Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
FINDIK MEHMED PAŞA VERGİSİ
İkinci Viyana Muhasarası Bozgunundan sonraki felâketli devir içinde, hicrî (1688) yılı vak’alarındandır; Dördüncü Sultan Mehmed tahtdan indirilmiş, yeni pâdişah Üçüncü Sultan Süleyman (I. Süleyman, Emir Süleyman; II. Süleyman, Kanuni Süleyman) cebhelere biraz daha yakın bulunmak için Edirnede idi. Hazinede para yokdu, sadırâzam Tekirdağlı Bekri Mustafa Paşa ne yapacağını bilmiyordu. Bşadefterdar Fındık Mehmed Paşa, bütün Türkiyede ev başına yıllık fevkalâde bir vergi alınmasını teklif etti, “Evvelâ para istersek verilmez, önce ev başına bir gönüllü asker isteyelim, sonra askeri paraya çeviririz” dedi. Divanda uygun görüldü, vergi toplamaya İstanbuldan başlanacakdı ev başına istenecek gönüllüler için de şu şartlar koşuldu: “Tuvana bir genc olacak; arkasında zırhı, başında miğferi, belinde kılıcı, çifte çakmaklı tüfeği, belinde mızrağı ve altında da bir küheylan olacakdı”. İstanbulda sadâret kaymakamı bu yolda bir ferman gönderildi, o da İstanbul kadısı ile birlikde şehrin ayân ve eşrafını, bütün mahalle imamlarını, esnaf kâhyaları ile yiğitbaşılarını dâvet ettiler, büyük bir meclis kuruldu, önce ferman sonra da şeyhülislâmın fetvâsı okundu. Meclise gelenler:
— Din ve devlet uğruna imdad ederiz, ev başına bir gönüllü bulur yollarız... dediler.
Bu sefer gönüllerde aranan şartlar söy...
⇓ Devamını okuyunuz...
İkinci Viyana Muhasarası Bozgunundan sonraki felâketli devir içinde, hicrî (1688) yılı vak’alarındandır; Dördüncü Sultan Mehmed tahtdan indirilmiş, yeni pâdişah Üçüncü Sultan Süleyman (I. Süleyman, Emir Süleyman; II. Süleyman, Kanuni Süleyman) cebhelere biraz daha yakın bulunmak için Edirnede idi. Hazinede para yokdu, sadırâzam Tekirdağlı Bekri Mustafa Paşa ne yapacağını bilmiyordu. Bşadefterdar Fındık Mehmed Paşa, bütün Türkiyede ev başına yıllık fevkalâde bir vergi alınmasını teklif etti, “Evvelâ para istersek verilmez, önce ev başına bir gönüllü asker isteyelim, sonra askeri paraya çeviririz” dedi. Divanda uygun görüldü, vergi toplamaya İstanbuldan başlanacakdı ev başına istenecek gönüllüler için de şu şartlar koşuldu: “Tuvana bir genc olacak; arkasında zırhı, başında miğferi, belinde kılıcı, çifte çakmaklı tüfeği, belinde mızrağı ve altında da bir küheylan olacakdı”. İstanbulda sadâret kaymakamı bu yolda bir ferman gönderildi, o da İstanbul kadısı ile birlikde şehrin ayân ve eşrafını, bütün mahalle imamlarını, esnaf kâhyaları ile yiğitbaşılarını dâvet ettiler, büyük bir meclis kuruldu, önce ferman sonra da şeyhülislâmın fetvâsı okundu. Meclise gelenler:
— Din ve devlet uğruna imdad ederiz, ev başına bir gönüllü bulur yollarız... dediler.
Bu sefer gönüllerde aranan şartlar söylendi. Mecliste İstanbul halkını temsil edenler:
— Bu kıyâfetde adamları bulamayız!.. dediler.
Edirneye yazıldı, gelen cevadda: “Biz aradığımız adamları buluruz... onlar ev başına 300 kuruş versinler..” deniliyordu. Meclis yine toplandı. Ev başına 300 kuruş çok bulundu:
— Veremeyiz!.. dediler.
O sırada Belgrad düşman eline geçmişdi. Edirneden sureti mahsusada gönderilmiş hassa silahâhşorlarından Küçük Hasan Ağa bir nutuk söyledi:
— Belgrad halkı imanlarını paraya değişdiler, hem imandan hem maldan, hem candan, hem ehil ve iyallerinin namusundan ve hem de memleketlerinden oldular... siz de mi bunu istersiniz!.. dedi.
Ortada sadece ferman değil, bir de bu verginin verilmesinin meşrutiyeti üzerine fetvâ vardı.
Boyunlar büküldü, düşünüldü, “Bir seneye mahsus verelim...” denildi. Hemen o gün ilk olarak Ayasofya Mahallesinden bir kese akçe kaymakam paşaya teslim edildi.
İstanbul halkı bu vergiye “Fındık Mehmed Paşa Vergisi” adını verdi ve kısa zamanda İstanbul ve diğer şehirlerden 40 000 keseden fazla para toplandı. Müverrih Fındıklı Mehmed Ağa: “Halkın ciğerini sökdüler, fakat göz yaşı olduğu için bir işe yaramadı, yiyen yidi, alan gitti...” diyor.
Bibl.: Silâhdar Tarihi, cild II.
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM101066
Tema
Diğer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 10, sayfa 5755
Bibliyografya Notu
Bibl.: Silâhdar Tarihi, cild II.
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.