Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
GALATA CANAVARI BIÇAKÇI PETRİ
Geçen asır sonlarında İstanbul zabıtasını yıllarca peşinde dolaştırmış aşırı derecede güzel kaatil bir delikanlı; hayatı R. E. Koçu tarafından, hakikatler aslaa zedelenmeden romanlaştırılmışdır, çok değerli kadın yazar Münire Ayaşlının ifâdesi ile, “Bir batı dilinde kaleme alınmış olsaydı muharririne dünya ölçüsünde şöhret kazandıracak, filmleri çevrilecek bir eserdir”; yine devrinin kılık ve kıyafetlerine tam sadâkatle büyük sanatkâr Sabiha Bozcalı tarafından resimlendirilmişdir; R.E. Koçunun tefrika hâlinde yayınlanan eserlerini kitablaştıran Koçu Yayınevi tarafından bu satırların yazıldığı sırada kitab hâlinde basılmamışdı. Müdhiş kanlı delikanlının hayatını tefrika kesiklerinden çok çok kısaltarak alıyoruz:
Adriyatik Denizinde Ayamavri Adasında henüz ondört yaşında iğfal edilmiş çok güzel bir kızın gayrî meşrû oğlu olarak doğmuşdu ve kimsesiz çocuk kadın, evlâdını fâhişelik yaparak buyütmüşdü. Petri 13 yaşlarında iken bir gece evine erkek aldığında, oğlunu yakında oturan daskalos’un evinde yatmaya gönderdi ve çocuk da o gece ilk defa o adam tarafından tecâvüze uğradı. Okulu terketti ve bir gemici meyhânesinde çırak oldu. Bir sene sonra anası öldürüldü, kimsesiz kalan Petri daskalosun evine sığındı ve çıraklığına devam ederken, bir gece meyhânede sarhoş bir kaptanı tam kalbini...
⇓ Devamını okuyunuz...
Geçen asır sonlarında İstanbul zabıtasını yıllarca peşinde dolaştırmış aşırı derecede güzel kaatil bir delikanlı; hayatı R. E. Koçu tarafından, hakikatler aslaa zedelenmeden romanlaştırılmışdır, çok değerli kadın yazar Münire Ayaşlının ifâdesi ile, “Bir batı dilinde kaleme alınmış olsaydı muharririne dünya ölçüsünde şöhret kazandıracak, filmleri çevrilecek bir eserdir”; yine devrinin kılık ve kıyafetlerine tam sadâkatle büyük sanatkâr Sabiha Bozcalı tarafından resimlendirilmişdir; R.E. Koçunun tefrika hâlinde yayınlanan eserlerini kitablaştıran Koçu Yayınevi tarafından bu satırların yazıldığı sırada kitab hâlinde basılmamışdı. Müdhiş kanlı delikanlının hayatını tefrika kesiklerinden çok çok kısaltarak alıyoruz:
Adriyatik Denizinde Ayamavri Adasında henüz ondört yaşında iğfal edilmiş çok güzel bir kızın gayrî meşrû oğlu olarak doğmuşdu ve kimsesiz çocuk kadın, evlâdını fâhişelik yaparak buyütmüşdü. Petri 13 yaşlarında iken bir gece evine erkek aldığında, oğlunu yakında oturan daskalos’un evinde yatmaya gönderdi ve çocuk da o gece ilk defa o adam tarafından tecâvüze uğradı. Okulu terketti ve bir gemici meyhânesinde çırak oldu. Bir sene sonra anası öldürüldü, kimsesiz kalan Petri daskalosun evine sığındı ve çıraklığına devam ederken, bir gece meyhânede sarhoş bir kaptanı tam kalbinin üstüne sapladığı bir bıçakla öldürdü ve çocuğu bu cinâyetinde haklı bulan halkın göz yumması ile Kefalonyalı Lefteri Kaptan tarafından adadan kaçırıldı. Aslında bir korsan olan Lefterinin yanında dört sene kadar zenâne olarak dolaştırıldı, 1874 yılında da onunla birlikde Galataya geldi. Ve kaptanı ile karaya çıkdıkları günün gecesi, sarhoş olarak misâfir kaldıkları Marsilya Otelinde 17-18 yaşlarında iken ikinci cinâyetini işledi ve Lefteri kaptanı öldürdü ve kaçdı. Bu cinâyetden sonradır ki müdhiş kanlı mâceraları da başladı. Bıçak kullandığı zaman bıçağını hiç şaşmadan dâimâ tam kalb üstüne sapladığı içindir ki “Bıçakcı Petri” diye tanındı.
