Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
FIRTINALAR
Vak’anüvisler eserlerine İstanbulu tahrib etmiş büyük zelzeleler, depremler gibi tûfanı andıran yağmurları ve halkı dehşete düşüren gök gürlemeli ve yıldırımlı fırtınaları da kaydetmişlerdir. Zamanımızda İstanbulda görülen büyük fırtınalar, günlük gazetelerde gereği gibi yer aldıktan sonra gazete koleksiyonlarında kalıp unutuluyor.
Aşağıdaki satırlar tarih kaynaklarımızdaki Fırtına kayıdlarından örneklerdir:
1 safer 971 (20 eylül 1563) — “(Kanuni) Sultan Süleyman seher vakti Halkalıdere etrafında ava çıkdı, yağmur alâmetleri görülünce deniz kenarında Ayastefanos Köyü yakınında İskender Çelebi Bağçesine (Floryaya) gitti. Azsonra güm güm gökgürlemeleri ve yıldırımlarla öyle bir fırtına kopdu ki ne işidilmiş ne de görülmüşdür. Bir gün bir gece durmadan yağmur yağdı ve 74 defa yıldırım indi. Halkalı Deresinden deryâ misâli sel geldi, uğradığı yerlerde bulduğu hayvanı insanı helâk etti. İskerder Çelebi Bağçesini sarıp Pâdişahın bulunduğu kasrı su basdı. Tuvana ve uzun boylu bir Enderun ağası pâdişahı omzuna alıp musandıraya çıkararak kurtardı. Yağmur şiddetle bütün gece devam etti, sellerin sürüklediği ağaçlar ve balçık yeni yapılmış olan su kemerlerinin gözlerini doldurdu, Yuğlava Kemeri müdhiş bir gürültü ile yıkıldı. Sellerin sürüklediği şeyler Kâğıdhânedeki çınar ağaçlarının doruk...
⇓ Read more...
Vak’anüvisler eserlerine İstanbulu tahrib etmiş büyük zelzeleler, depremler gibi tûfanı andıran yağmurları ve halkı dehşete düşüren gök gürlemeli ve yıldırımlı fırtınaları da kaydetmişlerdir. Zamanımızda İstanbulda görülen büyük fırtınalar, günlük gazetelerde gereği gibi yer aldıktan sonra gazete koleksiyonlarında kalıp unutuluyor.
Aşağıdaki satırlar tarih kaynaklarımızdaki Fırtına kayıdlarından örneklerdir:
1 safer 971 (20 eylül 1563) — “(Kanuni) Sultan Süleyman seher vakti Halkalıdere etrafında ava çıkdı, yağmur alâmetleri görülünce deniz kenarında Ayastefanos Köyü yakınında İskender Çelebi Bağçesine (Floryaya) gitti. Azsonra güm güm gökgürlemeleri ve yıldırımlarla öyle bir fırtına kopdu ki ne işidilmiş ne de görülmüşdür. Bir gün bir gece durmadan yağmur yağdı ve 74 defa yıldırım indi. Halkalı Deresinden deryâ misâli sel geldi, uğradığı yerlerde bulduğu hayvanı insanı helâk etti. İskerder Çelebi Bağçesini sarıp Pâdişahın bulunduğu kasrı su basdı. Tuvana ve uzun boylu bir Enderun ağası pâdişahı omzuna alıp musandıraya çıkararak kurtardı. Yağmur şiddetle bütün gece devam etti, sellerin sürüklediği ağaçlar ve balçık yeni yapılmış olan su kemerlerinin gözlerini doldurdu, Yuğlava Kemeri müdhiş bir gürültü ile yıkıldı. Sellerin sürüklediği şeyler Kâğıdhânedeki çınar ağaçlarının doruklarına kadar yığıldı. Eyyubsultan Kasabası su altında kaldı, Türbenin içinde bile su bir zirâ yüksekliği buldu. Sellerle yükselen Haliç yatağına sığmadı. Yalıların ve deniz kenarındaki evlerin şehnişinleri yıkıldı, harab oldu. Sarayburnu gayet akıntılı yer iken bir hafta sapsarı balçık renginde akdı. Silivri, Büyük Çekmece, Küçük Çekmece ve Harami Deresindeki köprüler harab oldu. Yolcular o geçid yerlerinden bin zahmetle gemilerle geçdiler..” (Selânikli Tarihi).
27 şaban 1101 (5 haziran 1690) — “İkindiden sonra şiddetli rüzgâr esip denizde büyük fırtına kopdu, deniz kenarında lenger atmış gemiler ard arda gelip çarpan dalgalarla birbirleri üstüne düşdüler; Karadeniz Boğazında ve Üsküdarda Beşiktaş arasında bulunan kayıkları da birbirine katıp bir saat içinde 400-500 adam boğuldu” Râşid Tarihi).
22 muharrem 1114 (18 haziran 1702) — “İkindiye doğru hava bozub deryâlar gibi yağmur yağdı, sokaklardan seller akdı. Gök gürlemeleri ve şimşek ışıkları ortalığı dehşet içinde bırakdı. Yirmi kadar yıldırım düşdü. Bunlardan biri Tersânede yapılmakda olan kalyonun kıçına, biri de Unkapanı iskelesinde bir zaman kayığına indi, kayıkda iki rum gemici telef oldu. Bir yıldırım bir kerestecinin mutfağında börek tavasına, bir yıldırım Avretpazarındaki dikili taşa, bir yıldırım da Balatda bir yahudinin evine indi ve yahudinin bir uşağını öldürdü” (Râşid Tarihi).
