler içinde arsa bedelleri çok yükselmiştir. Gecekonducu yüksek arsa bedeli ödeme gücünden yoksun olunca, kendisine ait olmayan topraklar üzerinde yapacağı yuvada barınmanın yollarını aramaya itilmiştir. Bu işi kendilerine meslek edinenler de türemiştir..” (Türk Ansiklopedisi)
İstanbul’da ilk örnekleri yapılmaya başladığından, zamanımıza kadar, günlük gazetelerde ve aktüalite magazinlerinde “Gecekondu Evler” ve o evlerden kurulmuş mahalle ve semtler üzerine pek çok haber ve röportaj yazıları yayınlanmıştır.
Su, ışık, sağlık durumu ihtiyaçlarından bahsedilmiştir. Büyük şehrin günlük hayat düzenini bozduklarından bahsedilmiştir. Zaman zaman çıkan Gecekondu yasaklarından, o yasaklara uyularak hükûmetce Gecekonduların yıktırılmasından bahsedilmiştir. Zâbıta gözcülüğü ve himâyesinin kurulması güçlüğü dolayısı ile Gecekondu bölgelerinde türlü tecâvüzler, cinâyetler olmuş, o vak’alar yayınlanmıştır.
Biz bu şehir kütüğünde, o çeşitli yazılardan bâzı kısımları kronolojik bir sıra ile nakledeceğiz, ve Gecekondu mahallelerini ve semtlerini de ayrıca kendi isimleri ile kaydedeceğiz. (B.: Fikirtepesi, cild 11, sayfa 5776; Taşlıtarla; Zeytinburnu).
1945.
“Gecekondular — Hava parası ve birkaç yıllık peşin kira vermezsen, İstanbul’da ev yok, oda yok, hattâ kulübe yok. İster köprü altında yat, ister sokakta. Çâresizlik Gecekondu’yu doğurdu. Kerpiç ve tahtadan yapılan bu kulübeler, içlerinde bir karı koca, bazan yedi sekiz can bir aile barınır, Belediye sınırları içinde ruhsatsız inşaat yasak olduğu için, ilk zamanları güneşin batışı ile doğuşu arasında kuruluyordu. Dikkati çekmeyecek kenar mahallelerde, boş bir arsa bulunuyor, ve oraya bir gece içinde bir gece kelebeği gibi sessizce konuyordu. Şimdi, merkezi semtlerde ara sokaklardaki boş arsalarda da kurulmaya başladı.
“Gecekondular her türlü yaşayış ve sağlık şartlarından mahrumdurlar. 4 - 5 metre karelik bir oda. Toprak zemin üzerine bir hasır serilmiş, bir köşede sedir, karşısında bir sandık üstünde yatak şilte, yorgan ve yastıkları yığılmış, akşam olunca yatak da hasırın üstüne yere serilecektir. Bir rafta, tencere, sahan, öteberi mutfak eşyası. Duvara çakılmış birkaç iri çiviye esvablar asılır. Sedirde yaşlı bir kadın, yanında bir bebek, biri nine biri torun; bir genç kadın balık ayıklıyor, sedirdekinin gelini, hasırın üstüne bir oğlancık kendi âleminde tahta parçaları ile oynamakda; evin erkeği yok, işdedir, gündüzleri, öbür gecekonduların manzarası küçük değişmeler ile bunun aynıdır. Bâzan dikiş makinalarının başında yetişkin kızlar, sokak kapularının önlerinde yalın ayaklı kız ve oğlan çocuklar..” (Doğan Altuncuoğlu, Büyük Doğu dergisi).
1947.
Gecekondu Evleri Niçin ve Nasıl Yapılıyor — Bir müddet önce Mecidiyeköyü sırtlarında görülen Gecekondu evleri, Belediyenin yıkdırma tehditlerine rağmen, pek kısa zamanda şehrin diğer bölgelerine de sirâyet etmiştir. Öylesine ki bir ay içinde Yedikule dışındaki Balıklı Hastahânesi arkası ile Kazlıçeşme istasyonu civarı ve Zeytinburnu iskelesi etrafı gecekondu ile dolmuştur, en azdan 500 ev.
