Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
GALATASARAY SPOR KULÜBÜ
İstanbul’un, dolayısiyle Türkiye’nin en eski spor kulübü, bilhassa Türk futbolunun doğduğu bir spor ocağı; 1 Ekim 1905 de Galata Sarayı Mektebi Sultânîsinde Abdürrahman Şeref Beyin müdürlüğü zamanında talebelerden Ali Sami’nin teşebbüsü ile ve arkadaşlarından Emin Bülend, Âsım, Celâl, Bekir, Cevdet, Tahsin Nâhid, Reşad, Kâmil ve Abidin Dâver’in ona yardımları ile o büyük ve meşhur mektepte, zamanımızın Galatasaray Lisesinde kuruldu.
Daha önce 1899 da Mektebi Sultânînin jimnastik muallimi Faik Beyin teşviki ve rehberliği ile talebeleri futbol oynamış ve bu oyunu çok sevmişlerdi. Fakat bir hafiye “Mektebi Sultânîde gençler kale kurup birbirine top atıyor” diye saraya bir jurnal vermiş ve futbol mektepte yasak edilmişti. Hattâ Türk gençlerinin top oynaması yasak edilmişti, yalnız Fuad adında bir Türk bahriyelisi “Bobi” takma adı ile İstanbul’daki İngiliz iş adamlarının evlâtlarına katılarak top oynamıştı.
1905 de bilhassa futbol oyunu için mektepte bir spor kulübünün kuruluşunda, mektep müdürü Abdürrahman Şeref Bey gibi nüfuzlu bir zatın müteşebbis gençleri himayesinin büyük tesiri olmuştur. Kulübün kurucusu gençler arasında 1 numaralı âzası da devrin ünlü dil bilgini, “Kaamûsül Âlâm” ve “Kaamûsi Türkî” müellifi ve Şemşeddin Sâmi Beyin oğlu idi, A. Şeref Beyin aşırı teveccühünü kaza...
⇓ Devamını okuyunuz...
İstanbul’un, dolayısiyle Türkiye’nin en eski spor kulübü, bilhassa Türk futbolunun doğduğu bir spor ocağı; 1 Ekim 1905 de Galata Sarayı Mektebi Sultânîsinde Abdürrahman Şeref Beyin müdürlüğü zamanında talebelerden Ali Sami’nin teşebbüsü ile ve arkadaşlarından Emin Bülend, Âsım, Celâl, Bekir, Cevdet, Tahsin Nâhid, Reşad, Kâmil ve Abidin Dâver’in ona yardımları ile o büyük ve meşhur mektepte, zamanımızın Galatasaray Lisesinde kuruldu.
Daha önce 1899 da Mektebi Sultânînin jimnastik muallimi Faik Beyin teşviki ve rehberliği ile talebeleri futbol oynamış ve bu oyunu çok sevmişlerdi. Fakat bir hafiye “Mektebi Sultânîde gençler kale kurup birbirine top atıyor” diye saraya bir jurnal vermiş ve futbol mektepte yasak edilmişti. Hattâ Türk gençlerinin top oynaması yasak edilmişti, yalnız Fuad adında bir Türk bahriyelisi “Bobi” takma adı ile İstanbul’daki İngiliz iş adamlarının evlâtlarına katılarak top oynamıştı.
1905 de bilhassa futbol oyunu için mektepte bir spor kulübünün kuruluşunda, mektep müdürü Abdürrahman Şeref Bey gibi nüfuzlu bir zatın müteşebbis gençleri himayesinin büyük tesiri olmuştur. Kulübün kurucusu gençler arasında 1 numaralı âzası da devrin ünlü dil bilgini, “Kaamûsül Âlâm” ve “Kaamûsi Türkî” müellifi ve Şemşeddin Sâmi Beyin oğlu idi, A. Şeref Beyin aşırı teveccühünü kazanmış bir gençti.
