Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
FEYZULLAH EFENDİ (Erzurumlu Seyyid)
Onyedinci Yüzyıl sonları ile Onsekizinci Yüzyıl başında yaşamış ulemâdan, Osmanlı şeyhülislâmlarının kırk altıncısı; Şemsi Tebrizi sülâlesinden Seyyid Mehmed Efendi adında bir zâtin oğludur; doğum tarihini tesbit edemedik, 1644-1645 arası tahmin ediyoruz; tahsilini memleketi olan Erzurumda yapdı; bir âile dostu olup Dördüncü Sultan Mehmed zamanının çok büyük nüfûzu olan Şeyh Vânî Mehmed Efendi tarafından hicrî 1074 (1663-1664) de İstanbula dâvet edildi ve Vânî Efendinin kızı ile evlendi; 1078 (1667-1668) zevcesi ile birlikde hacca gitti, hac dönüşünde kaynatası tarafından pâdişaha takdim edildi ve Sultan Mehmedin büyük oğlu Şehzâde Mustafaya ohca tâyin edildi, bu pâdişahın saltanatı sonuna kadar Şehzâde Mustafaya, sonra kardeşi Şehzâde Ahmedi okuttu; ayrıca müderrislik verildi, 1097 (1686) da Rumeli Kadıaskerliğine kadar yükseldi. 1099 (1687) de Dördüncü Sultan Mehmedin tahtdan indirildiği askeri ihtihalde Şeyhülislam oldu, fakat şeyhülislâmlığı ancak 17 gün sürdü, sadırâzam Siyavuş Paşaya karşı ikinci bir ihtilâlde Siyavuş Paşa öldürüldü, Feyzullah Efendi de azledilerek memleketi olan Erzuruma sürüldü.
1106 (1695) de talebesi şehzâde İkinci Sultan Mustafa unvânı ile pâdişah olur olmaz Feyzullah Efendiyi sür’atle İstanbula dâvet etti ve tahta çıktığının dördüncü ayı içinde onu Şe...
⇓ Read more...
Onyedinci Yüzyıl sonları ile Onsekizinci Yüzyıl başında yaşamış ulemâdan, Osmanlı şeyhülislâmlarının kırk altıncısı; Şemsi Tebrizi sülâlesinden Seyyid Mehmed Efendi adında bir zâtin oğludur; doğum tarihini tesbit edemedik, 1644-1645 arası tahmin ediyoruz; tahsilini memleketi olan Erzurumda yapdı; bir âile dostu olup Dördüncü Sultan Mehmed zamanının çok büyük nüfûzu olan Şeyh Vânî Mehmed Efendi tarafından hicrî 1074 (1663-1664) de İstanbula dâvet edildi ve Vânî Efendinin kızı ile evlendi; 1078 (1667-1668) zevcesi ile birlikde hacca gitti, hac dönüşünde kaynatası tarafından pâdişaha takdim edildi ve Sultan Mehmedin büyük oğlu Şehzâde Mustafaya ohca tâyin edildi, bu pâdişahın saltanatı sonuna kadar Şehzâde Mustafaya, sonra kardeşi Şehzâde Ahmedi okuttu; ayrıca müderrislik verildi, 1097 (1686) da Rumeli Kadıaskerliğine kadar yükseldi. 1099 (1687) de Dördüncü Sultan Mehmedin tahtdan indirildiği askeri ihtihalde Şeyhülislam oldu, fakat şeyhülislâmlığı ancak 17 gün sürdü, sadırâzam Siyavuş Paşaya karşı ikinci bir ihtilâlde Siyavuş Paşa öldürüldü, Feyzullah Efendi de azledilerek memleketi olan Erzuruma sürüldü.
1106 (1695) de talebesi şehzâde İkinci Sultan Mustafa unvânı ile pâdişah olur olmaz Feyzullah Efendiyi sür’atle İstanbula dâvet etti ve tahta çıktığının dördüncü ayı içinde onu Şeyhülislâm yapdı. Seyyid Feyzullah efendinin bu ikinci şeyhülislâmlığı İkinci Sultan Mustafa saltanatının son günlerine kadar 8 sene, 2 ay, 3 gün sürdü. Pâdişahın mutlak güveni ile hiç bir şeyhülislâma nasib olmamış nüfûza sahip oldu; fakat ilim ve irfânına rağmen talebesinin güvenini suiistimâl etti, nüfuzunu kendisi ile hayli kalabalık olan âilesi efrâdının menfaatleri yolunda kullandı; ilmiye mesleğinin Nakibüleşraflık, Edirne ve İstanbul kadılıkları, Anadolu ve Rumeli kadıaskerlikleri gibi en yüksek makamlarını, ilmiyeye mensub olan dört oğlu ile üç damadı arasında dağıttı; büyükoğlu Fethullah Efendiye ise Şeyhülislâmlık payesi vererek kendisine âdeta veliahd ilân etti. Bu suretde yükselme yolları kapanmış, tıkanmış olan ulemâ Feyzullah Efendiye düşman olarak aleyhinde çalışmaya, halkı ve askeri bir ayaklanmaya tahrik etmeye başladılar.
