Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
GASKONYALILAR
Son yıllarda İstanbul’da tavernacılık yolunda öncülük yapmış iki kardeş, asıl isimleri ve soy adları ile Toma Çinga ve Vangel Çinga; İstanbul Balıkpazarı’nda “Bodurum” diye anılır küçük bir meyhâneyi işleten Vasil Çingan’ın oğulları; âile aslen Ergirilidir, Makedonyalıdır, Vasil çocukluğunda İstanbul’a gelmiş, Toma, Vangel, Ahilea ve kız kardeşleri İstanbul’da doğmuşlardır.
Zamanımızın ünlü gazetecilerinden Ümid Deniz 6 Mart 1970 tarihli Milliyet Gazetesinde “İstanbul’da Tavernaları Kimler Kurdu” başlıklı makalesinde şunları yazıyor:
“İstanbul’da bugünkü Tavernaların kurucusu Vasil, Vasiliki, Toma, Ancelo, Aküs Çingas adında beş kişilik Ortodoks Arnavut bir balıkcı âilesidir.
“İstanbulular onları ilk olarak “Gaskonyalılar” adı altında tanımışlardır. “Gaskon” lukla ilgileri yoktur, vaftiz babaları ünlü tarihçi üstâdımız, İstanbul’u en iyi tanıyan kişi, Reşad Ekrem Koçu hocamızdır.
“Önceleri; şimdi yıkılıp yola giden, Eminönü yakasında, bir sur tonozunda balık pişirip oradaki esnafa satmakla işe girişmişlerdi. Orada balığın tâzesi, şarabın iyisi, ucuzca yenilip içildiği için kısa zamanda kerli ferli beyler, kürklü, mantolu hanımlar da buraya iltifata başlamışlardı.
Baba Vasıl, anne Vasiliki tezgâh ardında, ocak başında hazırlık yaparlar, üç evlât da (Toma - Vangel - Ahilea) futalar...
⇓ Devamını okuyunuz...
Son yıllarda İstanbul’da tavernacılık yolunda öncülük yapmış iki kardeş, asıl isimleri ve soy adları ile Toma Çinga ve Vangel Çinga; İstanbul Balıkpazarı’nda “Bodurum” diye anılır küçük bir meyhâneyi işleten Vasil Çingan’ın oğulları; âile aslen Ergirilidir, Makedonyalıdır, Vasil çocukluğunda İstanbul’a gelmiş, Toma, Vangel, Ahilea ve kız kardeşleri İstanbul’da doğmuşlardır.
Zamanımızın ünlü gazetecilerinden Ümid Deniz 6 Mart 1970 tarihli Milliyet Gazetesinde “İstanbul’da Tavernaları Kimler Kurdu” başlıklı makalesinde şunları yazıyor:
“İstanbul’da bugünkü Tavernaların kurucusu Vasil, Vasiliki, Toma, Ancelo, Aküs Çingas adında beş kişilik Ortodoks Arnavut bir balıkcı âilesidir.
“İstanbulular onları ilk olarak “Gaskonyalılar” adı altında tanımışlardır. “Gaskon” lukla ilgileri yoktur, vaftiz babaları ünlü tarihçi üstâdımız, İstanbul’u en iyi tanıyan kişi, Reşad Ekrem Koçu hocamızdır.
“Önceleri; şimdi yıkılıp yola giden, Eminönü yakasında, bir sur tonozunda balık pişirip oradaki esnafa satmakla işe girişmişlerdi. Orada balığın tâzesi, şarabın iyisi, ucuzca yenilip içildiği için kısa zamanda kerli ferli beyler, kürklü, mantolu hanımlar da buraya iltifata başlamışlardı.
Baba Vasıl, anne Vasiliki tezgâh ardında, ocak başında hazırlık yaparlar, üç evlât da (Toma - Vangel - Ahilea) futaları bellerinde, tabakları ellerinde oradan oraya seğirtip dururlardı. Allah için ateş gibi gençti üçü de.
“Bazı bazı buraya kerizciler düşerdi. Bir keman, bir klarnet, bir darbuka kısa zamanda bu izbeyi şenlendirir ve müşteriler coşup koro halinde türküye, karşılıklı göbek havasına vururlardı kendilerini.