Petrinin cinayetleri sırası ile şunlardır:
1. Ayamavri Adasında bıçakla kaptan İspiro’yu öldürdü, 1871.
2. Galatada Marsilya Otelinde zenâneliğini yapdığı Lefteri Kaptanı öldürdü, belindeki mücevher ve altın kemerini çalarak kaçdı, 1874.
3. Galatada bir gemici meyhânesinde “Kalopedi” denilen Galatanın daldırım oğlanlarından bir genci tabanca ile vurup öldürdü, 1874.
4. Birbiri peşinden bu iki cinâyetinden sonra bir serseri vasıtası ile tanışdığı Havyarcı Zambo Çorbacının yardımı ile bir yunanlı kaptan tarafından İstanbuldan kaçırıldı, Ayamavriye döndü. Kefalonyalılar da Lefteri Kaptanın intikamını güderek Petrinin peşine düşdüler. Ayamavride kalamayacağını anlayan genc kaatil bir balıkcının yardımı ile önce Sicilyada Katanyaya kaçdı, oradan Triyesteye gitti, Pietri Mavri sahte adı ile Avusturya Kumpanyasının Galiçya Vapuruna ateşci olarak girdi, o vapurla Beyruta gitti. Orada bir umumhânede bir körpe kızdan Kefalonyalıların izini bulmaya çalışdıklarını öğrendi, o muntakimlerden Anestiyi Beşâre Otelinde bıçakla öldürdü, 1876.
5. Ve cinayet gecesi Beyruttan Humberto adında bir italyan kaptanın gemisine tayfalıkla girip kaçmaya muvaffak oldu. O italyan gemisinde Selânikden İstanbula Pirinçci Gazinosunda hânendelik yapmaya giden Ester (Yıldız) hanım adında bir yahudi kızıyla sevişdi. Ester İstanbulda Petrinin metresi oldu, fakat muhabbetlerden sonra beraber kalmıyorlardı, Petri Dolabderesinde bir bostanda harab bir kulübe kiralayarak takma italyan adı ile orada barınıyordu. Bir gün Beyoğlunda Caddei Kebirde Lefteri Kaptanın tayfalarından Kefalonyalı Toma ile karşılaşdı, Gemide iken ona da zenânelik yapmışdı ve Toma İstanbula Lefterinin intikamını almak için gelmişdi, fakat Petri şimşek gibi atılarak cadde ortasında Tomayı bıçakla öldürüp kaçmaya muvaffak oldu, 1876. 6. Caddei Kebir cinâyetinin gecesini metresi Esterin evinde geçirdi, ertesi günün gecesi de Pirinçci Gazinosuna giderek gazinoda metresine sarkıntılık eden mirasyedi bir türk gencini tabanca ile öldürerek kaçdı, 1876.
7. Pirinçci cinayetinden sonra sorguya çekilen Ester, zabıtaya Petrinin eşkâli hakkında ilk doğru bilgiyi verdi ve onun bâzı hususiyetlerini anlattı. Cinâyetden sonra gazino bir müddet için kapandı ve Ester Hanım memleketi olan Selânike dönmeye karar verdi. O günlerdedir ki Petri umumhâneci Kaloferiyanm 12-13 yaşındaki kızı Peruz’a âşık oldu ve küçük kızın anasına kesdiki Lefteri Kaptanın kemerinden kıymetli bir taş vererek Peruzu bir gece Dolapderesindeki kulübesine götürdü ve kirletti, kızın da bir resmini çıkarttı.