İkinci Sultan Mustafa devamlı olarak Edirnede oturuyordu, İstanbul bir sadâret kaymakamına bırakılmış, devlet merkezi Edirneye nakledilmişdi. Bu halde İstanbulda büyük bir hoşnudsuzluk yaratmışdı.
Nihâyet hicrî 1115 (M. 1703) de tarihimize “Edirne vak’ası” diye kaydedilen büyük askerî ihtilâl kopdu. İhtilâl İstanbulda cebecilerin ehemmiyetsiz bir ulûfe meselesinden başladı ve cebecilere yeniçerilerin ve halkın ayak takımının katılması ile sür’atle büyüdü. O sırada Feyzullah Efendinin iki damadından Mahmud Efendi İstanbul Kadısı, Köprülüzâde Abdullah Paşa da İstanbul Kaymakamı bulunuyordu, hedefi kaynataları olan ihtilâli önleyemediler.Bu durum karşısında İkinci Sultan Mustafa hocasını çok gecikmiş olara fedâ etmek zorunda kaldı, azledilen Feyzullah Efendi dört oğlu ile memleketi olan Erzuruma sürüldü, İstanbuldan geçmesi imkânsız olduğu için Edirneden Varnaya gönderildiler; Varnadan gemi ile Trabzona geçirileceklerdi. Dört oğlundan Fethullah Efendi nakibüleşraf, Mustafa Efendi Anadolu kadıaskeri idi; Ahmed Efendi Bursa kadılığından yeni ayrılmış, Edirne kadılığına hazırlanmış, İbrahim Efendi de şehzâdeler hocası idi. Bu azil İstanbuldaki ihtilâlcileri tatmin etmedi. İstanbluda ayaklanan ordu İstanbuldan Edirne üzerine yürüdü. Edirnedeki askeri kuvvetlerle karşı konulmak istendi ise de Edirnedeki askerin de İstanbuldan gelenlere katılması üzerine, İkinci Sultan Mustafa pâdişahlıktan çekilme zorunda kaldı, kardeşi Üçüncü Sultan Ahmed pâdişah oldu. Feyzullah Efendi ile oğulları Varnadan geri çevrilip Edirneye getirildiler ve Edirne de Ağakapusunda hapsedildiler. Feyzullah Efendi hapisde iken ihtilâlcilerin ileri gelenlerinden sipâhi Karakaş Mustafa, yeniçeri Toricanlı Ahmed ve cebeci Küçük Ali tarafından ağır hakaaretlere uğradı ve yine bu adamların istekleri ile yeni şeyhülislâm Paşmakcızâde Ali Efendi Feyzullah Efendinin idamına fetvâ verdi; zindandan çıkarılıp hammal beygiri üzerinde türlü hakaaretle Edirne Bit Pazarı önüne getirilen Feyzullah Efendi orada boğularak idam olundu. İhtilâlcileri ölüm de tatmin etmedi, kılıç tehdidi ile Edirne rumlarından üçyüz kişi ile ellerinde haçları ile birkaç papaz getirdiler ve şeyhülislâmın cesedini, ayaklarına ip bağlayarak onlara sürüttüler ve götürüp Tunca Nehrine attılar. Vak’anüvis Reşid Efendi: “..erazil İbni Mülcemin adını ihyâ etti, Feyzullah Efendinin mâsûmiyetinin davası mahşere kaldı...” diyor.
Âlim adamdı; şer’î meseleler üzerine bir kaç makbul eseri vardır. Erzurumda bir cami, medrese, dârülkurrâ, Şamda bir dârülhadis, Medinede ve İstanbulda birer medrese, kütabhâne ve mekteb yaptırmışdı. İstanbuldaki medresesi ve kütübhânenin XVII. yüzyıl sonu türk yapı sanatının en güzel eserlerinden biridir, zamanımızda Fatih Millet Kütübhânesi olan binâdır. İstanbuldaki sarayı Zeyrekde idi, devrinin en mükellef, muhteşem binâlarından olup halk ağzında “Zeyrek Sarayı” diye meşhurdu, idamından sonra mîrsi adına musâdere olundu; Üçüncü Sultan Ahmedin kızı Ayşe Sultan Numan Paşa ile evlendirildiğinde bu sultan verildi.
Paşa ile evlendirildiğinde bu sultana verildi. Devrinin üstadlarından Suyalcuzâde Mustafa Efendiden sülüs ve nesih yazı öğrenmiş, icâzetnâme almış değerli bir hattat idi.
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM101024
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 10, pages 5739-5740
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.