Kurulan spor kulübüne önce bir isim arandı, okulda tedrisatın geniş kısmı fransızca olduğu için “Gloria” dediler, sonra “Audace (Odas okunur)” dediler, fransızca cür’et, cesaret anlamında idi, fakat küstahlık mânasına da gelirdi, beğenmediler, kulübün adını halk taktı, “Galatasaraylılar” denildi, oradan da “Galatasaray” mektebin adı kulübe de mal edildi.
Galatasaray spor kulübünün 1905 deki ilk futbol takımını teşkil eden gençlerin isimleri, yedekleriyle birlikte şunlardır: Küçük Ali, Reşad, Emin Bülend, Ali Sâmi, Tahsin Nâhid, Kâmil, Celâl, Nuri, Bekir, Tullius (Ulah), Abidin Dâver, Nikolof (Bulgar), Cevdet, Milo (Karadağlı), Âsım, Mazhar.
Bu onaltı gencin 1905 de çekilmiş toplu bir resmi vardır, kısa futbol donları ile çekilmiş bir resim, fakat üzerinde kulübün bir forması yoktur, gömlek, mintan, fanila karmakarışık şeyler giymişlerdir, bellidir ki kulübün bir forması ve rengi de henüz tesbit edilmemiştir, ilk gömlekler beyaz kırmızı olarak yaptırıldı, az sonra da renk sarı kırmızıya çevrildi.
İlk oyunlarına tekniksiz, rastgele hamlelerle başlayan Galatasaraylılar 1905 - 1908 arasındaki maçlarında sahadan hep mağlup olarak ayrıldılar. Kulübe oyun tekniğini sokan ve Galatasarayı ilk zaferine kavuşturan 1908 de kulübe girmiş olan İngiliz asıllı Horas Armitaj oldu. Armitaz takım kaptanı oldu ve o yıl Kadıköylüleri 4-0 yendiler. Bu suretle de Galatasarayın parlak tarihi açılmış oldu, üç sene ard arda İstanbul birincisi oldular.
O yıllarda Galatasaraydan ayrılan birkaç kişi 1907 de Kadıköy tarafında Fenerbahçe Spor Kulübünü kurdular ki, o kulüpte zamanımıza kadar parlak spor hâtıraları devam edegelmiştir (B.: Fenerbahçe Spor Kulübü, cild 10, sayfa 5626).
Galatasaray’ın ilk yıllarında İstanbul’da mağlup ettiği yabancı takımlar şunlardır: 1907 de İmogene İngiliz Bahriye takımını 2 - 0; 1908 de Moda İngiliz takımını 4 - 1; 1909 da Kadıköy Rum takımını 4 - 0.
Yabancı memlekette ilk oyununu 1912 de Macaristan’da yaptı, bir sene evvel İstanbul’da yendikleri Macarlara orada yenildiler.
Bu büyük ve ünlü spor kulübünün faaliyeti futboldan ibaret kalmadı. Önce Mektebi Sultânîden, sonra Liseden yetişen aydın sporcu gençlerle beslenen ve Galatasaraydan yetişmiş aydın kişilerin desteklediği kulüp, sporun hemen bütün kollarında millî bir varlığı temsil edegelmiştir.
Kulübün merkez binâsı Beyoğlunda Parmakkapı semtinde Hasnun Galib sokağındadır. Boğaziçinde Kuruçeşme karşısında şimdi Galatasaray Adası denilen bir adacıkta denizcilik ve sosyal faaliyet lokali, Mecidiyeköyü’nde “Ali Sami Yen stadı” adı ile bir stadyomu, Fenerbağçesi Yarımadasında bir yelkencilik ve sosyal faaliyet lokali ile bir yüzme havuzu vardır. Kulübün Galatasaray Lisesinde bulunan müzesi, Türkiye’nin en zengin spor müzesidir.