O günlerde Havyarcı Zambo Çorbacı Esteri ziyaret etti, zabıta o adamın ahvâlinden de şübhelendi. Aslında ise Zambo Bıçakcı Petriyi bir dost olarak aramamışdı. Kefalonyalılardan onun velinimeti Lefteri Kaptanı kesmiş ve soymuş bir zenâne olduğunu öğrenmişdi ve müntakim kefalonyalılara hizmet etmek istiyordu. Arnavudköyündeki evinde Argiri Papazi adında bir kefalonyalıyı gizlemişdi, Petriyi evine getirtip kaatil delikanlıyı ona öldürtecekdi. Petri bir gece geldi ve bir tesadüf kendisine hazırlanan suikasdı öğrendi ve müdhiş cani eve girerek önce kefalonyalıyı, sonra da Havyarcı Zamboyu bıçakla öldürdü ve kaçdı 1876.
8. Petrinin Ester tarafından yapılan eşkâl tarifine göre bir gün Caddei Kebirde cani gence rastlayan zabtiye neferi Kargılı Râif onu teşhis etti, tevkif veya katledeceği sırada Petri kaçdı ve Rusya Sefârethânesine sığındı. Alınması için hükûmet siyâsî yoldan teşebbüse geçdi. Petri, Pietri Mavri adına bir avusturya pasaportu taşıyordu. Ruslar onu Avusturya sefârethânesine gönderdiler, fakat kendilerine yapılan müracaatda bunu bildirmediler. İstanbul zâbıtası oyalandı.
Avusturya elçiliğinde Raguzalı kavas Nikola bir cinsî sapıkdı. Petri o adamın arzularına ram olarak onunla Kalyoncu Kolluğunda bir meyhâneye gitti, maksadı, bir iki gün sonra yola çıkarılıp Triyesteye gönderileceğinden, kulübesinden küçük Peruzun resmini almakdı. Meftunu kavasdan izin alıp Dolapdereye gitti ve kulübesinden çıkmakda olan zabtiye neferini gördü, Caddei Kebirde kendisini tâkib eden Kargılı Râifi derhal tanıdı, bostan kuyusu yanında pusu kurarak zabtiye neferini kalbinden bıçaklayarak öldürdü, 1876.
9. Bostan cinâyetinden sonra kavasının yanına gitti, hattâ meyhâneden çıkarak kavasın isteği ile birlikde bir resimlerini çektirdiler ki Petrinin tek resmidir. Ertesi günü Petri, Avusturya Elçiliği memurları tarafından memleketine sevkedilmek üzere o devletin bayrağını taşıyan Tirol vapuruna bindirildi. Ester de aynı vapur ile Selânike dönüyordu. Gece, Tirol vapuru Çanakkale Boğazından çıkarken güverte yolcuları arasında bulunan Esteri yatağında bastırarak kalbinden bıçaklayıp öldürdü, 1876.
10. Esteri vurdukdan sonra Boğazda seyreden vapurdan denize atladı. Boğaz akıntısına kapılıp öldüğü sanıldı ve İstanbul zabtiyesindeki dosyasına ölüm kaydı konularak dosyası mahzene konuldu. Ölmemişdi, boğulmak üzereyken Giridli Hüseyin Arnabudaki Kaptanın gemisinin arkasına bağlanmış sandala tırmanmayı başarmış ve kurtulmuşdu. Giridli gemiciler tarafından Sisam Adasında bir balıkcı köyüne bırakıldı; orada adını değiştirdi, Kiryako adını aldı, Aspazya Valyanu adında bir fahişe ile sevişdi, Aspazya Petriye deli gibi âşık oldu. Sisama Petriyi arayan müntakim Kefalonyalılar gelmişdi, Aspazya aranan kişinin sevgilisi Kiryako olduğunu anladı ve genc azılı kaatili kırıklarından balıkcı Hristodulos ile Aynaroza kaçırdı. O balıkcı da kavas Nikola meşrebinde bir adamdı, Petri Aynaroz yolunda o balıkcının da zenânesi oldu ve Hristodulos artık Sisam adasına dönmedi, Aynarozda keşiş oldu.
