Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
FERHAD PAŞA
Onaltıncı Yüzyılın ikinci yarısında ünlü Osmanlı vezirlerinden; Üçüncü Sultan Murad ile Üçüncü Sultan Mehmed zamanlarında iki defa sadırâzam oldu! Arnavud asıllıdır, “Kara Ferhad Paşa” diye de anılır; memleketinden çocukluğunda devşirme oğlan olarak getirilmiş; Enderunu Hümâyûndan yetişmiş, saraydan Birinci Mîrahurluk ile çıkmış, 1582 de Yeniçeri Ağası olmuşdur. Aynı yıl içinde devrin pâdişahı Üçüncü Sultan Muradın büyük oğlu ve veliahdi Şehzâde Sultan Mehmedin At Meydanında yapılan sünnet düğününde bir vak’a Ferhad Ağanın Yeniçeri Ağalığından azline sebeb olmuş ve Sadırâzam Koca Sinan Paşa ile aralarında ölümüne kadar sürecek düşmanlığın da başlangıcı olmuşdur.
Büyük meydan düğününün son günü, At Meydanı civârındaki hanlarda oturan sipâhilerden “birkaç tâze yiğitcikler” odalarına fâhişe avretler getirip sazlı içkili eğleniyorlardı. Şehir sübaşısı olan Tanrıbilmez Ahmed Çavuş bir bölük yeniçeri ile sipâhilerin meclisini basdı ve fâhişeleri yakalamak istedi; diğer hanlarda oturan bütün sipâhiler ayaklandı, yoldaşlarını yeniçerilerin elinden kurtardıkdan başka yeniçerileri dövdüler ve sübaşı ile birlikde At Meydanına götürüp İbrahimpaşa Sarayının bir penceresinden meydandaki eğlenceleri seyretmekde olan pâdişahın önüne bıraktılar. O esnâda kargaşalığı dağıtmak üzere meydana Yeniçe ...
⇓ Read more...
Onaltıncı Yüzyılın ikinci yarısında ünlü Osmanlı vezirlerinden; Üçüncü Sultan Murad ile Üçüncü Sultan Mehmed zamanlarında iki defa sadırâzam oldu! Arnavud asıllıdır, “Kara Ferhad Paşa” diye de anılır; memleketinden çocukluğunda devşirme oğlan olarak getirilmiş; Enderunu Hümâyûndan yetişmiş, saraydan Birinci Mîrahurluk ile çıkmış, 1582 de Yeniçeri Ağası olmuşdur. Aynı yıl içinde devrin pâdişahı Üçüncü Sultan Muradın büyük oğlu ve veliahdi Şehzâde Sultan Mehmedin At Meydanında yapılan sünnet düğününde bir vak’a Ferhad Ağanın Yeniçeri Ağalığından azline sebeb olmuş ve Sadırâzam Koca Sinan Paşa ile aralarında ölümüne kadar sürecek düşmanlığın da başlangıcı olmuşdur.
Büyük meydan düğününün son günü, At Meydanı civârındaki hanlarda oturan sipâhilerden “birkaç tâze yiğitcikler” odalarına fâhişe avretler getirip sazlı içkili eğleniyorlardı. Şehir sübaşısı olan Tanrıbilmez Ahmed Çavuş bir bölük yeniçeri ile sipâhilerin meclisini basdı ve fâhişeleri yakalamak istedi; diğer hanlarda oturan bütün sipâhiler ayaklandı, yoldaşlarını yeniçerilerin elinden kurtardıkdan başka yeniçerileri dövdüler ve sübaşı ile birlikde At Meydanına götürüp İbrahimpaşa Sarayının bir penceresinden meydandaki eğlenceleri seyretmekde olan pâdişahın önüne bıraktılar. O esnâda kargaşalığı dağıtmak üzere meydana Yeniçe Ağası Ferhad Ağa geldi, ağalarının gelmesi üzerine yeniçeriler cesâret bulup sipâhilere saldırdılar ve iki nefes sipahiyi öldürdüler. Sadırâzam Koca Sinan Paşa da Ferhad Ağayı huzura çağırdı ve:
— Bre Kara köpek neye geldin, iki kana sebep oldun, yıkıl git!.. diye hakaaret etti.