“Belediye kendi sınırları içinde, şehrin şurasında, burasında bu acaib evlerin kondurulmasına şiddetle muârızdır. Mesken olarak yapılan Gecekondular fennî, sıhhî ve beledî şartlara aykırıdır. Hukukçular da, gecekonducuların mülkiyet haklarına tecâvüz ettiklerini söylemektedirler.
“Vilâyet Gecekonduların yıktırılması kararını vermiştir. Gecekonducular da bu işin âdil olmadığını söylemişlerdir, şehirde kirâ bedellerinin gün günden süratle yükseldiğini söylemektedirler. Yapılarda çalışan bir Ahmed Usta sekiz nüfus âilesi ile Yedikule’de Dikici sokağında bir evin üç odasında ayda 12 lira kira ile otururken, ev sahibi kirayı mütemadiyen arttırarak 35 liraya, üç misline çıkarmıştır, o da evden çıkarak Kazlıçeşme istasyonu arkasındaki gecekondulardan birini yapmışdır; şeker sandıklarından yapılmış bir ev, çatısı da mukavva ile örtülmüş. Her an yıktırılma ihtimâli karşısında daha fazla emek ve masrafdan çekinmiştir, Gecekondu kendisine, işçilik ücreti vermediğinden, 80 liraya malolmuştur. Yine yapılarda çalışan komşusu Kâni Usta’nın gecekondusu biraz daha büyükçedir, ve üstü ziftli, ambalaj kâğıdı ile örtülmüştür. Evinin kaplamaları da şeker sandıklarından değil, Amerikadan gelen kamyonların ambalaj sandıklarındandır. O da Osmaniye’de Fildamı sokağında bir evde ayda 15 lira kira ile oturuyormuş, beş nüfuslu bir âilenin reisi ve ayda 130 lira kazanıyormuş, kirası 35 liraya çıkarılmış, ödeme zor ise de sokakda kalmamak için boyun eğmiş, fakat ev satılmış, yeni sahibi kendisinin oturacağını ileri sürerek çıkmalarını bildirmiş, ev aramış, bulamamış, iki odaya 70 lira istiyorlarmış, bir gün Balıklı Hastahânesinin önünden geçerken kulübemsi evler görmüş, nedir diye sormuş, Gecekondu ev olduğunu, nasıl yapılmış kondurulduğunu öğrenmiş, o da, Kazlıçeşme istasyonu yanındaki Gecekondular arasına kendi evini kondurmuş..”
(Ferdi Öner, Cumhuriyet Gazetesi).
1948.
“Kazlıçeşme’de 2218 Gecekondu Sahibi Endişede — Kış günü 22 yuvanın yıkılması hepsini telâşa düşürdü. Kar, tipi hâlinde bastırdı. Dar gelirli âileler odun, kömür parası düsünürken, borç isteyecek hamiyetli tanıdık ararken, Kazlıçeşme’de bir gecekonduda oturan, felâketin büyüğüne uğramış, evleri yıktırılmış, kendileri sokakda kalmıştır. Bir sefâlet hayatı sürülen şehir dışı bu semtde, 2218 gecekondunun üstünde Demoklesin kılıcı gibi yıkma kazması sallanıyor. Neye uğradıklarını anlayamamışlar, halatlarla mücehhez 80 kişilik bir grup gelmiş, kimden, nereden emir aldıklarını söylemeden yirmi iki gecekonduyu, içlerindekilerin feryadına aldırmadan diye anlatılıyor. O evlerden birinin sahibi tuğla harmanında çalışır bir Vahid Polat’dır, 800 lira biriktirebilmiş, dört duvar çatabilmiş, Gecekondusunu, üstünü örtmeye imkân bulamadan yıkmışlar. Evleri yıkılanların hepsi başlarına geleni acı acı anlattılar. Gece geç vakte kadar kaldık, kar yıkılan evlerin eşyası üstüne yağıyordu. Dizleri çenelerine yapışık, gaz lâmbalarının ışığında sapsarı yüzler. Bu taraftarda gecekondular önce Telsiz bölgesinde 1947 yılı Mayısında kondurulmuş. Şimdi Kazlıçeşme’deki gecekondularda 8970 nüfus barınıyormuş..” (K. S., Bu Şehrin Sesi başlıklı sütun, Gece Postası Gazetesi).
1949.