Aşağıdaki notları 1966 da Hayat Mecmuasında çıkmış bir yazıdan alıyoruz:
1906 senesinde İstanbul Amatör Ligine dahil olan Galatasaray (1908 - 1909), (1909 - 1910), (1910 - 1911), (1914 - 1915), (1915 - 1916), (1921 - 1922), (1924 - 1925), (1925 - 1926), (1926 - 1927), (1928 - 1929), (1930 - 1931), (1948 - 1949) ve (1952 - 1953) yıllarında 13 defa İstanbul Lig, (1954 - 1955), (1955 - 1956) ve (1957 - 1958) senelerinde 3 defa İstanbul Profesyonel Lig, 1939 yılında 1 defa Millî Küme, 1953 yılında 1 defa Türkiye, (1961 - 1962) yılında 1 defa Millî Lig, (1962 - 1963), (1963 - 1964) ve (1964 - 1965) senelerinde de 3 defa Türkiye Kupası Şampiyonu olmuştur.
Ayrıca, 1933 yılında İstanbul Şilt ve 1941 ile 1942 yıllarında 2 defa İstanbul Kupası Şampiyonu olmuş, birçok da hususî turnuva kazanmıştır.
1956 - 1957 yılı İstanbul Profesyonel Lig Şampiyonu olarak katıldığı Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nın ilk turnuvada Romanya Şampiyonu Bükreş Dinamosu ile karşılaşan Galatasaray, ilk maçı 3 - 1 kaybedip, İstanbul’da 2 - 1 galip gelerek averajla elendi.
1962 - 1963 yılında Millî Lig Şampiyonu olarak gitdiği VIII. Avrupa Şampiyon Kulüpler Şampiyonasında büyük bir başarı gösteren Galatasaray, ilk turda Bükreş Dinamosu’nu 1 - 1 ve 3 - 0’lık skorla eleyip, ikinci turda Polonya Şampiyonu Bytom’u 4 - 1 ve 0 - 1’lik skorla saf dışı etti ve nihayet üçüncü turda şöhretli Milân karşısında 1 - 3 ve 0 - 5 yenilerek şampiyonadan elendi.
Aynı yıl Avrupa Kupa Galipleri Kupası’na katılma hakkını Fenerbahçeye devreden Galatasaray, ertesi iki yıl içinde Avrupa Kupa Galipleri Kupası’na katılarak şu neticeleri aldı: 1963 - 1964 yılında ilk turda Macar Ferenşvaroş’u 4 - 0, 0 - 2 skorla eledi, ikinci turda Doğu Almanya’nın Magdeburg takımı ile karşılaştı ve ilk iki maç 1 - 1 berabere bitti. Bitaraf saha Viyana’da yapılan üçüncü maç da 1 - 1 sona erince kur’a atıldı ve şans Galatasaray’a gülerek üçüncü tura çıktı. Bu turda İsviçre Kupa Şampiyonu Zürih ile oynayan Galatasaray 0 - 2 ve 2 - 0’lık skorlardan sonra, Roma’da oynanan maçı da 2 - 2 berabere bitirince, gene kur’aya baş vuruldu, fakat talih bu defa Türk takımına yardım etmeyince, sarı-kırmızılılar elendiler. 1965 - 1966 yılında Avrupa Kupa Galipleri Kupası’na katılan Galatasaray, rakibini küçümseyerek oynadığı maçlarda, İsviçre’nin Sion takımına karşı l - 5 ve 2 - 1’lik spor yaptı ve averajla elendi.
İlk Türk takımı Galatasaray’ın birçok özelliği vardır. Yabancılarla içte ve dışta ilk defa karşılaşan ve ilk galibiyetleri alan, Türkiye’ye ilk defa ecnebi antrenör getiren, Avrupa Kupalarına ilk defa katılan ve nihayet üç yıldır ihdas edilen Türkiye Kupası’nın gedikli sahibi olan Türkkulübü Galatasaray’dır.
Galatasaray kendisine ait ve üzerinde deniz sporları tesisleri bulunan Kuruçeşme Adası ile, Ali Sami Yen stadının uzun yıllar kullanma hakkına sahiptir.
Kulüp, futbol dışında hemen hemen bütün spor dallarında başarılı faaliyetler göstermektedir. Ancak eskiden Lise ile olan sıkı irtibatı son yıllarda kaybolmaya yüz tutmuştur.
