Divanyolu üzerinde, Divanyolundan Sultanahmed Meydanına dönülen köşededir; Hadikatül Cevâmi şu malûmatı veriyor: “Banisi Firuz Ağa Sultan Bayazıdın hazînedar başısıdır; kapusu üzerinde olan bu tarih (asrın büyük hattatı) Şeyh Hamdullah’ın kalemi ile yazılmışdır: Hâzin üssultânı Sultan Bâyezid Ve hüve Firûz reisül hâzinîn Kaale rıdvânül alâ târihe “Cennetül me’vâ ü dârül hâlidin”. 896 (M. 1490 - 1491) “Bânîsi müstakil türbesinde medfundur, 918 (M. 1512 - 1513) vefat etmişdir. Mektebinin ilk meşk hocası da Şeyh Hamdullah Efendi merhum olmuşdu. Camiin mahallesi vardır”. Tahsin Öz, “İstanbul Camileri” isimli eserinde şunları yazıyor: “Cami kare bir plânda olup bu binada tek kubbenin tekâmülü görülür. Tek sağır kubbesi içerden sekiz köşeli bir kasnağa oturtulmuşdur. Minaresi solunda olup dört sütune müstenid beş kemerli ve üç kubbeli son cemaat revakı vardır. Duvarları kesme köfeki taşındandır. Kalem işleri tâdile uğramış olmakla beraber, zamanının esaslarına uygundur”. Camiin tek minâresi sol tarafdadır; tek minâreli camilerin minâreleri çoğunlukla sağ tarafa kona gelirken bu camide sola konulmasının sebebini Celâl Esad Arseven, mâbedin Atmeydanından hemen göze görünmesi endişesinde aramışdır. Zamanımızda Firuz Ağanın türbesi de yokdur, türbe binâsı geçen asır ortalarında Divanyolu...

Divanyolu üzerinde, Divanyolundan Sultanahmed Meydanına dönülen köşededir; Hadikatül Cevâmi şu malûmatı veriyor: “Banisi Firuz Ağa Sultan Bayazıdın hazînedar başısıdır; kapusu üzerinde olan bu tarih (asrın büyük hattatı) Şeyh Hamdullah’ın kalemi ile yazılmışdır: Hâzin üssultânı Sultan Bâyezid Ve hüve Firûz reisül hâzinîn Kaale rıdvânül alâ târihe “Cennetül me’vâ ü dârül hâlidin”. 896 (M. 1490 - 1491) “Bânîsi müstakil türbesinde medfundur, 918 (M. 1512 - 1513) vefat etmişdir. Mektebinin ilk meşk hocası da Şeyh Hamdullah Efendi merhum olmuşdu. Camiin mahallesi vardır”. Tahsin Öz, “İstanbul Camileri” isimli eserinde şunları yazıyor: “Cami kare bir plânda olup bu binada tek kubbenin tekâmülü görülür. Tek sağır kubbesi içerden sekiz köşeli bir kasnağa oturtulmuşdur. Minaresi solunda olup dört sütune müstenid beş kemerli ve üç kubbeli son cemaat revakı vardır. Duvarları kesme köfeki taşındandır. Kalem işleri tâdile uğramış olmakla beraber, zamanının esaslarına uygundur”. Camiin tek minâresi sol tarafdadır; tek minâreli camilerin minâreleri çoğunlukla sağ tarafa kona gelirken bu camide sola konulmasının sebebini Celâl Esad Arseven, mâbedin Atmeydanından hemen göze görünmesi endişesinde aramışdır. Zamanımızda Firuz Ağanın türbesi de yokdur, türbe binâsı geçen asır ortalarında Divanyolu genişletilirken sadrâzam Keçecizâde Fuad Paşanın emriyle yıkdırılmış, Firuz Ağanın mermer kabir sandukası, minârenin bulunduğu sol duvar önünde, açıkda durmaktadır; camiin hazîresi (mezarlığı) ise tamamen kaldırılmışdır. Hâlid ERAKTAN Divanyolunda Firuzağa Camii (Resim: S. Büyükerbil; Plân: H. Eraktan)