Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
FENER İSKELE GAZİNOSU
Geçen asır sonların ile asrımız başında, Haliç Feneri Vapur İskelesinin hemen yanı başında, vapurdan çıkıldığına göre sağ tarafda, deniz kenarında Haliç yalısının en büyük gazinosu idi. Büyük bir kapalı kısmı ve önünde denize doğru uzanmış, kazıklar üstünde bir salaşı, arkasında da genişce ve mâmur bir bağçesi bulunan bir gazino idi.
Bu ünlü gazino zamanımızda mevcud değildir, ne zaman kapandığını tesbit edemedik, 1940 - 1943 arasında duruyordu, Âdi bir kahvehâneye inkılâb etmiş halde idi; 1970 de büsbütün kalkmış durumda gördük; deniz üstündeki salaşı yıkılmış, yok olmuş, arka bağçesinde bir odun deposu kurulmuş; gazinonun kapalı binâsının yerinde saç kaplı hangarımsı bir yapı vardı, kapusunda şu levha bulunuyordu: “İstanbul Gümrük Muhafaza Müdürlüğü Deniz Tamir Atölyesi Âmirliği”.
Bu gazinonun edebî metinlerimizde zengince şirin hâtıraları vardır. Geçen asrın ikinci yarısında İstanbulun hovarda meşreb, çapkın beyleri Kâğıdhâne âlemleri için burada toplanıp buluşurlar ve Fener istelesinden kayık ve sandallara binip Kâğıdhaneye giderlerdi (B.: Kâğıdhâne). İstanbulun en namlı hânende ve sâzendeleri de buraya gelip çakar, okurlardı. Şöhreti büyük şehrin her tarafına yayılmış bir gazino idi.
Macar Türkoloğ Dr. İgnas Kunoş “Türk Halk Edebiyatı” isimle meşhur eserinde bu gazinodan şu ...
⇓ Read more...
Geçen asır sonların ile asrımız başında, Haliç Feneri Vapur İskelesinin hemen yanı başında, vapurdan çıkıldığına göre sağ tarafda, deniz kenarında Haliç yalısının en büyük gazinosu idi. Büyük bir kapalı kısmı ve önünde denize doğru uzanmış, kazıklar üstünde bir salaşı, arkasında da genişce ve mâmur bir bağçesi bulunan bir gazino idi.
Bu ünlü gazino zamanımızda mevcud değildir, ne zaman kapandığını tesbit edemedik, 1940 - 1943 arasında duruyordu, Âdi bir kahvehâneye inkılâb etmiş halde idi; 1970 de büsbütün kalkmış durumda gördük; deniz üstündeki salaşı yıkılmış, yok olmuş, arka bağçesinde bir odun deposu kurulmuş; gazinonun kapalı binâsının yerinde saç kaplı hangarımsı bir yapı vardı, kapusunda şu levha bulunuyordu: “İstanbul Gümrük Muhafaza Müdürlüğü Deniz Tamir Atölyesi Âmirliği”.
Bu gazinonun edebî metinlerimizde zengince şirin hâtıraları vardır. Geçen asrın ikinci yarısında İstanbulun hovarda meşreb, çapkın beyleri Kâğıdhâne âlemleri için burada toplanıp buluşurlar ve Fener istelesinden kayık ve sandallara binip Kâğıdhaneye giderlerdi (B.: Kâğıdhâne). İstanbulun en namlı hânende ve sâzendeleri de buraya gelip çakar, okurlardı. Şöhreti büyük şehrin her tarafına yayılmış bir gazino idi.
Macar Türkoloğ Dr. İgnas Kunoş “Türk Halk Edebiyatı” isimle meşhur eserinde bu gazinodan şu satırlarla bahsediyor: “... hemen bir kayığa binip meşhur olan Fener Gazinosunun önüne çıkdım. İnsan dolusu kahvede ince saz takımı, urumların pepeleme gürültüsü, telâffuzları yanlış ermeni hânendeleri işime yaramadı. Gel Şehzâdebaşındaki sakin kahveler!..”
Ahmed Râsim de “Fuhşi Atik” isimli ölmez eserinde şunları yazıyor:
“Arkadaşımla İç Fener (Haliç Feneri) Gazinosunda buluşmak üzere evden çıkdım. Kalben büyük bir inşirah duyuyordum. Mektebden (Dârüşşafakadan) çıkalı birinci ilkbaharı idrâk ediyordum. O gün cuma idi. Kâğıdhâneye gidecekdik. Gazinoya geldiğimde henüz öğle olmamışdı. Tek tük bir iki müşteri, deniz tarafındaki köşede dört beş kişiden mürekkeb bir grup vardı. Bunlar çıkıyorlardı. Gaalibâ biraz erkence davranmış olmalıdırlar ki içlerinden habeşî biri titrek, hazin bir sesle hicazkâr üzerinden gezinmeye başladı:
Arz etmediğim yâre meğer yâre mi kaldı
Yâ derdi dile kılmadığım çâre mi kaldı
.................................................
“Oh!... ne kadar da güzel okuyor. O zaman benim de musikîye merakım vardı... Kahvemi içtim içmedim arkadaşım da kapudan girdi. Bana doğrulmakla beraber gözlerini köşeden ayıramıyordu. Gazel biter bitmez bir şarkıya girdiler. Dördü birden okuyordu:
Muntazır teşrîfine çifte kayık
İnce yaşmakla bu cum’a seyrek çık
Penbe mantinden ferâce pek de şık
İnce yaşmakla bu cum’a seyre çık
“Yine bir oh!.. ne revan bir şarkı... Arkadaşım dedi ki:
— Kemânî Serçe Tevfik de içlerinde...
— Serçe Tevfik, Kemânî Kör Sebuh’un çırağıdır...
— Ötekiler kim?
— Bir danesini tanıyorum, o da hânendedir... bunlar bugün Kâğıdhâneci!.. belli... ben gideyim, bir kayık tutayım... sonra bunları bekler, arkalarını bırakmayız...”
Geçen asır sonlarında yaşamış kalender halk şâiri Üsküdarlı Âşık Râzî de bu gazino üzerine şu manzumeyi yazmışdır:
İskele başında gazinosunun
Medhini duydum da gittim Fenere
Selsebil olmuş ülfet muhabbet
Çıkamaz içine giren bir kere
Her taraf elhak ki güzelle dolu
Şaşırır âşıklar sağ ile solu
Gamzenin işmarı gösterir yolu
Kanca atmak için o güzellere
Tâze nigâr tâze fetâlar
Urum dilberânı dürri yektâlar
Kaçırma fırsatı demiş atalar
Saydı kalmış heman sende hünere
Geysû perçem zülüf merguule kâkül
Cilveli işveli dilleri bülbül
Gümüş külçeleri kimi gonca gül
Nakdi can verilir ayak ellere.
Kimi bey çorbacı oğludur kibar
Kimisi avamdan eşhebi cebbar
Cümlede kîseye meylü îtibar
Üst tarafı fasa fiso mentere.
Bûsi pâyi gerek hicab atmaya
El peşrevi yâri soyub yatmaya
Hey Kalender Râzi hüner satmaya
Felek matlubunca oynaşın vere.
Theme
Building
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM100765
Theme
Building
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 10, pages 5633-5634
See Also Note
B.: Kâğıdhâne
Theme
Building
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.