GÜLBANK AGASI , GÜLBANK TAŞI – İstanbulda Akasarayda Et Meydanında Yeni Odalar denilen büyük yeniçeri kışlasında ,her hangi bir vesîle veyâ merâsimde gülbank çekilmek îcâb ettiğinde gür sesli bir odabaşı,o mışlanın iç avlusunda Orta Cami denilen kışla camiinin yanında bulunan bir taşın üstüne çıkar,çekilecek gülbanki bir koro şefi gibi idâre ederdi.Ocak teşkilâtında tesbit edilmiş bir vazife olmadığı halde gülbanki idâre eden o odobaşıya yeniçeriler kendi aralarında “Gülbank Ağası” derdi.Onun üstüne çıkıp gülbank çekilişini idâre ettiği taşa da “Gülbank Taşı” adı verilmişdi. Son yeniçerilerden kalender halk şâiri Galatalı Hüseyin Ağanın iki kıt’alık bir manzumesinden hicrî 1231(M.1815 – 1816) yılında Tırnavalı Mustafa adında bir acemi neferin gaayetle gür dâvûdî bir sese sâhib bir acemi neferin gülbank ağalığı yapdığı öğreniyoruz : Savtı dâvudî ile gelse Mustafam dile Hacıbektaş Gülbanki aşkla şevkle çekile Anınçün ki o şâha acemi nefer iken Bihakkin mevdu oldu o hizmeti celîle Andadır hüsni zîbâ misli nûri musaffâ Hizmetin şâdü handan ifâ ide pür safâ Ondokuz yaşı ile mücevherdir bu târih “ Gülbank Ağası oldu Tırnavalı Mustafâ ” 1212 + 19 = 1231