Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
FENER, FENERLER
“(Arab asıllı Türk harfleriyle “Fe”, “Nun”, “Elif”, “Rı” harfleri ile) Fener yazılır, fakat Fener telâffuz edilir; kelimenin aslı Yunanca Fenarion’dur; her tarafı camla çevrilmiş mum veya lâmba mahfazası” (Şemseddin Sâmi, Kaamusi Türkî). Yunanca Fanariond’an Fenar, Fener; içine ışık konulan ve rüzgârdan sönmemek için etrafına cam veya yağlı kâğıd gibi bir şey geçirilen âlet; El, Gemi, Deniz, Hırsız, Elektrik feneri; Cam Fener, Kâğıd Fener, Muşamba Fener, İşkembe Fener” (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lûgatı).
El Fenerleri — İstanbul sokaklarının sokak fenerleriile aydınlatılmamış olduğu eski devirlerdi (B.: Fenersiz Sokağı Çıkma Yasağı) halk çoğunlukla tenekeden yapılmış ve içinde mum yakılır el fenerleri kullanmışdır. Dört tarafı camlı olup bunlardan biri de fenerin kapağı idi. Hava fenerin üst kısmında silindirik kısa bir borudan girer, borudan rüzgârın girip mumu söndürmesini önlemek için de borunun üstünde yine tenekeden bir küçük külâh bulunurdu. Fenerin el ile tutulacak sapı da yine hava borusuna rabt edilmiş bir teneke halkadan ibaretti. Mum fenerin içine dip tablasına lehimlenmiş bir borucuk içine oturtulurdu.
Geceleri dükkânlara, salaşlara da ekseriya bu el fenerleri asılırdı. Gece seyirlerinde kayıkcılar da fener kullanmak mecburiyetinde idiler, onlar da kayıkları baş tarafı...
⇓ Devamını okuyunuz...
“(Arab asıllı Türk harfleriyle “Fe”, “Nun”, “Elif”, “Rı” harfleri ile) Fener yazılır, fakat Fener telâffuz edilir; kelimenin aslı Yunanca Fenarion’dur; her tarafı camla çevrilmiş mum veya lâmba mahfazası” (Şemseddin Sâmi, Kaamusi Türkî). Yunanca Fanariond’an Fenar, Fener; içine ışık konulan ve rüzgârdan sönmemek için etrafına cam veya yağlı kâğıd gibi bir şey geçirilen âlet; El, Gemi, Deniz, Hırsız, Elektrik feneri; Cam Fener, Kâğıd Fener, Muşamba Fener, İşkembe Fener” (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lûgatı).
El Fenerleri — İstanbul sokaklarının sokak fenerleriile aydınlatılmamış olduğu eski devirlerdi (B.: Fenersiz Sokağı Çıkma Yasağı) halk çoğunlukla tenekeden yapılmış ve içinde mum yakılır el fenerleri kullanmışdır. Dört tarafı camlı olup bunlardan biri de fenerin kapağı idi. Hava fenerin üst kısmında silindirik kısa bir borudan girer, borudan rüzgârın girip mumu söndürmesini önlemek için de borunun üstünde yine tenekeden bir küçük külâh bulunurdu. Fenerin el ile tutulacak sapı da yine hava borusuna rabt edilmiş bir teneke halkadan ibaretti. Mum fenerin içine dip tablasına lehimlenmiş bir borucuk içine oturtulurdu.
Geceleri dükkânlara, salaşlara da ekseriya bu el fenerleri asılırdı. Gece seyirlerinde kayıkcılar da fener kullanmak mecburiyetinde idiler, onlar da kayıkları baş tarafına böyle bir teneke el feneri koyarlardı. Zamanımızda gece seyirlerinde sandalcılarda aynı mecburiyete tâbi olup aynı fenerleri kullanırlar.
Gece şehir içinde uzakca bir yere gidecek olanlar “İşkembe Fener” de denilen ve muşambadan yapılan büyük el fenerleri kullanırdı. İşkembe fenerlerin mumu daha iri, uzun olurdu. Alt ve üst tablaları ekseriyetle pirinçden yapılan muşamba fenerler silindirik şekilde olup muşamba, armonikalarda, akordeonlarda olduğu gibi körüklüydü, o sazdan farkı silindirik oluşu idi. Muşamba fenerlerin sapı da üst tablasına merbut ve yarım dâire şeklinde ve hayli büyükce olurdu.
