(Fişer okunur); 1968 haziranında İstanbula gelmiş alman asıllı 23 yaşında bir delikanlı, bir Hippi turist; merâmını rahat ifâde edecek derecede türkce konuşuyordu ve yanında Erta adında Hippi bir kız arkadaşı vardı. Hans Fischer memleketinde güzel sanatlar akademesi öğrencisi olduğunu söylemişdir ve İstanbulda kaldığı on gün içinde yüzden fazla manzara ve figür, halk tipleri resimleri çizmişdir. İstanbula üçüncü gelişiymiş. İlk defa 16-17 yaşlarında iken 1962 de, Almanyadan memleketine dönen bir türk tüccarın yanında gelmiş. Sirkecide bir otelde o adamla birlikde bir ay kadar kalmış, arkadaşı fakat yaşca akrânı olmayan o tüccar tarafından Trabzona götürülmek istenmiş, H. Fischer: “Çok iyi adamdı, beni de çok seviyordu, fakat beni sünnet ettirmek artık Almanyaya hiç yollamamak niyetinde olduğunu açıklayınca Trabzona gitmedim, tahsilimi tamamlamak istiyordum; iki sene sonra 1964 de İstanbula yalnız geldim, Trabzonlu âlicenab dostuma bir mektub yazdım, bana yol parası gönderdi, ama ona karşı yalancı oldum, parayı burda yedim ve Trabzona yine gitmedim, şimdi niyetim, yapdığım İstanbul resimlerini Alman yada bir albom şeklinde bastırmakdır, para kazanacağımı sanıyorum, hattâ Leipzig’de bir editör ile anlaşdım, hele bir Hippi olarak kurada çok tatlı günlerim geçiyor” diye anlatmışdır. ...

(Fişer okunur); 1968 haziranında İstanbula gelmiş alman asıllı 23 yaşında bir delikanlı, bir Hippi turist; merâmını rahat ifâde edecek derecede türkce konuşuyordu ve yanında Erta adında Hippi bir kız arkadaşı vardı. Hans Fischer memleketinde güzel sanatlar akademesi öğrencisi olduğunu söylemişdir ve İstanbulda kaldığı on gün içinde yüzden fazla manzara ve figür, halk tipleri resimleri çizmişdir. İstanbula üçüncü gelişiymiş. İlk defa 16-17 yaşlarında iken 1962 de, Almanyadan memleketine dönen bir türk tüccarın yanında gelmiş. Sirkecide bir otelde o adamla birlikde bir ay kadar kalmış, arkadaşı fakat yaşca akrânı olmayan o tüccar tarafından Trabzona götürülmek istenmiş, H. Fischer: “Çok iyi adamdı, beni de çok seviyordu, fakat beni sünnet ettirmek artık Almanyaya hiç yollamamak niyetinde olduğunu açıklayınca Trabzona gitmedim, tahsilimi tamamlamak istiyordum; iki sene sonra 1964 de İstanbula yalnız geldim, Trabzonlu âlicenab dostuma bir mektub yazdım, bana yol parası gönderdi, ama ona karşı yalancı oldum, parayı burda yedim ve Trabzona yine gitmedim, şimdi niyetim, yapdığım İstanbul resimlerini Alman yada bir albom şeklinde bastırmakdır, para kazanacağımı sanıyorum, hattâ Leipzig’de bir editör ile anlaşdım, hele bir Hippi olarak kurada çok tatlı günlerim geçiyor” diye anlatmışdır. Mâcerâperest gencin bî hervâ naklettiği “tatlı günler”i de kendi resimleri ile ayrıca çok ilgi toplayacak bir kitap olabilirdi. Hippilerimin içinde bir de Hans Fişer vardır İstanbulun âşıkı ressamdır, sanatkârdır Beş dakika zarfında şıpşak resimler çizen İşte şu kendi resmi ne güzel yâdigârdır Bibl.: M. Gökçınar, not. Hans Fischer (Kendi eli ile)