Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
FATMA ALİYE HANIM
Edebî ve tarihî makaale ve kitapları ile tanınmış aydın bir Türk kadını; din ve hukuk bilgini ve müverrih, nâzırlıklarda bulunmuş değerli devlet adamı Ahmed Cevdet Paşanın büyük kızı (B.: Ahmed Cevdet Paşa, cild 1, sayfa 336); 1864 de İstanbulda doğdu, hususî fakat çok sağlam ve geniş tahsil ile yetişdi, bir edebî ve ilmî mahfil olan babasının konağında devrin en değerli sîmâları Fatma Aliye Hanıma hocalık ettiler, bu arada, o devrin kadınlarının çoğunun mahrum kaldığı yabancı dil, mükemmel Fransızca öğrendi; tarih, edebiyat ve arabca hocası da bizzat babası oldu. Kitab hâlinde yayınlanan ilk eseri Georges Ohnet’nin “Volonté” isimli eserinin tercemesidir ki kitaba “Meram” adını ve mütercim ismi olarak da “Bir Hanım” imzasını koymuşdu. Bu terceme o kadar rağbet gördü ki Fatma Aliye Hanım bundan sonra bâzı makaalelerini de “Meram Mütercimi” diye imzaladı.
Kitab hâlinde basılmış diğer eserleri şunlardır: “Nisvânı İslâm”, “Muhâdarât”, “Refet”, “Ûdî”, İstilâyı İslâm”, “Levânihi Hayat”, “Terâcimi Ahvâli Felâsife”, “Tedkiki Ecsam”, “İslâm Kadınları”, “Enin”, “Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı”, “Mahmud Esad Efendinin Taaddüdü Zevezâtına Zeyil”, “Kosova Muzafferiyâtı”. Eserlerinin içinde en çok okunmuş olanı Muhâderât olmuşdur.
Faik Paşa adında bir zât ile evlenmişdi; Fatma Zübeyde adında bir ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Edebî ve tarihî makaale ve kitapları ile tanınmış aydın bir Türk kadını; din ve hukuk bilgini ve müverrih, nâzırlıklarda bulunmuş değerli devlet adamı Ahmed Cevdet Paşanın büyük kızı (B.: Ahmed Cevdet Paşa, cild 1, sayfa 336); 1864 de İstanbulda doğdu, hususî fakat çok sağlam ve geniş tahsil ile yetişdi, bir edebî ve ilmî mahfil olan babasının konağında devrin en değerli sîmâları Fatma Aliye Hanıma hocalık ettiler, bu arada, o devrin kadınlarının çoğunun mahrum kaldığı yabancı dil, mükemmel Fransızca öğrendi; tarih, edebiyat ve arabca hocası da bizzat babası oldu. Kitab hâlinde yayınlanan ilk eseri Georges Ohnet’nin “Volonté” isimli eserinin tercemesidir ki kitaba “Meram” adını ve mütercim ismi olarak da “Bir Hanım” imzasını koymuşdu. Bu terceme o kadar rağbet gördü ki Fatma Aliye Hanım bundan sonra bâzı makaalelerini de “Meram Mütercimi” diye imzaladı.
Kitab hâlinde basılmış diğer eserleri şunlardır: “Nisvânı İslâm”, “Muhâdarât”, “Refet”, “Ûdî”, İstilâyı İslâm”, “Levânihi Hayat”, “Terâcimi Ahvâli Felâsife”, “Tedkiki Ecsam”, “İslâm Kadınları”, “Enin”, “Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı”, “Mahmud Esad Efendinin Taaddüdü Zevezâtına Zeyil”, “Kosova Muzafferiyâtı”. Eserlerinin içinde en çok okunmuş olanı Muhâderât olmuşdur.
Faik Paşa adında bir zât ile evlenmişdi; Fatma Zübeyde adında bir kızı oldu; anası gibi çok ciddi bir tahsil gören bu kız görgü ve bilgisinin genişlemesi için gönderildiği Fransada irtidad etmiş, bir katolik râhibesi olmuşdur, 1960 da Tunusdaki Notre Dame de Sion Fransız kız lisesinde “Mère Mariam” adı ile muallimelik yapmakda idi (B.: Mariam, Mere).
Fatma Aliye Hanım 13 temmuz 1936 da vefat etmiş, cenâze namazı Teşvikiye Camiinde kılınarak Feriköy Kabristanına defnedilmişdir. İbrahim Alâeddin Gövsanın Türk Meşhurları eserinde ölüm tarihi fâhiş bir hatâ ile 1924 olarak kaydedilmişdir.