30 cemâziyelâhir 1131 (20 mayıs 1719) — “Pek çok yağmur yağdı ve İstanbul sokaklarından deryâ gibi seller akdı. Halk bulunduğu yerden bir adım atmaya imkân bulamadıkdan başka pek çok yıldırım indi. Edirnekapusunda bir fırına inen yıldırım fırın içindeki taş direği yarıp bir nefer ermeniyi yakıp öldürdü” (Râşid Tarihi).
12 muharrem 1175 (13 ağustos 1761) — “Hava birden çok karardı sonra öyle dehşetle gök gürledi ki halkın aklı başından gitti. Camilerin minârelerine yıldırımlar indi” (Vâsıf Tarihi).
8 safer 1236 (12 kasım 1820) — “Batıdan esmeye başlayan rüzgâr birden şiddetlenip bir çok binânın kiremitlerini camlarını dağıtıp kırdı, kurşun örtüleri söküp büküp attı, ağaçları devirip kırarak pek çok zarar yapdı. Şiddetle yağmur ve fındık kadar dolu yağdı, yıldırımlar düşdü. Halk olanları dehşetle seyretti. Hasköy önünde bağlı Frenk tüccar gemilerinden birini bağlı olduğu yerden alıp Tersâne önüne kadar sürükledikden sonra orada devirip batırdı. Garibdir ki bu fırtına Emirgândan öteye geçmemişdir. Karadenizden gelen gemiler İstanbulun müdhiş bir fırtına geçirdiğini limana geldikden sonra öğrendiler” (Cevdet Tarihi).
Bir fırtına havası olmadan İstanbulda tûfânı andırır yağmurlar yağmışdır ki onlar da tarih kaynaklarımızda kaydedilmişlerdir (B.: Yağmur; Sel; Kar ve Tipi).
Fırtına üzerine aşağıdaki satırları da zamanımızın günlük gazetelerinden alıyoruz:
13 ağustos 1968 — “Üç gündenberi devam eden bunaltıcı sıcakların ardından dün (yukarıya kaydettiğimiz tarih) saat 16.30 sıralarında batıdan gelen bir bora ile sağnak hâlindeki şiddetli yağmur ve yumurta büyüklüğündeki dolu şehri allak bullak etti. Bora en büyük tahribâtı bilhassa Boğaziçi’nde Emirgân ve Kuruçeşmede yapmışdır. Emirgânda asırlık üç çınardan en büyüğü ortasından kırılıp düşmüş, Kuruçeşmede de kömür depolarındaki ikiyüzkırkar tonluk iki vinç manyetik frenalerinden kurtulup deniz seviyesinden otuz metre yükseklikde çarpışmışlardır ve yere düşmüşlerdir, enkaz hâline gelmişlerdir. Beylerbeyinde koca bir ağaç yıkılarak ana caddeyi kapatmış ve o havâlide elektriğin de kesilmesine sebeb olmuşdur. Mazgallar suları alamamış, Şişli Meydanı bir göl hâline dönmüşdür..” (Hürriyet Gazetesi).
20 ağustos 1968 — “İstanbulda yine bir fırtına ve ardından gelen şiddetli yağmur can ve mal kaybına sebeb olmuşdur. Gece yarısından az sonra başlayan yağmur sabaha karşı kuvvetli sağnak hâlini almış, bora ve ceviz büyüklüğünde dökülen dolu dehşet uyandırmışdır. Saatde 80 kilometre ile esen yıldız karayel fırtınası İstanbulda ağaçlar devirmiş, çatılar uçurmuşdur. Kadıköy evlendirme dâiresinin de çatısı olduğu gibi uçmuş, kıyıdaki sandalların üstüne düşmüşdür. Sandalcıların çoğu sandallarının içinde yatmakda olub içlerinden 38 yaşındaki sandalcı Mehmed Vedad ağır yaralanarak ölmüşdür. O civarda ağaçlar üstünde yuvaları olan binlerce kuş ölmüş ve yerlere dökülmüşlerdir. Büyük şehrin hemen her tarafında binlerce evi su basmışdır. İstanbulda 1 saat içinde metre kareye 25 litre yağmur düşmüşdür; sokaklar dere, meydanlar göl hâlini almışdır. Yüzlerce nakil vasıtası yollarda kalmış, bir çok yerde hammallar sırtda adam taşımışlardır. Bir çok semtde elektrik cereyanı kesilmişdir” (Hürriyet Gazetesi).
“Dünkü fırtınada en büyük zarar Kadıköy, Beşiktaş, Zeytinburnu, Eyyub, Hasköy ve Balatda olmuşdur, buralarda 2500 sandal parçalanmışdır. İtfâiyeden yardım isteyenler 3500 kişinin üstündedir...” (Tercüman Gazetesi).
20 ağustos 1968 fırtınasında Kadıköyünde parçalanan sandallar
(Fotoğrafdan Sabiha Bozcalı eli ile)
Theme
Other
Contributor
Sabiha Bozcalı
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM110007
Theme
Other
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
Sabiha Bozcalı
Description
Volume 11, pages 5765-5767
Note
Image: volume 11, page 5766
See Also Note
B.: Yağmur; Sel; Kar ve Tipi
Theme
Other
Contributor
Sabiha Bozcalı
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.