Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
FENERLİ, FENERLİLER
İstanbulun Türkler tarafından fethinden Tanzimât devrine kadar İstanbulda Halicde Fener denilen semtde otura gelmiş İstanbulun rum aristokratlarına verilmiş isimdir.
İstanbulun 1453 senesinde Türkler tarafından fetholunduğu zaman, Fatih Sultan Mehmedin derin görüşünü ve olgun siyâsetini bilmeyen Bizansın aristokrat aileleri, Akdeniz adalarına, Moraya, İtalyaya ve Avrupanın diğer yerlerini hicret etmişlerdi. Az zaman sonra şehirde sükûn te’sis edildi ve refah başladı; bu aileler efradından bâzıları gerek ticâret ve gerek, âlicenablığı ve adâleti şâyi olmuş Türk pâdişahına arzı hizmet maksadı ile İstanbula avdet etmişlerdi.
Irk ve mezheb ayırmaksızın ilim ve san’at adamlarının Fatih Sultan Mehmed tarafından gördükleri himâye bu gibi zevâtın İstanbula akın etmelerine sebeb olmuşdur.
Fatih Sultan Mehmed İstanbuldan hicret etmiş olan şehrin eski ahâlisini tekrar devlet merkezine getirebilmek içindin serbestliğini ilân etti ve kendilerine ortodoks mezhebinden bir Patrik intihap etmelerini emretti ve Katoliklerin en büyük muhalifi olan Yenadios Solarios’u Patrik intihap ettirdi! Bu suretle fetihten evvel büyük tehlikeler geçirmiş ve sönmeye yüz tutmuş olan Ortodoksluğu sureti kat’iyede kurtardı ve kuvvetlendirdi. Bu gün “Şark Ortodoks kilisesi” dediğimiz Fener Patrikhânesi mevcûdiyetini...
⇓ Read more...
İstanbulun Türkler tarafından fethinden Tanzimât devrine kadar İstanbulda Halicde Fener denilen semtde otura gelmiş İstanbulun rum aristokratlarına verilmiş isimdir.
İstanbulun 1453 senesinde Türkler tarafından fetholunduğu zaman, Fatih Sultan Mehmedin derin görüşünü ve olgun siyâsetini bilmeyen Bizansın aristokrat aileleri, Akdeniz adalarına, Moraya, İtalyaya ve Avrupanın diğer yerlerini hicret etmişlerdi. Az zaman sonra şehirde sükûn te’sis edildi ve refah başladı; bu aileler efradından bâzıları gerek ticâret ve gerek, âlicenablığı ve adâleti şâyi olmuş Türk pâdişahına arzı hizmet maksadı ile İstanbula avdet etmişlerdi.
Irk ve mezheb ayırmaksızın ilim ve san’at adamlarının Fatih Sultan Mehmed tarafından gördükleri himâye bu gibi zevâtın İstanbula akın etmelerine sebeb olmuşdur.
Fatih Sultan Mehmed İstanbuldan hicret etmiş olan şehrin eski ahâlisini tekrar devlet merkezine getirebilmek içindin serbestliğini ilân etti ve kendilerine ortodoks mezhebinden bir Patrik intihap etmelerini emretti ve Katoliklerin en büyük muhalifi olan Yenadios Solarios’u Patrik intihap ettirdi! Bu suretle fetihten evvel büyük tehlikeler geçirmiş ve sönmeye yüz tutmuş olan Ortodoksluğu sureti kat’iyede kurtardı ve kuvvetlendirdi. Bu gün “Şark Ortodoks kilisesi” dediğimiz Fener Patrikhânesi mevcûdiyetini Fatih’e borçludur.
Kudretli büyük hükümdar Bizanslılar zamanında Patriklerin haiz oldukları bütün salâhiyetleri Yenadios’a verdi.
Fetihten sonra Rum Patrikhânesi bir kaç yer değiştirdikten sonra nihayet 1600 tarihinde Üçüncü Sultan Mehmed zamanında Haliç Fenerinde bugünkü yerinde yerleşti (B.: Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi) Rum Aristokrat aileleri de Patrikhânenin etrafında yani Cibaliden Balata kadar olan mahallelerde ikamet etmeye başladılar ve bunların zenginleri, Haliçte muhteşem yalılar yapmışlardı.
Bu aristokrat âilelerin efrâdına ecnebiler, “Fenerli” adını vermişlerdi. Fenerliler, çocuklarını, o zamanın en iyi ilim müesseselerine mâlik olan İtalya üniversitelerine gönderip Felsefe, Tıp ve sâir ilimler tahsil ettirirlerdi. Bu çocuklar, Türkçe, Arapça, Farsçayı öğrendikten sonra ecnebi lisanlarını da tahsil ederlerdi. Bundan dolayıdır ki Osmanlı Hükûmeti, ecnebiler ile olan münasebetinde bu Fenerlileri kullanırdı. Divanı Hümâyun ve Donanmayı Hümâyun tercümanları ve bilâhıre Eflâk ve Boğdan beyleri, bu Rumlardan seçilirdi.
