Film stüdyolarında figüranlık yapan yirmibeş yaşında Çetin Başaran adında bir delikanlı ile onsekiz yaşında ve muhitinde “Topkapu Güzeli” lakabı ile anılan Ülkü Tuna adında bir kızın 2 ocak 1966 günü, ki erkeklerin paltolara ve kadınların mantolara büründüğü gaayetle soğuk bir gündür, saat 15,30 da Beyoğlunda İstiklâl Caddesinde Ağacamiinden Taksim Meydanına kadar, dünya sinemacılığının meşhur tiplerinden Tarzan ve Ceyn çifti kılığında çıplak olarak yapdıkları bir protesto yürüyüşü. Yalın ayak ve elele tutuşmuş olarak yürüyen iki genc halk tarafından hayret ve merakla tâkib edilmişdir ve “şişkin bâzulu ve atlet yapılı” Çetin Başaran etraflarını saran halkı Taksim Meydanında şunları söylemişdir: “Elliye yakın filmde hep benim yumruklarım konuşdu, Ülkü de ona yakın filmde oynadı, ikimizde dublürlükden ve figüranlıkdan kurtulamadık. Kendimizde baş rollerde oynayacak kaabiliyet görüyoruz, isimsiz kalmak istemiyoruz, prodüktörler bize bir şans tanısınlar. Bu yürüyüşümüzden sonra da bizleri gören olmaz, iyi birer rol alamazsak beyaz perdeden ayrılacağız..”. O kış günü İstiklâl Caddesinde yalın ayak yarı çıplak bir protesto yürüyüşü yapan bu iki figüranın gaayelerine ulaşıp ulaşamadıklarını tesbit edemedik, ama bu satırlarla isimlerinin bir şehir kütüğüne geçebileceğini kabul ettik. Baş...

Film stüdyolarında figüranlık yapan yirmibeş yaşında Çetin Başaran adında bir delikanlı ile onsekiz yaşında ve muhitinde “Topkapu Güzeli” lakabı ile anılan Ülkü Tuna adında bir kızın 2 ocak 1966 günü, ki erkeklerin paltolara ve kadınların mantolara büründüğü gaayetle soğuk bir gündür, saat 15,30 da Beyoğlunda İstiklâl Caddesinde Ağacamiinden Taksim Meydanına kadar, dünya sinemacılığının meşhur tiplerinden Tarzan ve Ceyn çifti kılığında çıplak olarak yapdıkları bir protesto yürüyüşü. Yalın ayak ve elele tutuşmuş olarak yürüyen iki genc halk tarafından hayret ve merakla tâkib edilmişdir ve “şişkin bâzulu ve atlet yapılı” Çetin Başaran etraflarını saran halkı Taksim Meydanında şunları söylemişdir: “Elliye yakın filmde hep benim yumruklarım konuşdu, Ülkü de ona yakın filmde oynadı, ikimizde dublürlükden ve figüranlıkdan kurtulamadık. Kendimizde baş rollerde oynayacak kaabiliyet görüyoruz, isimsiz kalmak istemiyoruz, prodüktörler bize bir şans tanısınlar. Bu yürüyüşümüzden sonra da bizleri gören olmaz, iyi birer rol alamazsak beyaz perdeden ayrılacağız..”. O kış günü İstiklâl Caddesinde yalın ayak yarı çıplak bir protesto yürüyüşü yapan bu iki figüranın gaayelerine ulaşıp ulaşamadıklarını tesbit edemedik, ama bu satırlarla isimlerinin bir şehir kütüğüne geçebileceğini kabul ettik. Başkaları tarafından tekrarlanmasına belki de imkân olmayan muhakkak ki şirin bir protesto yürüyüşüdür. Vak’a iki figüranın yürüyüş hâlindeki resmi ile yalnız Hürriyet Gazetesinde yer almışdır ki Hürriyet Gazetesinin buna benzer hâdiselere önem vermesi İstanbul şehrinin tarihçesine bir hizmet olagelmektedir. Çetin Başaran bu nümâyişden sonra 1968 de Almanyaya gitmiş ve orada Realto Televizyon Şirketinde hemen iş bulmuş 1968 - 1970 arasında çok beğenilen 8 Tarzan filmi çevirmişdir. 1969 da İstanbula gelerek bir sıla ziyareti yapan delikanlı Almanyaya dönerken uçağa yine Tarzan kılığında çıplak ve nâra atarak binmişdi. Bürhaneddin OLKER Çetin Başaran ve Ülkü Tuna Çıplak Yürüyüşde (Resim: Fotoğrafdan S. Bozcalı eli ile)