“Gecekondu Mahallesinde Bayram — İstanbul Vâlisi Ord. Prof. F. Kerim Gökay, Gecekondu mahallesini ziyaret etti, yaptırılmış evler yıktırılmayacak, bir dispanser açılacak; vâli, Gecekondu sâkinleri tarafından büyük tezâhüratla karşılandı. Hükûmetin yeniden Gecekondu yapılmasını şiddetle yasak ettiğini, fakat bir mesken buhranının mevcudiyetinin de kabul edildiğini, Gecekonduların yıktırılmayacağını, sahiplerinin evlerinde huzur içinde oturmalarını ve Gecekondu mahallelerinin Belediyeye bağlanacağını bildirdi; 35,000 gecekondu sâkini, bu ziyareti bir bayram günü olarak ilân ettiler..” (Kemal Sülker, Cumhuriyet Gazetesi).
“30,000 Nüfuslu Gecekondular Şehrinde Birkaç Saat — Kazlıçeşme’deki gecekondularda evlerin hepsi, etrafı çit veya telle çevrili, sınırlandırılmış bahçeler içindedir. Gecekonduları yapanlar, mülkiyet hakkını tanımamışlar, geniş araziyi işgâl etmişler, ama şimdi kendileri mülkiyet iddiasındadır. Şu bahçelerin tel yahut çitlerinden birisi atlayıp da şu köşeye bir ev de o kondursa denildiği zaman olamaz öyle şey demektedirler. Gecekonduların hakikaten kira vermemek yüzünden yapıldığını kabul eden vâli, gecekonduların kimlere ait olduğunu ve kaçar bin liraya mal olduğunu ehliyetli bir beye tedkik ettirse idi, çok büyük sürprizlerle karşılaşırdı..” (Metin Toker, Cumhuriyet Gazetesi).
1954.
“Gecekondu — Saat gecenin onu, Zeytinburnu gecekondu mahallesindeyim. Yol bir çamur deryası. Önümden bata çıka 4 - 5 kişi gidiyor, kadınlar da var içinde, gece gündüz çalışan bir fabrikanın gece postasını yapacak amelelerinden, bu mahallede 60 - 70 bin kişinin yaşadığı söyleniyor. Yok yok, su da yok, ama 3 gecekondunun ikisinde radyo var..” (Cengiz Tuncer, Hafta Mecmuası).
1962.
“Gecekondular — İstanbul’un en başda gelen meselesi gecekondudur. İkinci Dünya Harbinin ortaya çıkardığı gecekonduların sayısı İstanbul’da 250,000’i bulmuştur, ve 200,000 ne yakın insan yaşamaktadır. Gecekonduyu, köyden şehire akın yaratmıştır. En ibtidâî barınma ve sağlık şartlarından ve en önemli şehir tesislerinden mahrum olan gecekonduların ıslahı yoluna gitmek gerekir, ve bir sosyal mesken politikası şarttır, yoksa ne kadar çaba sarfedilse yeni yeni gecekonduların yapılması önlenemez..” (Cevad Geray, Hürriyet Gazetesi).
1964.
“Gecekondularda Oturanlar İçin Sosyal Meskenler — Gecekondularda oturanları ev sahibi yapmak için Davutpaşa’daki sosyal meskenlerin inşaatı bitmek üzeredir. Mutfağı, banyosu, ayakyolu ile 2 - 3 odalı dâireler fabrika işçilerine 20 - 25 bin lira arasında ve işçi yevmiyelerine uygun taksitlerle satılacaktır; meskenler şimdilik blok hâlinde 234 dairedir..” (Hürriyet Gazetesi).
1965.
“Gecekondu Salgını — Eyyub ve Silâhdarağa’da sahipli araziyi paylaşan yüzlerce açıkgözün faailiyetine polis derhal mâni oldu ve bir emlâk komisyoncusu tahrikçi olarak yakalandı. Kemiklidere mevkiinde eski taş ocakları arazisine hücum edilmiştir, arazinin sahibinin telefonla verdiği haber üzerine, saat gece 21 de, polis müdahale etmiş ve hücum saat 24 de durdurulabilmiştir, 60 kadar ailenin araziyi hemen parselledikleri görülmüştür. Vâli Niyazi Akı gece yarısı 4 de vaka yerine giderek, eski Gecekonduların ıslah edileceğini, fakat yeniden yapısına asla müsade edilmiyeceğini, hem paralarının hem de emeklerinin yazık olacağını söylemiştir..” (Hürriyet Gazetesi).
