Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
GABRİEL (Albert Louis)
Mimar ve Ressam; dünyaca tanınmış sanat tarihi profesörü, İstanbul Darülfünununda ve İstanbul Üniversitesinde Sanat Tarihi kürsüsünde bulunmuş ve dersleri ile, Türk Mimârisi üzerine yazdığı eserleri ve çizdiği resimler, rölöveler, planlarla Türk Sanat Tarihine eşsiz büyük hizmetde bulunmuş ve Türklerin en samimî duygularla dostu olmuş seçkin Fransız ilim adamı; Fransanm Haute-Marne departmanının (eyâletinin) Ceriziere kasabasında 2 ağustos 1883 de doğdu. Lise tahsilini 1900 yılında çok parlak başarı ile tamamlayarak Paris Güzel Sanatlar Akademisinin mimarlık bölümüne girdi, orayı da büyük başarı ile tamamlayarak diplomalı devlet mimarı oldu; sonra aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesine devam ederek lisans ve doktora diplomaları aldı.
Fransız Artistleri Salonuna resimler göndererek 1910 da Mansiyon, 1911 de ikinci sınıf madalya, 1923 de, Rodos Adasındaki Helenistik devir evler hakkındaki etüdü ve rölöveleri ile birinci sınıf madalya aldı.
1911 de Devlet Seyahat Bursunu kazandı. 1903 de Güzel Sanatlar Akademisinden Jean Leclaire, 1923 de Bailly Ödülünü, 1942 de de Inscription de Belles Lettres Akademisinden Louis Fould Mükâfâtını aldı.
Üniversite hizmetleri: 1923 - 1925 yıllarında Caen Edebiyat Fakültesinde “maitre deş conférances” oldu. 1925 yılında Strasburg Üniversitesi Edebiya...
⇓ Read more...
Mimar ve Ressam; dünyaca tanınmış sanat tarihi profesörü, İstanbul Darülfünununda ve İstanbul Üniversitesinde Sanat Tarihi kürsüsünde bulunmuş ve dersleri ile, Türk Mimârisi üzerine yazdığı eserleri ve çizdiği resimler, rölöveler, planlarla Türk Sanat Tarihine eşsiz büyük hizmetde bulunmuş ve Türklerin en samimî duygularla dostu olmuş seçkin Fransız ilim adamı; Fransanm Haute-Marne departmanının (eyâletinin) Ceriziere kasabasında 2 ağustos 1883 de doğdu. Lise tahsilini 1900 yılında çok parlak başarı ile tamamlayarak Paris Güzel Sanatlar Akademisinin mimarlık bölümüne girdi, orayı da büyük başarı ile tamamlayarak diplomalı devlet mimarı oldu; sonra aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesine devam ederek lisans ve doktora diplomaları aldı.
Fransız Artistleri Salonuna resimler göndererek 1910 da Mansiyon, 1911 de ikinci sınıf madalya, 1923 de, Rodos Adasındaki Helenistik devir evler hakkındaki etüdü ve rölöveleri ile birinci sınıf madalya aldı.
1911 de Devlet Seyahat Bursunu kazandı. 1903 de Güzel Sanatlar Akademisinden Jean Leclaire, 1923 de Bailly Ödülünü, 1942 de de Inscription de Belles Lettres Akademisinden Louis Fould Mükâfâtını aldı.
Üniversite hizmetleri: 1923 - 1925 yıllarında Caen Edebiyat Fakültesinde “maitre deş conférances” oldu. 1925 yılında Strasburg Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde arkeoloji ve sanat tarihi kürsüsü profesörlüğüne tayin edildi.
1930 da İstanbul’da Fransız Arkeoloji Enstitüsünün kurucu müdürlüğüne getirilmiş ve tesis ettiği bu müessesede 1930 - 1941 ve 1945 - 1956 yılları arasında yirmi yıl müdürlük etmişdir.
1941 - 1953 yılları arasında Paris’de Collège de France’da İslâm ve Şark Sanatları Tarihi profesörlüğü yapmış ve emekliye ayrıldıkdan sonra kendisine o çok büyük mektebin fahrî profesörlüğü verilmişdir.
