Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
FAZLİ ÇELEBİ
Onaltıncı asır şâirlerinden; gaayetle esmer olduğu için “Kara Fazli”, saraç olan babasına nisbetle “Saraçoğlu” lâkabları ile anılırdı; İstanbulda doğmuşdur, asıl adı Mehmed Alidir, “Fazli” şiirlerinde kullandığı mahlasıdır, gençliğinde asrın ünlü şâiri Zâtînin hizmetinde bulunmuş ve onun himmeti ile yetişmişdir. Kanunî Sultan Süleymanın şehzâdelerinin sünnet düğününde sunduğu bir kasîde ile nazarı dikkati çekmiş; büyük pâdişahın en sevgili oğlu Şehzâde Mehmed Magnisaya vâli olarak gönderilirken onun divan kâtibliğine tâyin edilmiş; Şehzâde Mehmedin ölümünde aynı vazife ile Şehzâde Mustafanın hizmetine geçmiş, o prensin de 1552 de îdamında Şehzâde Selimin kapusuna girmiş ve 1563 de Kütahyada ölmüşdür.
Fazli Çelebi’yi yakından tanımış olan Kastamonulu Lâtifî, adına nisbetle anılan şuerâ tezkiresinde: “Merhum basit, dîvâne, abdal görünüşlü ama zihni açık, gayet zeki idi. Şiirlerinde, mânâdan ziyâde kelimelerin rengini, nümâyişine bakardı; Hüsrev ve Şirin tarzında Hümâ ve Hümâyun isimli beş bin beyitlik bir kitab nazmetmiş, Hamse tarzında bir de Sitte yazmışdır ki bu eserinde en güzel manzum hikâyesi Gül ve Bülbüldür; nazım sanatının türlü hünerlerini göstererek garrâ gazeller, beyitler yazmışdır” diyor. Aşağıdaki gazelini Lâtîfî Tezkiresinden alıyoruz:
Aşk u hüsniyle iden şeydâ ben...
⇓ Devamını okuyunuz...
Onaltıncı asır şâirlerinden; gaayetle esmer olduğu için “Kara Fazli”, saraç olan babasına nisbetle “Saraçoğlu” lâkabları ile anılırdı; İstanbulda doğmuşdur, asıl adı Mehmed Alidir, “Fazli” şiirlerinde kullandığı mahlasıdır, gençliğinde asrın ünlü şâiri Zâtînin hizmetinde bulunmuş ve onun himmeti ile yetişmişdir. Kanunî Sultan Süleymanın şehzâdelerinin sünnet düğününde sunduğu bir kasîde ile nazarı dikkati çekmiş; büyük pâdişahın en sevgili oğlu Şehzâde Mehmed Magnisaya vâli olarak gönderilirken onun divan kâtibliğine tâyin edilmiş; Şehzâde Mehmedin ölümünde aynı vazife ile Şehzâde Mustafanın hizmetine geçmiş, o prensin de 1552 de îdamında Şehzâde Selimin kapusuna girmiş ve 1563 de Kütahyada ölmüşdür.
Fazli Çelebi’yi yakından tanımış olan Kastamonulu Lâtifî, adına nisbetle anılan şuerâ tezkiresinde: “Merhum basit, dîvâne, abdal görünüşlü ama zihni açık, gayet zeki idi. Şiirlerinde, mânâdan ziyâde kelimelerin rengini, nümâyişine bakardı; Hüsrev ve Şirin tarzında Hümâ ve Hümâyun isimli beş bin beyitlik bir kitab nazmetmiş, Hamse tarzında bir de Sitte yazmışdır ki bu eserinde en güzel manzum hikâyesi Gül ve Bülbüldür; nazım sanatının türlü hünerlerini göstererek garrâ gazeller, beyitler yazmışdır” diyor. Aşağıdaki gazelini Lâtîfî Tezkiresinden alıyoruz:
Aşk u hüsniyle iden şeydâ beni zibâ seni
İtti Kays ü Leylî’ye hempâ beni hemtâ seni
Asılub ben karşusunda kat’ı peyvend etmeden
İtmemiş hâli Hüdâ aslaa beni kat’â seni
Kani devlet ey peri bâbı saadet açılub
Hânen içinde gören peydâ beni tenhâ seni
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100686
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 10, sayfa 5595
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.