Gece yangınlarına koşan tulumbacı takımları da bir muşamba fener çekerek koşarlardı. Bir yangın tulumbası sandığında fener çekmek, fenercilik, takımda imtiyazlı vazife idi, takımın en önünde koşarlar ve takımın en koşarlı genclerinden seçilirlerdi.
Muşamba fenerler artık kullanılmıyor.
Zamanımızın günlük hayatında el feneri olarak yalnız pilli elektrik fenerleri kullanılmaktadır.
Sokak fenerleri — (B.: Sokak, Sokakların Fenerlerle Işıklandırılması).
Araba fenerleri — İstanbulun eski binek arabalarından Landon, Kupa hiç kalmadı, Faytonlar ve Paraşollar da gün günden azalmaktadır (B.: Fayton; Kupa; Landon; Kâtib Odası; Koçu; Paraşol; Araba, cild 2, sayfa 902).
Hususî veya kira arabası olarak kullanılan landonlar, faytonlar, paraşollar geceleri fener kullanma mecburiyetinde idiler; fenerler bu arabaların arabacı yerinin iki yanına çift olarak asılırdı. Fenerlere ekseriyetle mum yahud “İdâre Lâmbası” denilen gaz lâmbasının küçüğü konulurdu.
Araba fenerlerinin kendine has bir şekli vardır. Fener arabanın iki yanında bulunan demir bir halkaya uzun ve ağır bir dip sapından geçirilerek takılır, ki fenerin şekli dört köşeli mâdenî bir çiçeği andırır, dipdeki sap, fenerin üstü kısmından ağır olup arabanın seyrinde fenerin devrilip düşmesini önler. Hususî landon ve faytonların feneri arabanın ayrıca bir süsü olurdu, yaldızlı, kristal camlı, pek kıymetli fenerler kullanılmışdır.
1938-1939 arasında Edirnekapusu dışında İstanbulun ilk gecekondusunu yaptırmış olan (B.: Gecekondu Mustafa Fidan adında kunduraboyacısı bir çingene, evinin sokak kapusuna kapu kanadı yerine, aynası sokağa gelmek üzere bir aynalı dolab, gardrop kapağı koymuş, kapunun iki yanına pek süslü ve yaldızlı iki araba feneri asmışdı, kapunun üstünde de “Villa Fidan” levhası bulunuyordu.
Yangın Kuleleri Feneri — İstanbulun meşhur Galata ve Bayazıd yangın Kuleleri İstanbul halkına gece yangınlarını haber vermek üzere fener çeker, asarlardı. Asıl İstanbul içi ve surların dışında Haliç kıyısında Eyyuba ve Marmara kıyısında Yeşilköye kadar Rumeli yakası için:
Bayazıd Kulesi iki yanına birer kırmızı fener
Galata Kulesi bir kırmızı fener
Kadıköy, Üsküdar ve Boğazın Anadolu yakası için:
Bayazıd Kulesi iki yanında birer yeşil fener
Galata Kulesi bir yeşil fener
Beyoğlu tarafı ve Boğazın Rumeli yakası için:
Galata Kulesi bir yeşil fener
Beyoğlu tarafı ve Boğazın Rumeli yakası için:
Bayazıd Kulesi iki yanında birer renksiz fener
Galata Kulesi bir renksiz fener asarlardı.
Yangınlar için ilk haber kulelerin fenerlerinden alınır, semt, mahalle, tafsilâtı, kulelerin yangın habercileri olan “Köşklü”lerden öğrenirlerdi (B.: Yangın; Tulumbacılar; Köşklü).
Zamanımızda bu iki meşhur kule artık yangın haberi yolunda kullanılmıyor. Galata Kulesi restore edilmiş içinde sözde turistik tesisler bulunan bir dev yapı olmuşdur. Bayazıd Kulesi de sahibsiz, harâbîye terk edilmiş durumdadır (1970).
Kayık Fenerleri — Yüzyıllar boyunca İstanbul sularında gece seyreden kayıklar bir fener yakmak mecburiyetinde bulunmuşlardır; kayık fenerleri tenekeden bir el feneri olup kayığın baş tarafına konulurdu. Zamanımızda kayık artık mevcud değildir, kayıkların yerini almış olan sandallar da hâlen aynı mecburiyetdedir ve teneke el fenerlerinin son kullanıldığı yerler olmuşlardır.