Galatasaray Spor Kulübünün 1 numaralı kurucu üyesi Ali Sami Yen kulübün kuruluşunu şöyle anlatmıştır:
“1 Ekim 1905 de beşinci sınıfta edebiyat muallimimiz Mehmed Ata Beyin dersinde (B.: Ata Bey, Hammer Mütercimi Mehmed, cild 5, sayfa 1181) birkaç arkadaş başbaşa vererek mektepte bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbislerin arasında Âsım Tevfik, Emin Büiend, Celâl Bekir, Tahsin Nihat, Reşat Şirvani, Cevdet, Abidin Daver ve Kâmil gibi gençler vardı. Gayemiz, İngilizler gibi toplu bir halde oynamak ve Türk olmayan takımları bir isim, bir renk altında yenmekti.
“O zamanlar, spora ve takımlara yabancı isim yakıştırmak moda olduğu için, biz de futbol kulübümüze Glorya (zafer), Audace (cür’et) gibi isimler bulduk. Oysa, bunları tutan pek olmadı.
“İlk yaptığımız maça isimsiz bir takım olarak çıktık. Oyun sırasında liseli arkadaşlarımız ve onlara uyarak bizi “Galatasaray, Galatasaray” diye alkışlıyorlardı. Bu, bize takımımızın isminin Galatasaray olması gerektiğini hatırlattı. Böylece, ismimizi ilk maçımızda seyirciler takmış oldu...
“Renklerimizi, Türk bayrağından ilham alarak kırmızı beyaz olarak seçmiştik. Oysa, kırmızı fesli, palabıyıklı hafiyeler maçlar sırasında etrafımızda dolaşmaya başlayınca, bundan vaz geçtik ve yeni renkler aramaya koyulduk. Yeni renklerimizi bulmak için birkaç arkadaş ile dolaşmaya çıkmıştık. Bahçekapısındaki Şişman Yanko mağazasının vitrininde iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri vişneye çalan koyu kırmızı, diğeri ise içinde turuncudan iz taşıyan koyu sarı idi. İçeri girdik; tezgâhtar, mahirane bir el hareketi ile iki kumaşı da önümüze öylesine serdi ki, bakınca hayran kaldık. Kırmızı, bir alev gibi yanıyor, sarı ışık gibi parlıyordu. Neticede, formalarımızı bu renk kumaşlardan yapmaya karar verdik. Artık sarı - kırmızı renkler, bizleri zaferden zafere koşturacaktı.” (Hayat Mecmuası).
Şu satırları da Hayat Mecmuasından alıyoruz:
“Sarı - kırmızılı kulüp, çalışmaları bir okul ile birlikte yürütülen dünyanın tek spor kulübüdür. Kısaca, Galatasaray spor kulübünün besleyici kaynağını daima Lise teşkil eder. Bu nedenle Lise Müdürü, otomatik olarak kulübün İdare Heyeti üyesi sayılır.
Halen İdare Heyeti, Kulüp Divanı, Sicil Heyeti, Murâkıplar Heyeti, Müze Heyeti ve İçtimaî kısım İdare Komitesi’nden müteşekkil idarî teşkilâttan her biri, kendi konusunda yönetime katılır.
Kulübün 1970 yılı bütcesi 6,5 milyon liranın üstünde idi. Malî gelir kaynakları profesyonel futbol takımının yaptığı maçların hâsılatı, amatör şubelerinin ve Ali Sami Yen Stadını ve diğer sosyal tesislerinin (Ada ve Fenerbağçesi tesisi gibi) kaydiye ve aidat ücretleridir..”
Galatasarayı Spor Kulübünün Stadyomu — Tescil edilmiş adı “Ali Sami Yen Stadyomu” dur. Ali Sami Yen kulübün 1 numaralı kurucu üyesidir (B.: Yen, Ali Sami).
Stadyom Şişli’den öte Mecidiyeköyü’ndedir; 45.000 kişi alacak büyüklüktedir. Açılış töreni 20 Aralık 1964 Pazar günü Türkiye - Bulgaristan millî futbol maçı ile yapılmış, fakat tribünlerden birinin çökmesi ile stadyomda büyük bir panik çıkmıştır. Tribün çöküşünde 84 kişi yaralanmış ve muhtelif hastahânelere kaldırılmıştır. Maç 45 dakika ertelenerek oynanmıştır ve 0 - 0 beraberlikle bitmiştir.
