Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
GALAVRA, GALAVRAHÂNE
Kalavra, Kalavrahâne de denilir; uydurma bir isim midir, bir yabancı dilden mi alınmışdır, lugat kaynaklarımızda bulamadık; Şemseddin Sami Bey Kaamûsi Türkî’de: “Yamalı pabuç, meşinden sâir yamalı şeyler; Kalavrahâne: Eskici dükkânı” demekle yetiyor.
M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri isimli eserinde Galavra Nâzırı maddesinde şunları yazıyor:
“Kalevre yahud Kalavre pabuç ve deri gibi şeylere verilen isimdir; Kalevrehâne, askerin deriden yapılan her nevi ayakkabı, eyer takımı, hayvan koşumu ve sâire gibi levazımını imal ve ihzar eden fabrika demekdir. Bu fabrikanın varidat ve masarifi ile umum muamelâtına bakan zâte Galavra Nâzırı unvanı verilmişdir. Mertebesi Baruthâne Nâzırı derecesinde idi? Bilâhare Seraskerlik maiyetine verilmişdir.”
Galavrahâne bir fabrika, imâlâthâne değil, askerin her nevi eskimiş ayakkabılarının ve orduya âid deriden, meşinden mamul şeylerinin eskimiş olanlarının tâmir edildiği büyük bir mîrî atöliye idi.
İstanbul’da Onyedinci Yüzyıl sonlarında kurulmuş “Külhan Beyliği” denilen ve tekkeleri İstanbul çarşı hamamlarının külhanları olmuş bir hâneberduşlar, apaşlar tarikatı 1846 da Serasker Hasan Riza Paşanın emriyle kapatılarak, hamam külhanlarındaki serseri delikanlılar ve oğlan çocukları toplanarak delikanlılar asker yazılmışlar, çocuklar...
⇓ Devamını okuyunuz...
Kalavra, Kalavrahâne de denilir; uydurma bir isim midir, bir yabancı dilden mi alınmışdır, lugat kaynaklarımızda bulamadık; Şemseddin Sami Bey Kaamûsi Türkî’de: “Yamalı pabuç, meşinden sâir yamalı şeyler; Kalavrahâne: Eskici dükkânı” demekle yetiyor.
M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri isimli eserinde Galavra Nâzırı maddesinde şunları yazıyor:
“Kalevre yahud Kalavre pabuç ve deri gibi şeylere verilen isimdir; Kalevrehâne, askerin deriden yapılan her nevi ayakkabı, eyer takımı, hayvan koşumu ve sâire gibi levazımını imal ve ihzar eden fabrika demekdir. Bu fabrikanın varidat ve masarifi ile umum muamelâtına bakan zâte Galavra Nâzırı unvanı verilmişdir. Mertebesi Baruthâne Nâzırı derecesinde idi? Bilâhare Seraskerlik maiyetine verilmişdir.”
Galavrahâne bir fabrika, imâlâthâne değil, askerin her nevi eskimiş ayakkabılarının ve orduya âid deriden, meşinden mamul şeylerinin eskimiş olanlarının tâmir edildiği büyük bir mîrî atöliye idi.
İstanbul’da Onyedinci Yüzyıl sonlarında kurulmuş “Külhan Beyliği” denilen ve tekkeleri İstanbul çarşı hamamlarının külhanları olmuş bir hâneberduşlar, apaşlar tarikatı 1846 da Serasker Hasan Riza Paşanın emriyle kapatılarak, hamam külhanlarındaki serseri delikanlılar ve oğlan çocukları toplanarak delikanlılar asker yazılmışlar, çocuklar da işçi olarak Galavra Hâneye verilmişlerdi. Galavrahâne o tarihde Gülhânede idi (B.: Külhan Beyleri).
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM110302
Tema
Diğer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 11, sayfa 5955
Bakınız Notu
B.: Külhan Beyleri
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.