Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Gülcemal Sultan article
GÜLCEMAL SULTAN – Sultan Abdülmecidin en sevgili zevcesi, Beşinci Sultan Mehmed Reşadın anası ; hayatı hakkında bilinen, Abdülmecidin hususi hekimi Dr.Şpitner’in neşredilmiş hâtıraları arasında şu satırlardan ibâretdir :
“Bir Cuma günüydü. Dolmabahçe sarayında Sultan Mecidi hissolunacak kadar heyecanlı gördüm.. Sebebini sorduğum zaman teessür dolu bir sesle:
— Doktor... geçende sana üçüncü kadınımın hastalığından bahsetmiştim...
tavsiye edilen bir doktor bir aydır tedavi ediyor.. hiç faydası görülmedi... bir de senin görmeni istiyorum... bu kadın, kendisine karşı kalben hakikî muhabbet hissettiğim yegâne zevcemdir... geçirdiğim için gençliğimden beri kendisine bütün kalbimle bağlandım... kurtulmasını mümkün görüyorsan, tedavisini üzerine al.. eğer hiçbir imkân yoksa, bana tereddüt etmeden söyle.. dedi.
“Son cümlesinde Padişahın gözleri yaşardı. O zaman, hastada göreceğim tereddütlü alâimi, Padişahtan saklamak lâzımgeleceğini anladım. Pek sevdiğim bu hasta hükümdarı ümitsizliğe düşürmek hakkım değildi. Bir harem ağasına harem kapısını açmasını emretti. Kapı açılıncaya kadar da beni bir salona götürdü. Asabî adımlarla, benimle beraber, bir aşağı bir yukarı dolaşmağa başladı. Nihayet harem kapısı açıldı, içeri girdik..
Zannederim ki benden evvel buraya hiçbir yabancı girmemiştir. Do...
⇓ Read more...
GÜLCEMAL SULTAN – Sultan Abdülmecidin en sevgili zevcesi, Beşinci Sultan Mehmed Reşadın anası ; hayatı hakkında bilinen, Abdülmecidin hususi hekimi Dr.Şpitner’in neşredilmiş hâtıraları arasında şu satırlardan ibâretdir :
“Bir Cuma günüydü. Dolmabahçe sarayında Sultan Mecidi hissolunacak kadar heyecanlı gördüm.. Sebebini sorduğum zaman teessür dolu bir sesle:
— Doktor... geçende sana üçüncü kadınımın hastalığından bahsetmiştim...
tavsiye edilen bir doktor bir aydır tedavi ediyor.. hiç faydası görülmedi... bir de senin görmeni istiyorum... bu kadın, kendisine karşı kalben hakikî muhabbet hissettiğim yegâne zevcemdir... geçirdiğim için gençliğimden beri kendisine bütün kalbimle bağlandım... kurtulmasını mümkün görüyorsan, tedavisini üzerine al.. eğer hiçbir imkân yoksa, bana tereddüt etmeden söyle.. dedi.
“Son cümlesinde Padişahın gözleri yaşardı. O zaman, hastada göreceğim tereddütlü alâimi, Padişahtan saklamak lâzımgeleceğini anladım. Pek sevdiğim bu hasta hükümdarı ümitsizliğe düşürmek hakkım değildi. Bir harem ağasına harem kapısını açmasını emretti. Kapı açılıncaya kadar da beni bir salona götürdü. Asabî adımlarla, benimle beraber, bir aşağı bir yukarı dolaşmağa başladı. Nihayet harem kapısı açıldı, içeri girdik..
Zannederim ki benden evvel buraya hiçbir yabancı girmemiştir. Dolambaçlı bir koridor, belki on dakika sürdü. Telâşlı sesler, esvap hışırtıları ve hızla kapanan kapılardan örtüsüz bazı kadınların kaçıştığı anlaşılıyordu. Nihayet hastanın bulunduğu odanın kapısına geldik.
“Müzeyyen, muhteşem bir oda.. Gözüme ilk çarpan, gayet kıymetli bir lâhur şalı örtülü yatak oldu. Üzerinde gayet ağır bir kumaştan paha biçilmez bir cibinlik vardı. Bu cibinliğin altında, yatakta Sultan yatıyordu. Yüzü, kezâ pek kıymetli bir şal ile örtülüydü.. Zâtişâhâne hastaya yaklaştı, gaayet nâzik bir sesle:
— Rahatsızlığınız nasıl efendim?.. diye sordu.
“Tatlı, pek sevimli bir ses cevap verdi:
— Kendimde iyilik hissediyorum efendimiz...
“Padişah:
— Doktorumu getirdim, kendisinden ben çok fayda gördüm.. İstiyorum, sizi de tedavi etsin!.. dedi.
— Emredersiniz!..
“Padişah hastaya, bana nabzını vermesini rica etti. yorganın ve şalın altından gaayet nazik, son derece mütenasip, fakat üzücü hastalığını gösteren zayıf bir el uzandı. Padişah bana, hastanın dilini de görmek isteyip istemediğimi sordu:
— Görürsem iyi olur haşmetmeap! Dedim.
“Abdülmecid eğildi, hastanın yüzünü örten şalı kendi eliyle açtı... İşte o zaman.. öyle güzel bir kadın başı gördüm ki ömrümde böylesini görmemiştim. Istırabın tesirleri, yüzün solgunluğu, hastalık tesiriyle gözlerin parıl parıl parlayışı bile câzibdi. İcap eden muayeneyi bitirdikten sonra, şalı, zâtişâhâne, o güzel başın üzerine yine kendi eliyle örttü..”
Gülcemal Sultan bu hasta döşeğinden kalkamadı.
Meşrutiyette, eski Seyrisefain İdaresi (Devlet Denizyolları) Atlas Okyanusunda yıllarca dolaşmış iki bacalı, dört direkli eski transatlantiklerden birini satın aldığında gemi Dolmabahçe Sarayı önünde demir atmıştı. Sultan Mehmed Reşad vapuru saraydan seyrederken: “Ne güzel vapur!.. Buna rahmetli anacığımın adını koysunlar!” demiş ve çocuk gibi ağlamıştı, ve gemiye “Gülcemal” ismi konmuştu. Yaşlı, fakat nârin, zarif gemiydi. Dilber Sultanın hatırasına lâyıktı. 1940 dan sonra çürüğe çıkarılıp satıldı.
Theme
Person
Contributor
Type
Clipping, Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
G7A043
Theme
Person
Subject
Type
Clipping, Document
Format
Print, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the Güç-Gülderen chapter of Istanbul Encyclopedia. Dr. Şpitzer's memoir is cited.
Note
Handwriting on paper. Clipping of Dr. Şpitzer's memoir is glued to the paper.
Bibliography Note
Dr. Şpitzer
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Person
Contributor
Type
Clipping, Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.