Galatasarayı Spor Kulübünün Adası — Kuruçeşme koyunda ve Karadeniz Boğazı’nın tek adası, şimdi kulübe nisbetle “Galatasaray Adası” diye anılmaktadır, asıl adı karada karşısındaki köye nisbetle “Kuruçeşme Adası” dır; 3200 metre kare sathında bir adacıktır; sahilden 150 metre açıktadır. Geçen asra gelinceye kadar bu adanın tarihçesini tesbit edemedik. Geçen asır sonlarında hassa baş mimarı Sarkis Bey Balyan’ın mülkiyetinde idi, hattâ ünlü mimar 1899 da bu adadaki köşkünde ölmüştü (B.: Balyan, Sarkis Bey, cild 4, sayfa 2093), bundan ötürü uzunca bir zaman küçük ada “Sarkisbey Adası” adı ile anılmıştır. Sonra Şirketi Hayriye’ye verildi ve şirket tarafından Boğaziçi’nde işlettiği vapurlarının kömür deposu olarak kullanıldı, Sarkis Beyin ahşap köşkü de deponun bekçilerinin ikamet yeri, lojmanı oldu. Adacık, kömür yığınları ile Boğaziçi’nin bir yüz karası olmuştu. Nihayet 1955 de Galatasaray Spor Kulübüne devredildi, hem ada sefaletten, hem de Boğaz o yüz karasından kurtuldu. Adada kulübün denizcilik şubesi bulunmaktadır. Bir diskotek, bir lokanta - gazino ve oyun salonları, ayrıca deniz üzerine yapılmış iki büyük yüzme havuzu bulunmaktadır.
Galatasarayı Spor Kulübünün Fenerbağçesindeki Tesisi — Kulübün denizcilik şubesinin yelkencilik faaliyeti için kurulmuştur; meşhur eski bir mesire olan o yarım adanın Kalamış koyu tarafındaki sahilindedir. Deniz üzerinde bir büyük yüzme havuzu da bu tesiste bulunmaktadır.
Galatasarayı Spor Kulübünün Müzesi — Avrupa’nın en zengin spor müzesi olarak bilinir; çok zengin bir fotoğraf arşivini, sporcuların kazandıkları madalyalardan, spor takımlarının kazandıkları kupalardan ve sâir ödül ve armağanlardan mürekkep müze Galatasarayı Lisesi binâsı içindedir. Müzede kulübe ve liseye ait sadece kupaların sayısı 1600 den fazladır; kupaların arasında 1967 yılında kazanılmış Spor Yazarları Derneğinin 1.20 metre boyunda ve 80 kilo ağırlığında bir de dev kupa vardır.
Galatasarayı Spor Kulübü Binâsı — Beyoğlu’nda Hasnun Galib sokağındadır; İstiklâl Caddesiyle Taksim’e giderken sağ kolda Ahududu sokağından geçilerek girilen bu sokak da adını, Galatasarayı Sultânîsinde “Keşşaf” adı ile ilk izcilik teşkilâtını kurmuş olan Hasnun Galib Beyin adını taşır ki, sokağa bu isim, kulübün orada bulunması dolayısiyle verilmiştir. Kulüp binâsı 1969 da yanmış, kısa zamanda ve 1,5 milyon lira sarfı ile yeniden yaptırılmış. Bürolardan başka toplanma salonları, bir spor salonu, sporcuların soyunma ve masaj odaları bulunmaktadır.
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM110287
Tema
Diğer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 11, sayfalar 5946-5949
Bakınız Notu
B.: Fenerbahçe Spor Kulübü, cild 10, sayfa 5626; B.: Ata Bey, Hammer Mütercimi Mehmed, cild 5, sayfa 1181B.: Yen, Ali SamiB.: Balyan, Sarkis Bey, cild 4, sayfa 2093
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.