GÜLÂBDAN – Gül suyunu avuca yahud esvaba serperek dökmek için kullanılan kab’ın adı ;iki parçadan mürekkebdir,biri küçücük bir soğan şeklinde içine gül suyu doldurulan gövde kısmı,biri de o gövdeye geçirilen ince uzun boyun kısmıdır,ki ağzı o kadar dardır ki gül suyu,gülâbdan,elin muttarid haretleri ile sallanması ile damla damla dökülüp serpilir.Gövde dibinde de tablalı bir kâide vardır. Bizde,kolonya suyundan önce,yüz yıllar boyunca gülsuyu kullanılmışdır(B.: Gül Suyu). Öyle ki,hamamlarda ve berber dükkânlarında mutâd hizmet ücretlerini ödedikden sonra bolca bahşiş veren müşterilere üstlerine,avuçlarına gül suyu dökü- hürmet gösterilmesi, İstanbul kadığı tarafından tanzim edilmiş esnaf narhı ve nızamı defterlerine kaydedilmişdir. Gülâbdanların boyları,tabladan boyun ağzına kadar 12 – 20 santim arasında olr ve en büyükleri de berber dükkânları ile hamamlarda kullanılırdı. Kalender halk şâiri Erzurumlu Âşık İbrahim ,müşterilerinin hemen hepsi ayak takımı olan seyyar berberlerin Gülâbdan kullanmadıklarını söylüyor : Ayak berberinde gülâbdan olmaz Tıraş etse dahi gülgoncaları Çiniden,bakırdan,gümüşden,altından yapılmışlardır.Altın gülâbdanlar içinde mücevherlerle süslenmiş,murassâ gülâbdanlar vardır; Topkapusu Sarayı Müzesinin hâzîne kısmında murassâ gülâbdanların çok kıymetliler...

GÜLÂBDAN – Gül suyunu avuca yahud esvaba serperek dökmek için kullanılan kab’ın adı ;iki parçadan mürekkebdir,biri küçücük bir soğan şeklinde içine gül suyu doldurulan gövde kısmı,biri de o gövdeye geçirilen ince uzun boyun kısmıdır,ki ağzı o kadar dardır ki gül suyu,gülâbdan,elin muttarid haretleri ile sallanması ile damla damla dökülüp serpilir.Gövde dibinde de tablalı bir kâide vardır. Bizde,kolonya suyundan önce,yüz yıllar boyunca gülsuyu kullanılmışdır(B.: Gül Suyu). Öyle ki,hamamlarda ve berber dükkânlarında mutâd hizmet ücretlerini ödedikden sonra bolca bahşiş veren müşterilere üstlerine,avuçlarına gül suyu dökü- hürmet gösterilmesi, İstanbul kadığı tarafından tanzim edilmiş esnaf narhı ve nızamı defterlerine kaydedilmişdir. Gülâbdanların boyları,tabladan boyun ağzına kadar 12 – 20 santim arasında olr ve en büyükleri de berber dükkânları ile hamamlarda kullanılırdı. Kalender halk şâiri Erzurumlu Âşık İbrahim ,müşterilerinin hemen hepsi ayak takımı olan seyyar berberlerin Gülâbdan kullanmadıklarını söylüyor : Ayak berberinde gülâbdan olmaz Tıraş etse dahi gülgoncaları Çiniden,bakırdan,gümüşden,altından yapılmışlardır.Altın gülâbdanlar içinde mücevherlerle süslenmiş,murassâ gülâbdanlar vardır; Topkapusu Sarayı Müzesinin hâzîne kısmında murassâ gülâbdanların çok kıymetlileri vardır,sanat eseri olarak da çok güzelleri vardır.Zamanımızda antikacı dükkânlarında da sanat eseri pek güzel gülabdanlara rastlanır,ve turistler tarafından satın alınarak yurd dışına götürülen eski eserlerimiz arasında başda gelir. Gülâbdan zamanımızda Mevlud cemiyetlerinde kullanılmaktadır.