Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
FUADPAŞA YALISI
Tanzimat devrinin büyük veziri, diplomatı Keçecizâde Fuad Paşanın yalısı Boğaziçinin Anadolu yakasında Kanlıcada, bu köyün Çubuklu tarafında idi. Ardındaki sırtda geniş korusu, çiçek serleri, köşkleri, havuz ve selsebilleri ile devrinin en güzel malikânelerinden birisiydi.
Koru ve bağçeler haftanın muayyen günlerinde halka açılır, dileyen gelir, gezer, safâ sürerdi.
Tanzimatın hakikaten çelebi, nâzik ve kültürlü veziri Fuad Paşa, Siyasi görüşmelere, mühim kararlara sahne olan Kanlıcadaki yalısında, zaman zaman da partiler tertip eder, türk ve ecnebi seçkin misâfirlerini meşhur korusunda ve yalısında ağırlardı.
Bir yabancı, ziyaret ettiği Fuad Paşa yalısını şöyle anlatıyor: “Fuad Paşanın Kanlıcadaki yalısına ayak basan, kimin karşısına çıkacağını derhal anlar, zira yalınız görünüşü bile bir büyüklük izhar eder. Bu yalıya muhteşem demekden başka bir tâbir bulunamaz. Arkadaki tepelere kadar uzayan büyük korularla çevrilidir. Koruluğun üst tarafına çıkıldığı zaman gözler Rumeli, Anadolu kıyılarını tamamile kavrar. Yalının etrafındaki mükellef bahçeler herkese açıktır. Bildik ve yabancı kim isterse bahçede tenezzüh eder..”
Fuad Paşa yalının korusunda yaptırdığı güzel köşkü zamanın şair geçinenlerinden Haydar Bey şu manzûme ile övmüşdü:
Sahibi hüsnü tabiat bir Veziri bînazîr
Mevkiinde...
⇓ Devamını okuyunuz...
Tanzimat devrinin büyük veziri, diplomatı Keçecizâde Fuad Paşanın yalısı Boğaziçinin Anadolu yakasında Kanlıcada, bu köyün Çubuklu tarafında idi. Ardındaki sırtda geniş korusu, çiçek serleri, köşkleri, havuz ve selsebilleri ile devrinin en güzel malikânelerinden birisiydi.
Koru ve bağçeler haftanın muayyen günlerinde halka açılır, dileyen gelir, gezer, safâ sürerdi.
Tanzimatın hakikaten çelebi, nâzik ve kültürlü veziri Fuad Paşa, Siyasi görüşmelere, mühim kararlara sahne olan Kanlıcadaki yalısında, zaman zaman da partiler tertip eder, türk ve ecnebi seçkin misâfirlerini meşhur korusunda ve yalısında ağırlardı.
Bir yabancı, ziyaret ettiği Fuad Paşa yalısını şöyle anlatıyor: “Fuad Paşanın Kanlıcadaki yalısına ayak basan, kimin karşısına çıkacağını derhal anlar, zira yalınız görünüşü bile bir büyüklük izhar eder. Bu yalıya muhteşem demekden başka bir tâbir bulunamaz. Arkadaki tepelere kadar uzayan büyük korularla çevrilidir. Koruluğun üst tarafına çıkıldığı zaman gözler Rumeli, Anadolu kıyılarını tamamile kavrar. Yalının etrafındaki mükellef bahçeler herkese açıktır. Bildik ve yabancı kim isterse bahçede tenezzüh eder..”
Fuad Paşa yalının korusunda yaptırdığı güzel köşkü zamanın şair geçinenlerinden Haydar Bey şu manzûme ile övmüşdü:
Sahibi hüsnü tabiat bir Veziri bînazîr
Mevkiinde yaptı bir nev tarzı kasrı dilpezir
Mislini çeşmi cihan görmüş değil dersem sezâ
Böyle bir câyi dilârâda tabiî bir binâ
Altı bir nâdide kaskad üstü dilber bir şale
Balkonundan seyrolan deryâ gümüşten bir vale
Bir ağaçlık sâyesi var kim yanına bînazîr
Altına vurmuş tabiat çimden râna bir hasır
Nüktedamlığı ile meşhur Fuad Paşa şâirin kör olan amcası Mahmud Paşa ve sağırlığıyla meşhur babası Ahmed Beyi telmih ederek Haydar Beye:
— Amca paşa hazretleri görse, peder beyefendi duysa memnun olurlardı... demişdi.
Devrin vükelâsı, siyasîleri tarafından sık sık ziyaret olunan Kanlıca yalısına bir defa da Sultan Aziz gelmiş ve orada akşam yemeğine de kalmıştı. Fuad Paşa ailesinin güzel günler geçirdiği bu yalıda bir de felâketli hâdise olmuş, paşanın oğlu Nâzım Bey bir sabah vükelâ vapuruna binerken füceten ölmüştü. Bunun üzerine yalı bir müddet için terkedildi.
Yalıda bâzı yabancı sefirlerle yapılmış mühim konuşmalardan başka bir de siyasî anlaşma imzalanmıştır. Kırım Harbi esnasında Yunanlılar genişlemek emelile bâzı çete hareketlerine girişmiş, devletin başına gaileler açmak yoluna düşmüşlerdi. Babıâli, bu hareketten dolayı Yunanlılara harb yerine çeteleri tenkil cihetine gitti. Bu Çetelerin imhâsından sonra Yunanlılarla olan münasebetler düzeldi ve iki devlet arasında bir ademi tecavüz ve emniyet anlaşması yapıldı.
1854 yılında Hariciye Nazırı Fuad Paşanın yalısında imzalandı ve bu anlaşma siyasî arşivimize “Kanlıca Muahedesi” adı ile geçmişdir.
1855-1860 arasında İstanbulda fransız elçisi olarak bulunmuş Thouvenel’in akrabasından Matmazel De Mefort da o tarihler arasında İstanbula gelmiş ve bir gün Kanlıcadaki Fuad Paşa yalısını ziyaret etmişdi; aşağıdaki satırları bu ziyâret hatırasından alıyoruz:
“... eşyâdaki lüks muhayyilenin dışında. Sedirler en ağır kumaşlardan, ve hepsi beyaz saten üstüne altın sırma ve ipekle işlenmiş örtülerle örtülü. Çiçek saksıları ve kuş kafesleri ile süslenmiş muhteşem bir salonda oturduk...”.
Fuad Paşanın ölümünden uzun bir müddet sonra Kanlıcadaki yalı Küçük Said Paşaya temlik edildi ve 16 kasım 1890 da içinden çıkan yangında tamamen mahvoldu.
Halûk Y. ŞEHSÜVAROĞLU
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Halûk Y. Şehsüvaroğlu
Kod
IAM110210
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 11, sayfalar 5853-5854
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.