Bıçakcı Petri Aynarozda iki sene kaldı, 1877 - 1879, Zograf Manastırı balıkcıları arasında Hacı Kosti Vatakis’in yanına yerleşdi, uzun bir sakal bırakdı. Vatakis’in Apostolos adında tüysüz bir dayak’ı (keşiş çömezi) vardı, onunla geceleri aynı yatakda yatacak kadar yakın dostluk kurdu. Kefalonyalılar onun izini orada da aradılar. Müntakimler Lefteri kaptandan sonra, Tomanın, Anestinin, Argirinin de kan dâvasını güdüyorlardı, Aynaroza Zahari adında biri gelmişti. Zahari, çok güzel bir çocuk olan ve keşiş Vatakis tarafından İspartakus lakabı verilmiş bulunan Apostolos’u elde etti, fakat hazırlanan pusudan kurtulan cani hem müntakim Zahariyi hem de kendisini satan küçük dostu Apostolosu öldürerek bir balıkcı kayığı ile Aynarozdan kaçdı, 1879.
11. Aynarozdan kaçan ve dört sene sonra İstanbula dönen Bıçakcı Petri ilk iş olarak Avusturya Sefârethânesinde Raguzalı kavası aradı, kendisini içkiye vermiş o adamı Kalyoncu kolluğunda vaktiyle birlikde içdikleri meyhânede buldu. Nikola çekdirttikleri resmi herkese göstererek: “Bu ben, bu da Mavri, putâna’m (fâhişem).” diye teşhir ediyordu, kapudan girmedi, tabanca ile Nikolayı kalbinden vurup öldürdü ve kaçdı. 1880.
12. Kalyoncu kolluğu Cinâyetinden sonra Kuledibinde bir umumhâneye gitmişdi. Orada bir tesâdüf eseri emin bir yer buldu. Umumhânelerin bulunduğu Horoz Sokağında çıkan bir yangın gecesi de oradan kaçdı, küçük fahişe Aliki ve onun güzel küçük dostu Ahilea ile Büyük Çekmece karşısındaki Kalikratya isimli köyün rum balıkcıları arasında ilk defa sükûn içinde yaşamaya başladı. Kız da oğlan da onun kim olduğunu bildiklerinden, onun en küçük şübhesini uyandırmakdan çok korkuyorlardı.
Galatada Avrupa Tiyatrosunda Peruz adında kantocu bir kız türemişdi. Kalikratyalı balıkcılardan medhini duydu, kendi küçük Peruzu olabilirdi. Balıkcılarla Galatada tiyatroya gitti, kendi Peruzu idi, onu Ahmed adında güzel bir bahriye neferi ile tiyatronun içkili yerinde sevişirken yakaladı, genc neferi öldürdü, Peruz kaçmaya muvaffak oldu. Petri de kaçdı, 1880.
13. Tiyatro Cinâyetinden sonra İstanbuldan da kaçmak üzere iken, kendisini teşhis ederek tâkib etme gafletini gösteren Hasan adında bir sokak çocuğunu Salıpazarında bir odun deposunda pusuya düşürerek kalbinden bıçakla vurdu öldürdü, ve bir kaç dakika sonra da kendisini kaçıracak bir rum yelkenlisine bindi.