Aşağıdaki mâni geçen asır sonlarında yaşamış Âşık İbrahimindir:
İstanbulun kayıkları
Kayıkları kayıkları
Gece gündüz gezdiriyor
Sarhoşları ayıkları
Kâğıdhâne, Göksu, Fener
Sarhoş beyin başı döner
Üfleyince deli poyraz
Kayıkdaki fener söner
Adam aman... denize
Kayıkcısı kayıkları deryâsının ziyneti
Vallah billâh hayran oldum İstanbulda denize
Kayıkcısı kayıkları bu İstanbul şehrinin
Vallah billâh cihanda yok sorar isen bendenize
İskele Fenerleri — Kadimdenberi Haliç ve Boğaziçinin iki yakalarındaki kayık iskeleleirnde birer fener bulunurdu; bu iskele fenerleri de birer teneke el feneri olup dip tablasından uzunca bir sırığın tepesine çakılı olarak kullanılırdı, fener direkleri de iskelenin kara tarafındaki başına dikilirdi. Haliçde ve Boğaziçinde vapur seferleri başladıkdan sonra vapur iskelelerine de aynı biçimde birer fener konuldu; mumun yerini petrol lâmbaları alınca kayık ve vapur iskeleleri fenerleri de azıcık büyütüldü ve içine mum yerine 1 numaralı bir petrol lâmbası konuldu, bu münâsebetle fenerler de şeklini değiştirdi; yine tenekeden mâmul, fakat dörtgen şeklindeki dip tablası üst kısmına nazaran küçük, ters çevrilmiş bir kesik piramid şeklinde, tepesi de dik durur bir tam piramid şeklinde fenerler oldu.
Hanım sevmiş iskelede fenerci bir şehbazı
Yalun ayak mühmel kopuk güzellerin serveri
Allem etmiş kallem etmiş o toy oğlan palazı
Câme hâba çekdi diye şüyû buldu haberi
Gemici Fenerleri — Petrol lâmbalarının taammünden sonra İstanbulda bilhassa balıkcılar tarafından kullanılmışdır; lâmbanın kendisi fener şeklinde idi: Alt tablası dâire şeklinde ve genişçe olan petrol haznesinin üst kısmı basık bir kubbe şeklinde olup ortasına fitil makinası konmuşdur, lâmba şişesi de mâdenî bir çenber içinde alınmışdır, şişe de bir manivelâ ile kalkar iner. Fener-Lâmbayı yakmak için şişe çıkarmaya lüzum görülmeyip şişeyi manivelâsı ile yukarı kaldırmak kifâyet eder. En sert rüzgârlarda bile sönme ihtimâli olmayan bu Fener-Lâmbalar İstanbul balıkcıları arasında sür’atle yayılmışdır. Evlere de girmiş, el feneri olarak kullanılmış, dükkânlara, salaçlara, çardaklara asılmışdır.
Kapu Fenerleri — İçinde ikaamet edilen bekâr hanları, sonraları oteller, yeniçerilik devrinde ve yeni ordu teşkilâtı devrinde kışlalar, kolluklar ve sonra karakollar ve nihâyet umumhâneler devir devir içinde mum, idâre lâmbası, küçük bir gaz lâmbası bulunan birer fener yakmışlardır. Yalnız umumhânelerin fenerlerinin camları kırmızı olmuş ve “Kırmızı Fener” tâbiri umumhâne yerine kullanılmışdır, meselâ: “Dün gece kırmızıfenerdeydim...” denilirdi.
Deniz Fenerleri — Açık denizdeki gemilere gece seyirlerinde tehlikeli kayalıkları, boğaz ağızlarını, liman ağızlarını, burunları millerce uzakdan göstermek ve tehlikeleri önlemek için yapıla gelmişdir.
İlk deniz feneri milâddan önce 285 - 246 yılları arasında Mısır kırallığında bulunmuş, İkinci Ptolema (Batlamyos tarafından İskenderiye limanı ağzında Faros yaptırılmışdır.
İskenderiye Deniz Feneri eski çağ tarihinde dünyanın yedi acîbesinden biri, yedi eşsiz eserinden biri olarak sayılmışdır, diğerleri şunlardır: Mısırda Firavun Keps’un büyük ehramı, Babildeki Asma Bağçeler, Rodos Limanı ağzındaki Apollo Heykeli, Olimpiyad oyunlarının yapıldığı Olimpiyadaki Zeus Heykeli, Efesde Diyana Mâbedi, Halikarnas (Bodurum) da Kıral Mozol’un Türbesi.
İstanbul sularındaki deniz fenerlerinin en eskileri Fenerbağçesi Feneri, Kızkulesi Feneri, Ahırkapusu Feneri, yukarı boğazda Rumeli Feneridir.