Askerlik hizmetini Birinci Dünyâ Harbinde Fransanın Suriye Deniz Tümeninde tercüman subay olarak yapmışdır.
İlmî Misyonları: Fransız Ecole d’Âthènes’i mimarı olmuş ve 1908 - 1911 de Délos kazılarına iştirak ederek kazılar neticelerinin neşrine yardım etmişdir.
1911 - 1914 ve 1920 - 1922 Rodos Adası misyonuna tayin edilmiş ve Orta Çağ anıdları hakkında etüdler yapmışdır.
1919 - 1920 de Mısırda Fustat kazısı ve neticelerinin neşir işine iştirak etmişdir.
1922 de Likya ve Kilikya (Güney Anadoluda) misyonuna, 1925 de Palmir misyonuna katılmışdır.
1926 - 1930 yıllarında Türk Hükûmeti tarafından Anadoluda birçok arkeolojik vazifelerle vazifelendirilmiş, Anadoluda ilk etüdler seyahatını 1927 de bu satırların yazarı Fehmi Karatay, ikinci seyahatını 1928 de müze müdürü Aziz Ogan, üçüncü ve dördüncü seyahatlarını da 1929 ve 1930 da maarif müfettişlerinden Ahmed Tevhid beylerin refakatinde yapmışdır.
1932 de Yukarı Mezopotamiya, Irak ve İranda, 1934 de Suriyede misyonlar almışdır. Ayrıca İtalya, Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç ve İspanyada seyahatlar yapmışdır.
1936 dan sonra da Frikya kazılarını idâre etmişdir.
Fransa dışındaki konferansları: 1926 - 1956 otuz yıl İstanbul ve Ankarada, Üniversite içinde ve dışında; 1934 de Genève, 1935 de Belgrad ve Zagreb, 1936 da Selânik, 1950 de Bruxelle ve Amsterdam üniversitelerinde ve Fransız enstitülerinde konferanslar vermişdir.
Fahrî pâyeleri: Acamedie des İnscription et des Belles-Lettre muhâbir âzâsı (1933), Alman Arkeoloji Enstitüsü fahrî âzâsı (1932), aynı enstitünün aslî âzâsı (1933), Michigan Ar İslamica Komitesinin müşavir üyesi (1934), Türk Tarih Kurumunun şeref üyesi 1940, Ankara Üniversitesinin şeref profesörü (1950), Fransız Güzel Sanatlar Akademisinin muhâbir üyesi 1954, İstanbul ve Bursa şehirlerinin fahrî hemşehrisi (1954 ve 1955), Fransa Enstitüsü üyesi (1957), İstanbul Üniversitesi şeref honoris causa profesörü.
Mesâisi: Rodosda Fransa Hükûmetince tarihi andı olarak sınıflandırılmış “Auberge da France” in cebhelerinin tahkim ve restorasyonu (1912 - 1913); bu iş Birinci Dünya Harbi dolayısı ile bir süre bırakılmış ve 1920 - 1921 de tamamlanmışdır; 1945 de bir ingiliz bombardımanı neticesinde ağır suretde hasâra uğrayan binâ aynı yıl içinde A. Gabriel’in idaresinde tekrar restore edilmişdir.
Neşriyâtı: 1908 - 1914 yıllarında Délos Arkeoloji Neşriyatına rölöve ve restorasiyon resimleri ile katılmışdır, resimlendirdiği makaaleler şunlardır: Leroue, Salle Hyprostyle, II. cild; Chamonard, Tiyatro Mahallesi, VIII. cild; Chamoutier, Samotras tanrılarının mukaddes makamları, XVI. cild.
Rodos Adasında Şato Duvarları (1921).
Fustat Kazıları ve Mısırda Arav Evinin Menşeleri (1921, Ali Bahget ile müşterek)
Rodos Sitesi (1921-1923, iki büyük cild)
Anadolu Türk Abideleri (1931-1934, iki büyük cild, 161 resim, 41 planş; I. Cildde Kayseri, Niğde; II. Cildde Amasya, Tokad, Sivas).
Türkiye (1936).
Doğu Türkiyede Arkeolojik Seyahatlar: Mardin, Diyarbakır - Amida, Diclenin ötesindeki vilâyetler, Harput, Malatya, Urfa (1940).