“Zamanla Gaskonyalılar para yaptılar. Yerleri de istimlâk edilince tuttular yine o civarda başka bir tonoz altı — ama birinciye nisbeten çok daha geniş — daha buldular. Burayı balıkcı meyhânesi stili dekore ettiler. Burası da doldu taştı. Nihayet Beyoğlu yakasına geçtiler. Şimdiki Gen-Ar tiyatrosunun bulunduğu yeri tuttular. Burası da dehşetli rağbet gördü. Fakat sonra kardeşler arasında anlaşmazlık çıkınca dağıldılar. Ancelo vurdu kendini başka meyhâneye, Aküs gitti Almanya’ya, Toma ise geçti karşı taraftaki bir lokale ve oraya adını verdi. İşte şehirde şimdi Gaskonyalı - Gaskonyalılar adı altında muhtelif lokallerin bulunmasının sebebi budur. Ve tabiî bu arada da Tavernacılık bizde iyice aldı yürüdü.
“Toma ve Ancelo kendilerine göre Tavernacılıkta birer tarz yarattılar. Yeni yeni yerler açıp işlettiler. Bunlar yine de öbür tavernalara nisbeten şehrin tutulan lokalleridir ve özellikleri vardır. Bir başka yazımızda da onlardan bahsedeceğiz.”
Ümid Deniz’in “Ancelo” dediği Vangel, “Aküs” dediği de Ahilea’dır. Vangel “Gaskonyalı” adını ağabeyi Toma’ya bırakırdı. Ancelo takma adını tavernacılıkda ayrı bir şöhret yapmaya muvaffak oldu.
Balıkpazarı’ndaki ilk meyhâneye “Gaskonyalılar” adının verilmesini Reşad Ekrem Koçu şöyle anlatıyor:
“Her akşam Vasil’in meyhânesine şöyle bir uğrardım. Rahmetli aziz dostum heykeltraş Râtib Âşirle orada buluşurduk. Bir akşam geç kaldım. Balıkpazarı’nın zor sökülür kalabalığı dağılmış. Yaşları onüç ile onbeş arası, yalın ayaklı, tülü kafalı, çulçaput içinde üç çocuk, ellerinde birer tahta parçası, sözde kılıç olmuş, Sirkeci sinemalarından birinde gördükleri bir filmden kapma düello ediyorlar ve bağrışıyorlar:
— Biz Gaskonyalılar.. Biz Gaskonyalılar!.
— Şövalyeler.. dedim, niçin prensinizi selâmlamıyorsunuz?
Önce şaşırdılar, sonra içlerinden en akıllısı:
— Prensimizi selâmlarız!.. dedi.
Ellerine yirmibeşer kuruş verdim, o zaman büyük para:
— Alın.. bol bol harcayın, sabaha kadar hovardalık edin.. dedim.
Vasil’e girdim. Râtib’le buluşdum. Çocuklar birkaç defa dükkân kapısından içeri bakıp bakıp kaçdılar. Râtib’e hikâyeyi anlattım, Toma da dinledi. Üç dört akşam uğrayamadım. Küçük pırpırılar önüme çıkdı:
— Prensimizi selâmlıyoruz!..
— Bu akşam prensin parası az, bu kadar verebiliyor!.. dedim ve onar kuruş verdim.
Dadandılar. Toma da bir dilim ekmekle birer balık parçası vermeye bşlayınca hiç ayrılmaz oldular. O küçücük yaşlarını dolduran acı hayat hikâyelerini dinledim. Biri kayboldu, ikisini Toma yanına çırak olarak aldı, besledi. Biri daha yol oldu, Faik, askere gidinceye kadar Toma’nın yanında kaldı. Ve bir akşam da Toma, o nâzik Makedonyalı babasının meyhânesine Gaskonyalılar adını koymak için benden izin istedi ve Gaskonyalılar adı İstanbul’a işte böyle mal oldu.” (B.: Faik, Gaskonyalı, cild 10, sayfa 5489).
En küçükleri Ahilea o kadar güzel Türkçe konuşurdu ki gören İstanbullu bir Türk sanırdı. Babalarının zamanında Balıkpazarı’ndaki dükkânda ara sıra çalışırdı, fakat kardeşleri ayrıldıktan sonra meyhânecilik âleminden ayağını çekdi, askerliğini yapdıktan sonra da Türkiye’den ayrıldı. Torna, 1967 de, Küçük Bebek’de Vedat Güleç adında biriyle ortak “Gaskonyalı Torna” adı ile bir lokanta ve gece kulübü açtı, hayli rağbet gördüğü halde, bilmediğimiz bir sebepten ayrıldı. Vangel de Ancelo takma adını aldı ve Yeşilköy’de deniz kenarında çok güzel bir lokantayı başarı ile işletti.
Bürhâneddin OLKER
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Burhaneddin Olker
Kod
IAM110378
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 11, sayfalar 6007-6008
Bakınız Notu
B.: Faik, Gaskonyalı, cild 10, sayfa 5489
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.