Sinan Paşa arzı üzerine Ferhad Ağa Yeniçeri Ağalığından azledildi. Bir müddet sonra da Sinan Paşa azledildi, yerine gelen Siyavuş Paşa, Ferhad Ağayı mîrimiranlık (paşalık) ile Rumeli Beylerbeyliğine tâyin etti.
Osmanlı Devleti İran ile harb hâlinde idi. 1583 de Ferhad Paşa İstanbula çağrılarak İran üzerine serdar tâyin edildi. Ferhad Paşa 1591 de İran ile gaalibâne bir sulh anlaşması yapdı ve İstanbula dönerken İran şâhının kardeşi oğlu Haydar Mirzayı rehine olarak İstanbula getirdi (B.: Haydar Mirza). 1589 da Siyavuş Paşanın yerine Sinan Paşa ikinci defa sadırâzam olmuşdu; İrandan dönen Ferhad Paşa düşmanın muhâlefetine rağmen ikinci vezir oldu ve az sonra da Sinan Paşa azledilerek 1 ağustos 1591 de Ferhad Paşa sadırâzam oldu. Sadâretinin ilk günlerinde Ferhad Paşaya karşı bir ulûfe meselesinden İstanbulda büyük bir sipahi ayaklanması oldu, ayaklanma bastırıldı, Sinan Paşanın teşvik ve tahriki eseri olduğu anlaşıldı; pâdişah, Sinan Paşanın gözlerine mil çekilmesini ferman etti, fakat Ferhad Paşa bu ağır cezânın çok kötü bir çığır açacağını arzederek Sinan Paşayı Malkaraya sürgün etmekle yetindi.
Ferhad Paşanın bu ilk sadâreti çok kısa, 8 ay 3 gün sürdü, 4 nisan 1592 de azledilerek Siyavuş Paşa sadırâzam oldu, dokuz ay kadar sonra (28 ocak 1593) onun da azli ile Sinan Paşa tekrar sadırâzam oldu; Ferhad Paşa uzunca bir müddet çiftliğinde sürgün hayatı yaşadı. 15/16 Ocak 1595 de Üçüncü Sultan Murad öldü, oğlu şehzâde Mehmed İstanbula çağrılarak 27 Ocakda tahta oturdu ve yeni pâdişah 16 Şubat 1595 de Sinan Paşayı azlederek Ferhad Paşa ikinci defa sadırâzam oldu; bu ikinci sadâreti birincisinden daha kısa, 4 ay 19 gün sürdü.
Osmanlı Devleti Avusturya ile harp hâlinde idi. Ferhad Paşa sadırâzam ve serdar olarak cepheye hareket etti. İstanbul’dan ayrılması Sinan Paşa ile tarafdarlarının Ferhad Paşa aleyhindeki entrikalarına geniş imkân verdi. Şöyle bir vak’a uyduruldu:
Ferhad Paşaya Tuna yollarından feryadcılar gelmiş:
— Ehlü iyâlimiz kâfire esir oldu, meclislerinde iyâlimize kadeh sürdürdüler, gayreti islâm yok mudur!.. demişler, Ferhad Paşa da gazaba gelip:
— Ya siz onların avretlerini esir ettiğimiz hoş mudur!.. diyerek hepsini huzurundan kovmuşdu.
Bu âdi iftirâ Ferhad Paşa’nın azli ile îdamına fetvâ verilmesi kâfi gelmişdi. Azil ve îdam emirleri Kapucular Kethüdârı ile aramıza gönderildi; Ferhad Paşa’nın dostları da durumu bir ulakla kendisine bildirdiler. Ferhad Paşa o sırada Rurscukda bulunuyordu. Vak’anüvis Naima Eefndi şöyle anlatıyor:
“... mührü hümûyunu alub vücûdunu izâle etmeye Kapucular Kethüdâsı Ahmed Ağa tâyin edildi. Birkaç gün evvel Ferhad Paşa’ya kendi adamlarından bâzısı can atub erişti ve kaziyeyi bildirdi. Bîçâre Ferhad Paşa’nın can başına sıcrayub hayatdan me’yus oldu. Hemen İstanbula gitmem icab etti diyerek orduya âid her ne varsa va mührü hümâyunu Satırcı Mehmed Paşa’ya gizlice teslim etti ve at boynuna düşüb Kapucular Kethüdâsına rast gelmeyecek bir yoldan geceyi gündüze katarak İstanbul diye gitti...”