Boğaziçinin Türk Kaleleri (Anadolu Hisarı, Rumeli Hisarı, Yukarı Boğaz Kaleleri, Yedikule Hisarı, 1943; (Bu İstanbul Ansiklopedisinde o maddelerin en esaslı kaynağı).
Türkiye, Tarih ve Sanat Memleketi (1955).
Frikya Arkeolojik Araştırmaları (1941-1955).
Bir Türk Başkenti, Bursa (1958).
Ve muhtelif ilmî dergilerde pek çok makaale.
Fehmi KARATAY
A. Gabriel, hayatı, yetişme tarzı ve eserleri — Şehir Meclisi’nin kadirbilir ve çok isabetli bir kararı üzerine Babıâli’nin târihi salonlarından birinde verilen bir diploma ile nazirsiz şehrimizin fahrî hemşerisi olan üstün değerli ve azîz dostum Albert Gabriel’in seçkin ve müstesna fıtreti, kuvvetli ve türlü ışıklı şahsiyeti hakkında birkaç söz söylemeyi faydalı görüyorum. Profesör Gabriel şüphesiz bahsettiğimiz zümreye mensub, çalışma ve yetişme tarzı cidden dikkati calib âlim bir insandır. Fahrî hemşerimiz olmadan uzun yıllar evvel kalbden hemşerimiz olan kemalî nisbetinde mütevazı ve sevgili dostumuzun bütün bir ömür boyunca nasıl, ne kadar ve nerelerde çalışmış ve neler yapmağa, ne gibi eserler vermeğe muvaffak olmuş olduğunu tetkik etmek fıtrî istidadın müsaid şartlar ve iyi tesadüflerle alabildiğine inkişaf imkânı bulduğu zaman sa’yin ve zekânın ne kadar parlak başarılarla taçlandığına yeni bir misâl teşkil ediyor.
A. Gabriel 1883 te validesinin doğduğu bir köyde dedelerinin evinde dünyaya gelmiştir. Babası küçük bir şehirde Bar sur Aube’de mîmârdır. Tasavvur hududunu aşacak derecede çalışkan ve sanatının tekniğine derinden derine vâkıf olan bu zat, oğluna pek çok şey öğretmiştir ve Gabriel, Bar Şehrinin mütevâzi kolejinde klâsik tahsiline başlamıştır. Babası gibi çok çalışkan ve daima sınıfının birincisi olmak istiyen ve olan mağrur küçük Gabriel’i hocaları çok takdir eder ve severler. İmtihanlarını bitirip diplomasını alırken Gabriel lâtince ve yunanca biliyor ve fransızcayı dürüst yazıyor; o zaman yaşı ancak onyedidir.
. . . . . . . . . . . . . . .
Güzel Sanatlar mektebinde çok çalışır, çok şey öğrenir; mükâfatlar ve madalyalar alır. Aynı zamanda Sorbon’a devam ederek edebiyatla iştigâl eder ve Lisencié-es-lettres olur. Bir müddet sonra hazırladığı tezlerle edebiyat doktoru ünvanını pek iyi notla kazanır.
. . . . . . . . . . . . . . .
Gabriel’in neşriyatı çoktur ve çok değerlidir. Bunların hepsini burada sıralamağa imkân olmadığından başlıcalarını zikr ile iktifaya mecburum. Bunlar Anadolu Türk âbideleri (2 büyük cild); doğu Anadolu’da Arkeolojik araştırmalar (4 büyük cild); Boğaziçi’nin Türk Hisarları, Firikya, Midas Şehri Târih ve Sanat Diyarı Türkiye... gibi merak ve ihtisas sahiblerinin istifade ile okuyacakları büyük eserlerdir. Bursa’ya dair yazdığı büyük bir kitap dahi tabedilmek üzeredir. Bunlardan maâdâ arkeoloji, mimârî ve târih hakkında müteaddit dergilerde basılmış birçok etüdleri, vardır.
