İkinci Sultan Mahmud zamanında basılmış bir altın paranın İstanbul halkı tarafından takılmış, adı ziynet altını olarak kullanılmışdır; Mısır Vâlisi Mehmed Ali Paşa Medîne ile Mekke’yi Vehhâbîlerin elinden kurtardıktan sonra Kâbe anahtarını bir heyetle İstanbul’a göndermiş, heyet 6 muharrem 1228 de (9 ocak 1813) İstanbul’a gelerek parlak merasimle karşılanmışdı ve bu münasebetle pâdişahın turası önünde “El-Gazi” yazılı bir hâtıra altını basılmışdı. Bu altın üzerine çok şirin bir fıkradır. Eskiden âdetdi, nıüslüman olan Hıristiyanlar için “Sünnet Akçesi” diye bir yardım parası toplanırdı; zerâfet, nükte ve hazır cevablığı ile tanınmış, şâir Ayıntablı Hasırcızâde Hâfız Mehmed Ağa (1803 - 1887) dan da bir gün sünnet akçesi istemeye geldiler, zarif adam iki gaazi altını verdi ve sonra boynunu bükerek irticâlen şu beyti söyledi (B.: Mehmed Ağa, Hasırcızâde Hafız): Müslüman oldu bir kâfir, Şehid oldu iki gaazi...