İstanbul sularındaki deniz fenerleri hakkında aşağıdaki notları, 1928 de İstanbul Ticâreti Bahriye Müdürlüğü tarafından hazırlanarak yayınlanan “İstanbul Limanı” isimli eserden alıyoruz; bu eserde 17 fener kaydedilmişdir:
1 — Fenerbağçesi Feneri.
Fenerbağçesi burnunun nihâyetinde 78 kadem irtifâında beyaz taşdan yuvarlak müdevver bedenli kule. Her 6 sâniyede beyaz şimşek gösterir bir fener yakar. Fenerin deniz yüzünden yüksekliği 83 kademdir; 10 mil mesâfeden görünür.
2 — Haydarpaşa Fenerleri.
Dalgakıranın her iki başında 47 kadem irtifâında 47 kadem irtifâında birer beyaz kule mevcud olup deniz sathından 46 kadem irtifâında birer fener yakarlar. Cenubdaki fener yeşil, şimaldeki fener de kırmızı ziyâ gösterir; ziyâları daimidir.
3 — Kızkulesi Feneri.
Kulenin şimal tarafında beyaz bir çerçeve ve sütunun üzerinde 36 kadem irtifâında 4 milden görünür ve 3 sâniyede bir kırmızı bir şûle neşreder bir fener vardır.
4 — Yeşilköy Feneri.
Yeşilköy Burnunun şark tarafında ve kasabanın yarım mil şarkında 63 kadem irtifâında beyaz taşdan fener kulesi. Deniz sathından 75 kadem irtifâında her 2 sâniyede beyaz bir şûle neşreder, 15 mil mesâfeden görünür.
5 — Ahırkapusu Feneri.
Beyaz Boyalı 127 kadem irtifâında fener kulesi. Deniz sathından 115 kadem irtifâında her 6 sâniyede husuf gösderir beyaz ziyâlı fener yakar; 16 milden görünür (B.: Ahırkapusu Feneri, cild 1, sayfa 264).
6 — Kandilli Feneri.
Kandilli Burnunun ucunda deniz sathından 90 kadem irtifâında beyaz bir demir sütun üzerinde 3 sâniyede bir kırmızı şûle gösterir.
7 — Kanlıca Feneri.
Kanlıca Burnunun üzerinde deniz sathından 82 kadem irtifâında demir bir çerçevenin üzerinde her 3 sâniyede bir kırmızı şûle gösterir.
8 — Umuryeri Fenerli Şamandırası.
Her 3 sâniyede bir kırmızı şûle gösterir; 4 milden görünür. Beyaz boyalı mahrutî bir şamandıradır.
9 — Anadolukavağı Feneri.
Burun üzerinde deniz sathından 52 kadem irtifâında bir sütun üzerinde 3 sâniyede bir kırmızı şûle gösterir; 4 milden görünür.
10 — Anadolu Fener i.
Burun üzerinde 65 kadem irtifâında taşdan fener kulesi. Üzerinde deniz sathından 249 kadem irtifâında 2 dakikada bir kırmızı şimşek gösteren ve ayrıca sâbit beyaz ışıklı bir fener yakar. Kule çok yüksekte olduğundan Karadenizden gelen gemiler gündüz bile görürler.
11 — Anadolu Fener Dubası.
Anadolu Fenerinden 14 mil mesâfede bir fener dubası demirlemişdir. Dubanın her iki direğinde 28 kadem irtifâında iki fener yakılır; 16 mil mesafeden görülür.
12 — Rumeli Feneri.
99 kadem irtifâında ve değişik çapda ve birbiri üzerinde iki taş kuleden mürekkep müdevver fener kulesi. Kayalık bir burun üzerinde deniz sathından 190 kadem irtifâındadır, sâbit beyaz ışık gösterir; 18 milden görünür.
13 — Tarabya Feneri.
İngiltere Sefârethânesinin 2 gomana şimâli garbîsinde Kireçburnu üzerinde beyaz bir binânın üzerindeki demir sütunun tepesinde deniz sathından 26 kadem ertifâında 3 sâniyede bir yeşil şûle gösterir.
14 — Yeniköy Fener Şamandırası.
Yeniköy bankı üzerinde beyaz demir çerçeveli 3 sâniyede bir yeşil şûle gösterir bir şamandıra demirlemişdir.
15 — Rumelihisarı Feneri.
Kale duvarının üzerinde dört köşeli demir sütun tepesinde deniz sathından 36 kadem irtifâında 3 sâniyede bir yeşil şûle gösterir fener.
16 — Bebek Feneri.
Ehram şeklinde taşdan sütun üzerinde deniz sathından 15 kadem yüksek, 3 sâniyede bir yeşil şûle gösterir.