Gabriel, mimârî ve arkeoloji araştırmaları için Anadolu’daki sürekli seyahatleri esnasında şehirlerde ve köylerde vatandaşlarımız arasında ikamet ederken memleketi ve halkını yakından görüp tanımak ve Türkler hakkında telkine ve taassuba değil, fakat tetkike ve müşahedeye dayanan şahsî ve objektif bir kanaat edinmek fırsatını bulmuştur. Milletimizin civanmerdliğine birçok defa şahid olmuş, müşkül durumlarda ve en karanlık günlerde gösterdiği azîm ve metanete, cesaret ve fedakârlığa meftun kalmış, Türk sanat dehasının yarattığı bediî ve ihtişamlı abideler karşısında derin ve iptilâlı bir hayranlık duymuş, milletimize, millî sanat ve medeniyetimize gönül vermiş, bizi çok sevmiştir. Bu sevgi sathî bir sempatiden ibaret değildir. O, mabudu olan sanatta Türk dehasının yarattığı harikalardan ve Türk rûh ve kalbinin en büyük servet ve ziyneti olan yüksek hasletlerden ilhamını, heyecanını alan, derin sıcak ve rakik bir hisse dayanmaktadır, muhkemdir ve vefalıdır.
Türk sanatı Gabriel’in ruhuna o kadar nüfuz etmiş, benliğini o kadar sarmıştır ki, Kolej de Fransa’da 12 sene devam eden tedrislerinde ele aldığı mevzuların en büyük, en mühim kısmını hep Türk sanatı, Türk mimârîsi teşkil etmiştir. Hem edib, hem hatib olan Gabriel konferanslar vermek üzere davet edildiği her memlekette her şehirde İstanbul, Bursa ve Anadolu’daki Türk âbidelerini konferanslarına mevzu seçmiştir. Son senelerde bu konferansları vakî davet üzerine Genève’de, Belgrad’da, Zağreb’de, Brüksel’de ve Amsterdam’da büyük ve seçkin bir dinleyici kütlesi önünde vermiş ve garbın büyük ilim ve sanat merkezlerinde çoktanberi kültürümüzün fahrî mümessili olmuş ve Paris üniversitesinde Türk étude merkezinin ihdasına muvaffakiyetle çalışmıştır. Gabriel, bilhassa Haçlı seferlerden sonra cahil ve koyu mutaassıb bir zümrenin, dünyanın her tarafına Türklük aleyhinde yaydığı bâtıl itikatların ve kasdî isnadlann red ve cerhine, bize hâs olan ince medeniyetimizin medeniyet cihanında bilinmesine, âbidevî ve nefis eserleriyle, beliğ ve mukni sözleriyle durmadan çalışmış, daima hak ve hakikat müdafii necib bir vicdan sahibi olduğunu göstermiştir.
Edebî gururumuz olan Yahya Kemal ona millî şükrânımızı dâima ifâde etmişdir.
. . . . . . . . . . . . . . .
Nihad Reşad BELGER
(Cumhuriyet Gazetesi, şubat 1955)
Dostumuz Gabriel — Geçen gün profesör Gabriel’i, üniversitede, 21 sene fâsıladan sonra, ikinci açış dersini verirken dinledim. İnsanlıkta güzel ve iyi ne varsa, serin bir hava gibi kafamda esti. İnsandan sevilecek yüksek hasletleri yine sezdim. Derimiz altındaki sinsi ve vahşi hayvanı zapteden kuvvetlere tekrar güvenmeğe başladım. Dünyayı örten harabe ancak bu güvenle yeşerecek; sanki, bedenle ruhumuz ahenk ve muvazeneye girecek, bize lâyık olanı başarmaya çalışacağız.
21 sene evvel Gabriel’i yine dinlemiştim; Anadolu Türk âbidelerini aramağa, araştırmağa, aydınlatmağa çalışmaktan ibaret olan kocaman programım, ilim usulleri ile tatbik ederek, ortazaman Anadolu arkeolojisi denilen efsanevî dünyayı canlandıracaktı; Gabriel sözünü tuttu, muhteşem büyük eserleri ortadadır:
1 — Anadolu Türk âbideleri (2 büyük cilttir).
2 — Diyarbakır.
3 — Son harbin fâciası içinde basılan İstanbul Türk hisarları ve daha gelecekler: Bursa, Konya v.s. dir.
