1900 yılında 17 - 18 yaşlarında Triyesteli çok güzel bir italyan genci olub İstanbul’da bir intihar teşebbüsü vak’asından sonra müslüman olmuş ve Abdullah Fuad adını almışdır. Asıl adı Pierino Peppi’dir; çok fakir bir âilenin oğlu olub 1898 de “Attila” ismindeki Avusturya yük vapuruna ateşçi yamağı olarak girmiş, bir müddet sonra da geminin cinsî bir sapık olan kaptanının gözüne çarparak ateşcilikden kaptan hizmetinde tayfalığa alınmak istenmiş; önce ateşci olarak kalmakda ısrarına rağmen türlü yollardan yapılan tazyik üzerine kaptana boyun eğmeğe mecbur kalmış, ve o devirlerin gemici ağzı ile kaptanın “Zenâne” tayfası olmuşdur, saçları uzattırılmış ve kadın esvabı giydirilmişdir. Canından bezen bahtsız genc Attila Vapurunun İstanbulda bulunduğu bir sırada bir gece, gece yarısından sonra hemen çırıl çıplak kendisini denize atarak intihar etmek istemişdir. Vak’ayı avusturya vapurundan az ilerde demirli bulunan bir türk yelkenlisinin Fuad adındaki tayfası görmüş ve hemen denize atlayarak delikanlıyı kurtarmışdır, geminin kayığına koyarak Pierino Peppi’yi deniz polisi karakoluna teslim etmişdir. Kız gibi uzun saçlı gencin anlattıklarının doğruluğu anlaşılmış, delikanlı Attilaya değil, memleketi olan Triyesteye bile dönmek istemediğini söylemişdir. Avusturya vapurunun italyan kaptanı...

1900 yılında 17 - 18 yaşlarında Triyesteli çok güzel bir italyan genci olub İstanbul’da bir intihar teşebbüsü vak’asından sonra müslüman olmuş ve Abdullah Fuad adını almışdır. Asıl adı Pierino Peppi’dir; çok fakir bir âilenin oğlu olub 1898 de “Attila” ismindeki Avusturya yük vapuruna ateşçi yamağı olarak girmiş, bir müddet sonra da geminin cinsî bir sapık olan kaptanının gözüne çarparak ateşcilikden kaptan hizmetinde tayfalığa alınmak istenmiş; önce ateşci olarak kalmakda ısrarına rağmen türlü yollardan yapılan tazyik üzerine kaptana boyun eğmeğe mecbur kalmış, ve o devirlerin gemici ağzı ile kaptanın “Zenâne” tayfası olmuşdur, saçları uzattırılmış ve kadın esvabı giydirilmişdir. Canından bezen bahtsız genc Attila Vapurunun İstanbulda bulunduğu bir sırada bir gece, gece yarısından sonra hemen çırıl çıplak kendisini denize atarak intihar etmek istemişdir. Vak’ayı avusturya vapurundan az ilerde demirli bulunan bir türk yelkenlisinin Fuad adındaki tayfası görmüş ve hemen denize atlayarak delikanlıyı kurtarmışdır, geminin kayığına koyarak Pierino Peppi’yi deniz polisi karakoluna teslim etmişdir. Kız gibi uzun saçlı gencin anlattıklarının doğruluğu anlaşılmış, delikanlı Attilaya değil, memleketi olan Triyesteye bile dönmek istemediğini söylemişdir. Avusturya vapurunun italyan kaptanı hakkında türk makamlarınca takibat yapılmasına kapitülasyonlar engel olduğu için vak’anın o safhası Avusturya konsolosluğuna bildirilmekle kapanmışdır. İstanbulda kalan Pierino islâmiyeti kabul etmiş, kurtarıcısı gemicinin adına nisbetle Abdullah Fuad adını almışdır. Delikanlının büyük şehirde nasıl bir hayat sürdüğü tesbit edilemedi (Âşık Râzi evrakı metrukesi). Aşağıdaki zabıta vak’asını Abdullah Fuadın hayat hikâyesine eklemek mümkindir: Şişhâne Yokuşunda arabacı Mustafanın sürdüğü yük arabasının beygirleri parlayarak müdhiş bir sür’at ile Unkapanı Köprüsüne doğru inerken Ressamı Hazreti Şehriyârî Fausto Zonaro Paşanın mühtedi uçağı Fuada çarpmış ve ağırca yaralanan delikanlı hastahâneye kaldırılmışdır” (Sabah Gazetesi).