“2,5 saatde bir Gecekondu — 24 metre karelik bir Gecekondu, bir oda bir sofa, iki buçuk saatde kuruluyor, bu işin bir mütehassısı şu pusulayı vermiştir:
8 kapu, 35 liradan 105 Lira
Pencere çerçevesi 80 ”
300 kiremit 60 kuruşdan 180 ”
30 çatı lâtası, 15 liradan 450 ”
15 döşeme tahtası, 13 liradan 200 ”
Kiremit altı için ince tahta 50 ”
400 briket, 85 kuruşdan 350 ”
2 küçük pencere camı 60 ”
———
1475
Bu eve bir oda daha ilâve ediilirse 2000 lirayı bulur, ve böyle bir evde 8 nüfuslu bir aile barınabilir. Gecekonduların inşâ malzemesi yıkıcılardan satın alınmaktadır. Yapı ameleliğini ailesi efradı yapar, erkek ve karısı ve 11 yaşlarında bir erkek çocuk kifayet eder, bir erkek kardeş veya kayınbiraderin yardımı da görülür. Önce 40 santimlik bir temel kazılır, içine toprak doldurulan o temel üstüne briket çıkılır, aralarına çamur, biraz da harç konulur. Evin üstü beşik çatı ile örtülür. Bu iş çarçabuk 2,5 saatde bitirilir. Döşeme tahtaları ve sıva işi başka bir güne kalır, yavaş yavaş yapılır...” (Celâleddin Çetin, Akşam Gazetesi).
“Gecekondu Deyip Geçmeyin — En kalabalık gecekondu semti olan Gaziosmanpaşa’da (Taşlıtarla’da) taksitle öteberi satan bir mağaza sahibi: Gecekondu deyip geçmeyin, çoğunda çamaşır makinası, buzdolabı vardır; taksitle alırlar, fakat borçlarına çok sadık insanlardır diyor. Bir döküm ustasının evinde de duvarlar filizî plâstik badanalıdır, yerler halı ile döşenmiştir, misafir odasına, dört koltuk, tavanda zayıf bir âvize, bir kenarda da bir vitrin vardır. Aslı Niğdeli ve adı Rahmi olan bu döküm ustası askerliğini Kemerburgaz’da yapmış, 1947 de terhis edilince İstanbul’da kalmış ve Hasköy’de bir dökümcünün yanında sanat öğrenmiş, bir fabrikada çalışmaktadır; 10 bin lira biriktirip 1960 da bu gecekonduyu 7500 liraya satın almışlar; bir yamacın altında olan evin konduranı bir müddet oturduktan sonra, İstanbul’dan memleketine göçüp gitmiş; Rahmi Usta’nın en büyük derdi tapu meselesidir, elinde evinin sahibi olduğuna dair belgesi yokıtur, tek huzur noktası, oturduğu evin 1956 dan önce devlet arazisine yapılmış gecekondulara tapu verilmesi için alınmış bir karardır. İstanbul’da onbinlerce gecekondu sahibi o kararın tatbikini beklemektedirler. Taşlıtarla’dan Esentepe’ye giden yolun üzerinde bir erkek-kadın terzisi şunları anlatıyor: Gecekondulardaki genç kadınlar ve kızlar ve delikanlılar şık giyinmek merakındadırlar, fakat imkânları dar olduğu için, ufak değişikliklerle her modaya uyan elbiseler giyerler, ve çok temiz giyinirler, giyim modalarını gazetelerden, mecmualardan, sinemalardan ve Beyoğlu mağazalarının vitrinlerinden takip ederler, giyimleri için de senede ancak 500-600 lira kadar bir para ayırabilirler. Gaziosmanpaşa gecekondularının en büyük derdi sudur, sonra yol geliyor, elektriğe, ışığa kavuşmuş bulunmaktadır.” (Metin Soysal, Hürriyet Gazetesinde yedi gün devam etmiş bir röportaj).