Yüz sene evveline gelinceye kadar Fenerlilerin Haliçteki muhteşem kârgir evlerinin ekserisi duruyordu. Bakımsızlıktan birer birer harab oldular. Elli sene evvel Cibaliden Balata kadar olan yerde yüzü mütecaviz böyle evlerin mevcudiyetini hatırlıyorum.
Son senelerde, Haliç sâhili fabrikalar sahası oldu ve bu sabepten dolayı Fenerlilerin yalıları tedricen yıktırılarak yerlerine muhtelif fabrikalar tesis olundu.
Onyedinci asırda inşâ olunmuş olan evlerden yalnız Divanı Hümayun Tercümanı Fenerli Panapotaki Nikusios’un evi kalmıştır. Bu zât Fenerlilerden devlet hizmetine giren ilk sîmâdır.
Bu ev 1740 tarihinde esaslı bir tâmir görmüş olduğundan eski vaziyetini iyi bir halde muhafaza etmektedir. Üç katlı bir bina olan bu kârgir ev Türk mîmarîsi bakımından tedkike değer bir binâdır. Bu evin ilk sâhibi bulunan Panayotaki, Divanı Hümâyun tercümanları arasında ilim, zekâvet ve iktidarı ile meşhurdur; devlete sadakat ile hizmet eylemiştir. Bu zat Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa gibi bir veziri âzamın maiyetinde bulunmuş ve Girid Adasında Kandiye Kalesi ve şehrinin üç seneye yakın süren muhasarası ve tamamen zaptı sırasında Paşanınyanında hem tercümanlık hem de siyasî müşâvirlik vazifesini ifâ eylemiştir.
1699 da Avusturya ve Rusya ile Karlofça muahedelerinin akdi sırasında Fenerlilerden Aleksandros Mavrokordatosun da Divânı Hümâyun tercümanı sıfatı ile iyi hizmetleri görüldüğünden, devletin mühim bir memuriyeti olan bu tercümanlığa Fenerlilerin tayini bir gelenek, âdet oldu. Bilâhare Tersâne Tercümanlığı da onlara verilmeye başlandı.
Üçüncü Sultan Ahmed zamanında Osmanlı Devletine tâbi Boğdan Voyvodası Dimitri Kantimur Prut Harbinde Rusların tarafına geçmişdi; 1711 de onun yerine de bu beyliğe ilk defa olarak bir Fenerli, Nikola Mavrokordato tayin edildi. Yarım asır kadar Eflâk ve Boğdan beyi olarak Osmanlı Devletine tâbi bir prenslik tahtına sâhib olmuş Fenerli aristokrat rum âileleri Mavrokordato’lar, Gika’lar, Kalimahi’ler, Garagea’lar, Sutzu’lar, İpsilânti’ler, Moruzi’ler, Ralli’ler, Hangerli’ler, Rosetti’lerdir.
Fenerlilerden sonra Boğdan beyi Aleksandros İpsilânti, Rusya çarının himâyesinde Odesada kurulan Eterya ihtilâl cemiyeti ile teşrîki mesâi etmiş, Yunanistan istiklâli mücâdelesine karışarak tâbi olduğu devlete ihânet etmiştir.
Bu aristokrat âilelerden XVIII. asrın ikinci yarısı içinde Fenerdeki eski konaklarını bırakarak Boğaziçinin Rumeli yakasında yeni yaptırdıkları ve Avrupalıların ev eşyâları ile döşedikleri konak ve yalılara taşındılar, Boğazda da bilhassa Kuruçeşme, Arnavudköyü ve Tarabyayı tercih ettiler. Bu yalıların en meşhurlarından biri Tarabyada Aleksandros İpsilânti’nin yalısı idi ki bilâhare Fransız yazlık sefarethânesi olmuşdur.
Tanzimattan sonra bu aristokratlar İstanbluu, Türkiyeyi de terk ettiler, bir kısmı Yunanistana, bir kısmı da Fransaya, İngiltereye ve Avrupanın sâir memleketlerine gidip yerleştiler. İstanbulda kalanlardan Osmanlı devletinin son devrinde de yüksek devlet mevkileri işgal edenler olmuştur, Mozuros Paşa büyükelçi, Mavrikordato Bey Hâriciye nâzırı olmuşdur.
Vladimir MIRMIROĞLU
Aşağıdaki satırları M. Zeki Pakalın’ın “Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri” isimli eserinden alıyoruz:
“Eflâk veya Boğdanda Bey olan Fenerlilerin oğullarına Beyzâde, karılarına Domna, kızlarına Dominiça, Beyzâde ve Dominiçaların da oğullarına Çelebi, kızlarına Kokonaça denilirdi.”
Fenerli Beylerden Panayota ki’nin Fenerdeki evi, 1944
(Resim: Sinan)
Theme
Other
Contributor
Sinan
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Vladimir Mırmıroğlu
Identifier
IAM100773
Theme
Other
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
Sinan
Description
Volume 10, pages 5636-5638
Note
Image: volume 10, page 5637
See Also Note
B.: Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi
Theme
Other
Contributor
Sinan
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.