Ferhad Paşa’nın azli tarihi 7 temmuz 1595 dir. Dördüncü defa sadırâzam olan Sinan Paşa serdarlık ile İstanbul’dan henüz ayrılmamışdı ki cebheye sevk edilen Şam yeniçerileri İstanbula geldiler, Sinan Paşa onların başbuğuna:
— Ferhad Paşa’nın katline fetvâ vardır, başı benim, malı sizin!.. dedi.
Naimâ anlatıyor:
“... Kapucular Kethüdâsı Ahmed Ruscuk da îdamına memur olduğu Ferhad Paşayı bulamamışdı; (Durum İstanbula bildirildi); Şam kulu (Yeniçerileri) Ferhad Paşa’nın üzerine gönderildi; Ferhad Paşa’nın hazinesi katar katar gelirken yolda rastlayub çekinmeden yağma ettiler. Ferhad Paşa bunu bir yüksek yerden seyretmişdi, Şam kuluna birkaç kere altun ve gümüş saçarak onlar akçe yağmasına düşünce Ferhad Paşa (ellerinden kurtulup) kaçmaya muvaffak oldu; Istranca Dağlarına düşdü ve İstanbul civarında Litrozdaki çiftliğinde gizlendi. Paşa ve cevâhirden her nesi varsa Valide Sultan Hazretlerine (Venedikli Safiye Sultana) hediye olarak gönderdi; karşılığında îdamdan affı müjdesi geldi. (O sırada Sinan Paşa cepheye hareket etmiş, tarafdarlarından Damad İbrahim Paşa’yı Kaymakam, sadırâzam vekili olarak İstanbul’da bırakmıştı) ; Kaymakam İbrahim Paşa Ferhad Paşa’yı meydana çıkartmak için hile yoluna sapdı, Alamanoğlu diye meşhur Salamon yahudiyi Ferhad Paşa’ya yolladı ve onun vâsıtası ile Ferhad Paşa’dan (rüşvet olarak) bir murassâ (elmaslarla donatılmış) hançer aldı ve cürmü af olundu, gizlenmesin, meydana çıkar, çiftliğinde, dilediği yerde otursun diye bir hattı hümayun çıkartup yolladı. Ferhad Paşa meydana çıktı. Ahbabları çiftliğine gidip kendisini ziyâret ettiler. Fakat bir sabah seher vakti Bostancıbaşı Ferhad Ağa belâyi nâgehânî gibi zorbâzânı bî aman bostancılarla gelip çiftliği basdı, Ferhad Paşa’yı alıp Yedi Kule Zındanına götürüp habsetti, 1004 senesi zaferinin dördüncü günü gün battıktan sonra (9 Ekim 1595) zındanda boğularak îdam olundu. Ertesi gün Eyyub Sultanda yaptırdığı türbesine defnedildi. Vakar sâhibi bir vezir idi, acem seferlerinde bu kadar hizmeti olmuşdu, mükâfatı bu oldu.”
Çatalca’da büyük bir cami, bir mekteb bir hamam ve bir çeşme yaptırmışdır, hâlâ “Ferhad Paşa Suyu” diye anıla gelen bir de su getirerek bu kasabayı ihyâ etmişdir; vesîlei rahbetidir. İstanbul’daki Bayazıd Meydanında bir sarayı ve Kumkapısında Musalla Mecidi adı ile bir mescidi vardı (B.: Musalla Mescidi). Cümlesi asrın büyük üstâdı Mimar Sinanın eserleridir. Çatalca’daki yapılar mâmur olarak durmaktadır; İstanbul’daki Mescidi ve sarayı yok olmuşdur.
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM100843
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 10, pages 5668-5669
See Also Note
B.: Haydar Mirza; B.: Musalla Mescidi
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.