1563 yılı eylülü sonlarında bir tabiat âfeti olup tarih kaynaklarımıza geçmişdir. Zamanımızda Florya adını taşıyan meşhur plâjlar ile arkasındaki erâzi, Kanunî Sultan Süleyman’ın Irâkeyn seferinde suçsuz olarak Bağdadda asdırdığı başdefterdar İskender Çelebi’nin güzel bir av ve eğlence köşkü ile bir korusunun bulunduğu yerdir, tarih kaynaklarımızda “İskender Çelebi Bağçesi” ve “Florina yahud Florya Bağçesi” diye anılır (B.: İskender Çelebi) sahibinin idamından sonra müsadere olunmuş, emlâki hümâyuna katılmışdı. İskender Çelebi’nin idamından yıllarca sonra Kanunî Sultan Süleyman, İstanbul’a nâşinin döneceği Zigetvar Seferine çıkmasından iki sene evvel 1563 de eylül ayı sonlarında, Halkalı Pınarı taraflarında ava gitmişdi, hava birdenbire bozdu, kara bulutlarla gün ortasında gece oldu. Sür’atle deniz kenarındaki İskender Çelebi köşküne sığındı. Sahibinin ölümünden sonra oraya ilk gidişi ve zarurî bir gidişdi. Padişahın ardından tufanı andıran bir yağmur başladı, bütün gece durmadan devam etti. Köşkde İskender Çelebi’nin hayâli her an gözünün önüne gelen padişah son derece muzdarib oldu, köşkün etrafına 74 yıldırım indiği sayıldı ve müthiş bir sel geldi, köşkü basdı, bina sallanmaya başladı, su, adam boyuna yaklaşdı, iç oğlanlarından tuvana bir genc padişahı sırtına alıp bir musandı...

1563 yılı eylülü sonlarında bir tabiat âfeti olup tarih kaynaklarımıza geçmişdir. Zamanımızda Florya adını taşıyan meşhur plâjlar ile arkasındaki erâzi, Kanunî Sultan Süleyman’ın Irâkeyn seferinde suçsuz olarak Bağdadda asdırdığı başdefterdar İskender Çelebi’nin güzel bir av ve eğlence köşkü ile bir korusunun bulunduğu yerdir, tarih kaynaklarımızda “İskender Çelebi Bağçesi” ve “Florina yahud Florya Bağçesi” diye anılır (B.: İskender Çelebi) sahibinin idamından sonra müsadere olunmuş, emlâki hümâyuna katılmışdı. İskender Çelebi’nin idamından yıllarca sonra Kanunî Sultan Süleyman, İstanbul’a nâşinin döneceği Zigetvar Seferine çıkmasından iki sene evvel 1563 de eylül ayı sonlarında, Halkalı Pınarı taraflarında ava gitmişdi, hava birdenbire bozdu, kara bulutlarla gün ortasında gece oldu. Sür’atle deniz kenarındaki İskender Çelebi köşküne sığındı. Sahibinin ölümünden sonra oraya ilk gidişi ve zarurî bir gidişdi. Padişahın ardından tufanı andıran bir yağmur başladı, bütün gece durmadan devam etti. Köşkde İskender Çelebi’nin hayâli her an gözünün önüne gelen padişah son derece muzdarib oldu, köşkün etrafına 74 yıldırım indiği sayıldı ve müthiş bir sel geldi, köşkü basdı, bina sallanmaya başladı, su, adam boyuna yaklaşdı, iç oğlanlarından tuvana bir genc padişahı sırtına alıp bir musandıraya çıkarmak suretiyle boğulmakdan kurtardı. Padişah bu genci hayal sınırı dışında ihsanları ile ihyâ etti. Bu vak’ada Sultan Süleyman 72 yaşlarında idi, düşen yıldırımlarla ölümünün yaklaşdığına mânevî işaret saydı. Hakikatde de öyle oldu, Zigetvar Kalesi önünde öldüğünde 74 yaşında idi. Bibl.: Selânikli Tarihi.