14. Artık Kalikratyaya dönmeyen Petri, sözde bir gece hırsızı Andon adı ile bir rum kaptan tarafından Odesaya kaçırıldı. Orada Ayyazofski adında bir rus vapurunda ateşci oldu. Müntakim kefalonyalılardan korkuyordu, haklıydı, çünki onlar hâlâ Petrinin peşinde idiler. Kefalonyalılar kendilerinden başka milletlerin gemilerinde çalışmadıkları için Petri bir rus gemisinde emniyet içinde yaşayabilirdi. Fakat yaşlı rus kaptanın ateşli metresi Aleksandra Petriyi rahat bırakmadı, geminin bir sandalı içinde geçirilen bir vuslat gecesinden son genc câni Köstencede rus vapurundan kaçdı. Ve bir rum yelkenlisi ile Galataya döndü. Karaya ayak basar basmaz karşısına çok tâze ve güzel bir kadın, Magdalena çıkdı, kendisine bir fâhişe süsü vermiş Magdalena aslında Petrinin Marsilya Otelinde kesdiği Lefteri Kaptanın kızı Kiryakiça idi. Çocukluğunda babasının zenânesini çok görmüşdü, fakat Petri onu tanımıyordu. Câninin küçük fahişelere düşkünlüğü artık kesin olarak bilindiğinden kefalonyalı müntakimler arasına katılmışdı. Petriyi Galatada bir çıkmaz sokak içindeki odasına götürdü ve orada pusuya düşürdü, bir sabah çok erken saatlerde evden çıkan Petriyi Kefalonyalı Lambo öldürdü, Lefteri Kaptanın hem küçük kardeşi hem de tayfası idi, Petri tâzeliğinde dört sene kadar gemide dolaştırılırken ona da zenânelik yapmışdı. “Galata Canavarı” diye anılmış olan Petri öldürüldüğünde 24-25 yaşında idi, katli tarihi 28 ağustos 1880 dir.
Zâbıta kütüğünde tesbit edilen hususiyetleri şunlardı:
Vücud yapısı ile yüz çizgileri ile kusursuz güzeldi.
Çok güzel sesi vardı, köçekleri imrendirecek kadar güzel oyun oynardı.
Zenâneliğini yapdığı adamlara, avuçlarını şarapla doldurur, avuçları ile şarap içirirdi.
İçindeki canavar ruhuna rağmen, kendisine alâka gösteren adamlara gayet uysallıkla boyun eğerdi.
Ayaklarına aslaa çorab giymezdi, çıplak ayakla dâimâ yumurta topuklu ve sivri burunlu tulumbacı şıpıdığı giyerdi.
Her cinâyetinden sonra ayaklarındaki şıpıdıklarını vak’a yerinde bırakır, çıplak ayakla kaçardı. Onun şıpıdıkları âdetâ cinayetlerinin imzası olmuşdu.
Her cinâyetinden önce avuçlarını koklardı ve avuçlarında kan kokusu duyardı.
Çok içerdi, küçük fâhişelere ve güzel tâze erkek çocuklara düşkündü, Aynarozda keşiş çömezi Apostolos Kastro “Spartakus”, Kalikratyada Ahilea Andoni “Süslü Balıkcı” ve Köstencede Şileli Miloris adında bir uşak Petrinin hayatında önemli yer aldılar.
Güftesi de kendisinin rumca bir türkü de Galata Meyhânelerinde uzun zaman söylenmişdi:
Dose mu krasi
Yemise to metis asimenies Palamossu
Na piyo to krası ap tis fuhtessu
Dipsasmena dipsasmena..
“Bana şarab ver.. gümüş avuçlarına doldur.. şarabı avuçlarından içeyim.. kana kana..”.
Hüsnü KINAYLI
Bıçakcı Petri’nin hayat hikâyesi Adriyatik Denizinde Aya Mavri Adasında meyhâne çıraklığı ile başladı
(Sabiha Bozcalının Kompozisyonu)
Petri ve Hırvat Kavas Nikola
(Caninin tek fotoğrafından S. Bozcalı eli ile)
Petrinin şıpıtıkları
(Resim: S. Bozcalı)
Bıçakçı Petrinin hayat hikâyesi Galatada bir çıkmaz sokakda sona erdi
(Sabiha Bozcalının Kompozisyonu)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Hüsnü Kınaylı
Kod
IAM110247
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 11, sayfalar 5888-5892
Not
Görsel: cilt 11, sayfalar 5889, 5890, 5891
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.