17 — Kuruçeşme Feneri.
Bir bankın nihâyetinde deniz sathından 23 kadem irtifâında 3 sâniyede bir yeşil şûle neşreder; 3 milden görünür.
Adı geçen eserde kaydedilmiş olup Marmara, Boğaz ve Boğaz dışı Karadenizdeki İstanbul sularında bulunan diğer deniz fenerleri şunlardır:
18 — Büyükçekmecede Değirmen Burnu Feneri
19 — Tuzla Feneri
20 — Yalova Feneri
21 — Balıkcı Adası Feneri
22 — Heybeliada Feneri
23 — Bostancı Feneri
24 — Burgaz Adası Feneri
25 — Sevri Ada Feneri
26 — Harem Feribot İskelesinde iki fene
27 — Beylerbeyi Feneri
28 — Defterdar Burnu Feneri
29 — Kireç Burnu Feneri
30 — Dikilikaya Feneri
31 — Büyük Liman Feneri
32 — Kilyos Dalyan Burnu Feneri
33 — Eşek Adası Feneri
34 — Şile Feneri
35 — Agva Çanak Burnu Feneri
36 — Haydarpaşa Mendireğine ilâve edilen 2 fener
37 — Fenerbağçe Fenerine ilâve edilen 2 fener
İstanbul sularındaki deniz fenerlerinin idâre ve muhafazası, İstanbul Vilâyeti sınırı dışındaki vazifeleriyle birlikde Denizcilik Bankası T.A.O. Kıyı Emniyet İşletmesi Müdürlüğüne bağlıdır. İstanbul sularındaki fenerlerin yıllık masrafı 13-15 milyon Türk lirası arasındadır.
İmparatorluk devrinde Türkiye sularındaki bütün deniz fenerleri “Fener İdâresi” adı altında imtiyazlı bir fransız şirketine verilmişdi, Cumhuriyet devrinde devleştirildi.
Fenerler konusunda bu kütüğe kaydettiğimiz yukardaki notların noksansız olduğunu sanmıyoruz. Elimizdeki kaynaklar Mehmed Enîsî beyin (B.: Enîsî bey, Mehmed, cild 9, sayfa 5125) 1311 M. 1893 - 1894 de basılmış “Çanakkale ve Bahrisiyah Boğazları ile Marmara Denizi Rehberi” isimli eseri ve 1928 de İstanbul Ticâreti Bahriye Müdürlüğü tarafından neşredilmiş “İstanbul Limanı” isimli kitab ve Kıyı Emniyet İşletmesi Müdürlüğünden verilen küçük bir notdan ibâret kalmışdır. Muhakkak ki çok ciddî emek mahsûlü yeni bir Liman Rehberi, millî kütübhânemizin âcil ihtiyaclarındandır.
Caddelerde Elektrikli Trafik Fenerleri — Kesif trafik faaliyeti olan büyük caddelerin dört yol ağzı kavuşaklarından hâlen üç renkli trafik fenerleri kullanılmaktadır; nakil vasıtaları sürücüleri, şoförleri ile yayalara:
Kırmızı ışık “Dur”,
Yeşil ışık “Geç”,
Sarı ışık “Hazır ol” emirlerini verir.
Bu elektrikli ve otomatik trafik fenerlerini kimi cehlinden, kimi lâübâliliğinden umursamayan şoförler ve sürücüler ve yayalar pek çokdur.
Petrol lambaları devrinde Kumkapuda bir sokak feneri ve lâmba şişesi silen fenerci
(Fotoğrafdan S. Bozcalı eli ile)
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100739
Tema
Diğer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5614-5618
Not
Görsel: cilt 10, sayfa 5614
Bakınız Notu
B.: Fenersiz Sokağı Çıkma YasağıB.: Sokak, Sokakların Fenerlerle Işıklandırılması; B.: Fayton; Kupa; Landon; Kâtib Odası; Koçu; Paraşol; Araba, cild 2, sayfa 902; B.: Gecekondu Mustafa Fidan adında kunduraboyacısı bir çingene, evinin sokak kapusuna kapu kanadı yerine, aynası sokağa gelmek üzere bir aynalı dolab, gardrop kapağı koymuş, kapunun iki yanına pek süslü ve yaldızlı iki araba feneri asmışdı, kapunun üstünde de “Villa Fidan” levhası bulunuyordu.B.: Yangın; Tulumbacılar; KöşklüB.: Ahırkapusu Feneri, cild 1, sayfa 264B.: Enîsî bey, Mehmed, cild 9, sayfa 5125
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.