Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
FELEK
“Arabcadan alınmış; Gökyüzü, Semâ, Âsüman; mecâzen tâli’ (talih), baht, kader” (Şemseddin Sâmi, Kaamûsi Türkî). “... Tabiatı Külliye, Zaman; bu mânalarına göre ahkâmü şuunun, (bütün hâdiselerin) fâili addedilir” (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lûgatı).
Bilhassa mecâzî mânaları ile halk ağzında, çok kullanılır, Felek üzerine mâniler, türküler, şarkılar, kantolar, deyimler ve darbı meseller vardır; baht anlamında darbı mesel:
Felek, kimine kavun yedirir, kimine kelek
Baht ve zaman anlamında darbı mesel:
Feleğin sillesini yemeyen baş, elini demir, yumruğunu taş sanır.
Beklenmedik hoş fakat kısa bir zaman geçirme anlamında: “Felekden bir gün çalmak”, yahut “Felekden bir gece çalmak”; tecrübelerle kurnazlaşmış adam: “Feleğin çenberinden geçmiş”; tecrübelerle kemal sâhibi olmuş, olgunlaşmış adam: “Feleğin germü serdini görmüş”; bahtsızlık karşısında ümidsizliğe düşüp işlerini yüz üstü bırakma, hayat mücâdelesini kaybetme anlamında: “Feleğe küsmek”, “Feleğe küskün”; içinde bulunulan iyi durumun sürüp gideceğine güvenmemek gerekdiği anlamında:
“Feleğin meşrebi dönekdir”:
Pek rengine aldanma, Felek, eski Felekdir
Zîrâ Feleğin meşrebi nâsâzı dönektir.
(Ziyâ Paşa)
İşi yolunda anlamında: “Felekle yıldızı barışık”; aşırı mağrur, kendini herkesden üstün gören anlamında: “Feleğe kelek der”; bahtsı...
⇓ Devamını okuyunuz...
“Arabcadan alınmış; Gökyüzü, Semâ, Âsüman; mecâzen tâli’ (talih), baht, kader” (Şemseddin Sâmi, Kaamûsi Türkî). “... Tabiatı Külliye, Zaman; bu mânalarına göre ahkâmü şuunun, (bütün hâdiselerin) fâili addedilir” (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lûgatı).
Bilhassa mecâzî mânaları ile halk ağzında, çok kullanılır, Felek üzerine mâniler, türküler, şarkılar, kantolar, deyimler ve darbı meseller vardır; baht anlamında darbı mesel:
Felek, kimine kavun yedirir, kimine kelek
Baht ve zaman anlamında darbı mesel:
Feleğin sillesini yemeyen baş, elini demir, yumruğunu taş sanır.
Beklenmedik hoş fakat kısa bir zaman geçirme anlamında: “Felekden bir gün çalmak”, yahut “Felekden bir gece çalmak”; tecrübelerle kurnazlaşmış adam: “Feleğin çenberinden geçmiş”; tecrübelerle kemal sâhibi olmuş, olgunlaşmış adam: “Feleğin germü serdini görmüş”; bahtsızlık karşısında ümidsizliğe düşüp işlerini yüz üstü bırakma, hayat mücâdelesini kaybetme anlamında: “Feleğe küsmek”, “Feleğe küskün”; içinde bulunulan iyi durumun sürüp gideceğine güvenmemek gerekdiği anlamında:
“Feleğin meşrebi dönekdir”:
Pek rengine aldanma, Felek, eski Felekdir
Zîrâ Feleğin meşrebi nâsâzı dönektir.
(Ziyâ Paşa)
İşi yolunda anlamında: “Felekle yıldızı barışık”; aşırı mağrur, kendini herkesden üstün gören anlamında: “Feleğe kelek der”; bahtsız, zengin iken, kibar iken, yüksek mevki sâhibi iken düşmüş kimse anlamında: “Felek düşkünü”. Zaman kahbeliği, dönekli, güçlükleri için “Kanbur Felek”, “Gaddar Felek”, “Zâlim Felek” tâbirleri vardır.
Hamâmîzâde İsmail Dede Efendinin muhayyer Felek şarkısı:
Sevdiceğim âşıkını ağladır
Göz yaşını sular gibi çağladır
Felek bana karaları bağladır
Aman Felek yaman Felek yâre benim yâremi
Yar yar yalvarırım eyle benim çâremi
İrmez akıl şu feleğin fendine
Çekdi beni bir güzelin bendine
Kul eyledi efendimin kendine
... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ...
Aşk yoluna postumuzu sermişiz
Hak yoluna hazır olmuş durmuşuz
Bu Feleğin çok sitemin görmüşüz
... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ...
İstanbulun eski tulûat tiyatrolarında okuyucu rakkaaselerin kantoları arasında Felek üzerine olanlar pek çokdur ki halk tarafından rağbet gördüğüne delildir; aşağıdaki parçalar da onlardan birkaç örnekdir:
Felek bana neler etti
Bu gençliğim elden gitti
Bu iftirak cana yetti
Ben gibi zavallı olmaz
Gözlerimin yaşı durmaz
Nedir hâlin diye sormaz
(Şamram Hanım)
*
Yeter artık Felek yeter
Oldum öksüzden beter
Bin yâre açdın sîneme
Ah yanıyorum dayanamam
Karadır bahtım eyvah kara
(Kulisden seslenir):
Yazık oldu eyvah sana
.......................................
(Şamram Hanım)
*
Bir hırsız, girdiği evde âlem yaparken yakalandı
—GAZETELER—
— Felekten bir gece çalalım dedim âbi.
(Karikatür: Cafer Zorlu, Akbaba, 1967)
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Cafer Zorlu
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100724
Tema
Diğer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Cafer Zorlu
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5607-5608
Not
Görsel: cilt 10, sayfa 5608
Tema
Diğer
Emeği Geçen
Cafer Zorlu
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.