“Gecekondu sâkinlerini vaidle oyalamamalıdır — İmar ve İskân bakanı beyanatda bulunmuşdur, balkanlık büdcesinin 60 milyon lira olduğunu, Gecekondu semtlerine en basit amme hizmetlerinin götürülebilmesi için de en azdan 1 milyar liralık bir büdce gerekdiğini söylemişdir..” (Hürriyet Gazetesi)
“20,000 kişiye 3 çeşme — Şişlide 20,000 nüfuslu Çağlayan Gecekondu semtinde üç çeşme vardır, halk iki kova su için geceden sıraya giriyor, su için can bahasına mücadele ediliyor. Kavgalara mani olmak çeşme başlarında jandarmalar nöbet tutmaktadır, buna rağmen büyük bir kavga olmuşdur, kadınlar arasında başlayan kavgaya kocaları da katılmış, bir erkek öldürülmüş, bir erkek de ağır yaralanmışdır.” (Hürriyet Gazetesi).
1972
“Arpa Tarlalarında Yükselen Bir Kaçak Şehir — Başını sokacak bir eve sâhib olmanın büyük mücâdelesi Zeytinıburnu topraklarında yapıldı. Arpa yetiştirilen tarlalarda şimdi televizyon antenlerinin yükseldiği modern binâlar görülüyor. Zeytinburnunun nüfusu 116,820 kişidir, Hakkâri Vilâyetini geçmişdir.
“Gecekondular defalarca yıktırılmış, yeniden yapılmış, işini uyduranın evi 1 defa, uyduramayanın evi 15 defa yıktırılmış. Hükûmetler, zaman zaman politik nedenlerle yıktırma işini zayıflatıp şiddetlendirmişlerdir. O arada küçük memurlar da hemşehrilerini kayırmışlardır. Yeniden yapılan evlere göz yummuşlardır.
“Gecekonduların yerlerini modern apartımanlar almış, o vesile ile de caddeler açılmışdır. Zeytinburnunun yenilenmeyen kısmında ise yollar ancak iki kişinin yanyana geçebileceği kadar genişdir.
“Zeytinburnunda inşaat malzemesi satan esnafın sayısı da günden güne çoğalmışdır. Evlerinin tapusunu alanların ilk işi kat çıkmak oluyor.
“Zeytinburnu halkının büyük çoğunluğu çalışdıkları iş yerlerine yaya gidip geliyor. 13 - 18 yaş arasındaki erkek çocukların % 51 i çalışıyor. 18 yaşından yukarı delikanlıların % 69 u, kızlarında % 25 âile geçimine yardımcı olarak çalışmaktadır.
“Memleketinize dönmek ister misiniz sorusuna hemen hepsi hayır cevabını vermişdir. Tapulu evlere 4 kata kadar çıkma izni verilmişdir. Artık yıkımla mücadele devri geride kalmışdır. Kaçak şehir Zeytinburnu bile ilçe olmuş, kanunun tanıdığı şehir olarak imârına, güzelleştirilmesine sıra gelmişdir..” (Enis Gökçe, Gün Gazetesi).
1973
“İstanbulun bütün gecekondularında 45,780 evde mutfak, ve 155,592 evde banyo yokdur. 6,560 ev ise ayak yolu yokdur. İstanbul bir çelişkiler şehri olmuşdur. Bir tarafda dizi, dizi gökdelenler, öbür tarafda ise dereleri tepeleri doldurmuş gecekondular. Yüzbinlerce insan iki göz evlerde oturuyor..” (Gün Gazetesi).
Şehir İçinde Gecekondular
(Resim : Bülend Çetinor)
Şehir Dışında Bir Gecekondu Mahallesinden Bir Köşe
(Resim : Bülend Çetinor)
Karikatürde Gecekondu
Gecekondu Yapımına Politik Sebeplerle Göz Yumulması Konusu
(Karikatür : Cafer Zorlu, Akbaba Gazetesi)
Karikatürde Gecekondu
(Karikatür : İbrahim Ersavaş, Papağan Gazetesi, 1968)
Theme
Other
Contributor
Bülend Çetinor, Cafer Zorlu, İbrahim Ersavaş
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM110467
Theme
Other
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
Bülend Çetinor, Cafer Zorlu, İbrahim Ersavaş
Description
Volume 11, pages 6050-6055
Note
Image: volume 11, pages 6050, 6051, 6053, 6055
See Also Note
B.: Fikirtepesi, cild 11, sayfa 5776; Taşlıtarla; Zeytinburnu
Theme
Other
Contributor
Bülend Çetinor, Cafer Zorlu, İbrahim Ersavaş
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.