Aramızda, gözlerimizin önündeki bu çalışma için kendisine samimî teşekkürler ilham eden resmî anlayış, yardım, her tarafta takdir ve muhabbet ibzal olunmuştur. Gabriel bugün ilim mesleğinin en yüksek şereflerini kazanmış (Collège de France) da hoca olmuştur. İstanbul Fransız Arkeoloji Enstitüsünün müdürlüğünü muhafaza etmiş ve senenin bir kısmını İstanbulda geçirerek buradaki çalışmalarına devam etmekte bulunurken Edebiyat Fakültesinin isabetli kararı ile içimizdeki asıl mevkiine, mânevî mevkiine, yeni bir bağ da ilâve edilmiştir.
Dünkü derste anladık ki mimarî âbidelerine kimse lakayt kalamaz. Üstüne basarak gezdiğim mânâsız şeyleri, taşı, toprağı binâ hâlinde karşınıza diken mimar; kendi zevk ve endişesine verdiği mâna ve şekil, önünden geçtiğiniz âbidede her sabah sizi bakmağa icbar eder. Gabriel bin senedenberi Anadoluya yerleşmiş Türk milletinin, toprağın bağrına diktiği din ve dünya âbidelerini mekân ve zaman bakımlarından mukayese ederek; hayret ve heyecan veren hakikatleri ilim adamına yakışan serin kanlı, objektif bir eda ile bize anlattı.
. . . . . . . . . . . . . . .
Ders verme tarzı, başka dillerde verilecek derslere model olabilir. Evvelâ mevzuun özünü güzel bir Türkçe ile okutturdu, sonra kendisi kürsüye oturdu; akademik kitabetin en güzelini, Fransız dilinin en yüksek şekline sardı. Karşımızda saf entelektüel karakteri temsil eden bir hoca var: İnsanlığa şeref veren, tek yolda, hakikati arama yolunda heyecanla yürüyen; bu yürüyüşün metotlarını en keskin tenkit ile tatbik eden bir âlim...
Tevfik Remzi KAZANCIGİL
Büyük türk dostu âlim 1970 yılında hayatda ve 97 yaşında bulunuyordu. Hiç evlenmemişdir; Bar sur Aube’da dededen kalma eski bir evde münzeviyâne oturmakda, son yıllarını geçirmekde olduğu ve çocukluğunun da geçmiş bulunduğu o kasabada, adı ile değil de, sâdece “Mimar” diye anılıyordu. İstanbul Ansiklopedisinin 9. Cildi de tamamlanıp kendisine gönderildiğinde, İstanbul Darülfünunundan talebesi olan Reşad Ekrem Koçuya yazdığı mektubda, artık hâtıralarını yazmakda olduğunu, hâtıraları arasında da Türkiyenin çok geniş bir yer aldığını söylüyordu ve “..kazılarda yanımda çalışan usta amelelerin isimlerini bile kaydecek kadar..” diyordu.
Prof. Albert Louis Gabriel
(Resim: S. Bozcalı)
Prof. Albert Gabriel’in “Chateaux Turcs du Bosphore” adlı kitabında
İstanbul Ansiklopedisi müdevvini R. E. Koçuya bir ithaf yazısı:
“A Bay Reşad Ekrem Koçu
“en souvenir bien cordial de son ancien professeur avec tous mes veux pour la réuissite de son oeuvre
A. Gabriel
“Les antiquités Turrques d’Anatolie” adlı kitabında
Prof. Gabriel’in asistanı R. E. Koçuya bir ithaf yazısı:
“A mon excellent élève Reşat Bey
Bien cordial souvenir
G. Gabriel”
Anadolu Hisarı
(Resim: Albert Gabriel)
Theme
Person
Contributor
Sabiha Bozcalı, Albert Gabriel
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Fehmi Karatay, Nihad Reşad Belger, Tevfik Remzi Kazancıgil
Identifier
IAM110231
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
Sabiha Bozcalı, Albert Gabriel
Description
Volume 11, pages 5874-5878
Note
Image: volume 11, pages 5875, 5877, 5878
Theme
Person
Contributor
Sabiha Bozcalı, Albert Gabriel
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.