Bu ünlü kadın yazarın ölümü münâsebeti ile İstanbul basınında yalnız iki kişi konuşmuşdur, Cumhuriyet Gazetesinde M. Turhan Tan ve Son Posta Gazetesinde E. Ekrem Talu; aşağıdaki satırlar o yazılardan alınmışdır:
“Dün, onbeş yirmi kişilik ufak bir cemaat, tarihçi Cevdet Paşanın kızı edib Fatma Aliye Hanımı Feriköy mezarlığına kadar teşyî ederek, yeryüzündeki son durağına tevdî ettiler.
“O büyük adamın bu büyük kızı, yetmiş iki yıllık hayatında, yüksek kültürü ve yabana atılmayacak kıymetteki eserlerile Türk kadınlığına hizmet etmişti.
“Dün, onun tabutunu tâkib edenlerin azlığından anladım ki bu hizmetler unutulmuş; yahut ki onları takdir eden kalmamış.
“Gerçi, unutmak insanlığın şiârıdır. Fakat Cevdet Paşanın kızının bu kadar çabuk hemcinslerinin nankörlüğüne hedef olacağını tahmin edemezdim.
“Sosyal tarihimizin son yarım asırlık faslında, Fatma Aliyenin bir öncülük mevkii vardır. Harem ve kafes devrinde, Türk kadınlığı kasten koyu bir cehâlet içinde boğulurken, okur, yazar ve yazdığını okutur olarak dosta, düşmanı gösterebildiğimiz birkaç kadının başında o vardı.
“Çok esaslı bir tahsil görmüş ve öğrendiği şeyleri hazmetmişti. Mükemmel arapça, farisî, fransızca bilirdi. İşlenmiş hafızasında Mütenebbînin kasideleri, Hâfızın divanı ve Lamartine’in Meditations’ları yanyana yaşardı.
Ölümünden pek az evvel, kendisine Fransız kitapçısında rastgelmiştim. Yeni müelliflerin son eserlerini karıştırıyordu. Ayak üzerinde on dakika bana François Mauriac’ın Andre Maurois ile mukayesesini yaptı.
Otuz, otuz iki sene evvel Hanımlara Mahsus Gazetede edebî makalelerini neşrederken muhakemesi ne ise, o gün de öyle idi. Ayni kuvvet ve ayni ciyâdet!
Fatma Aliye, iki roman neşretmişti. Biri Muhaderât öteki de Udîdir. Bunların her ikisi de, içinde kullanılan lisan fazla terkipli ve ağdalı olmasa, klâsikler meyanına geçecek kıymettedir. (E. Talu, Son Posta).
“Dünkü gazeteler, para ile konulan ilânlar arasına sıkışmış dört satırla Cevdet Paşa kızı Bayan Fatma Aliyenin öldüğünü haber veriyorlardı. Şu yazılıştan bu ölünün Türk edebiyatı, Türk irfan hayatı üzerinde vaktile hayli müessir olmuş bilgili bir muharrir olduğunu anlamaya imkân yoktu. İlân ücretinin kabarmaması için olacakdır; gerçekten acıklıdır. Çünkü Fatma Aliye, sayısı henüz çoğalmaya başlayan münevver Türk kadınlarının en değerlilerinden biri idi. Çünkü Fatma Aliye, peçenin Türk kadın yüzünü karanlıklarda bıraktığı devirde bilgi güneşinden nur alarak aydın yaşamış bir çehre idi. Çünkü Fatma Aliye, Avrupa harsile yetişen ilk Türk kadını idi. Çünkü Fatma Aliye kadın kaleminden çıkan ilk Türk romanının hâlıki idi. Çünkü Fatma Aliye, eserleri Avrupa dillerine çevrilen Türk muharrirlerinin en eskilerindendi. Çünkü Fatma Aliye ölümüne ağlanılacak, tabutu taşınılacak, mezarına çelenk konulacak seçkin bir yurddaştı. Onun ölümünü dört satırla haber vermek bir facia değil de nedir?
“Ben şahsan bu büyük kadının hayatını safha safha ve devir devir takib eden bir adamım. Muhâdarât adlı romanını okuduğum zaman çocuk sayılacak bir yaşta idim, onu Ahmed Mithatlardan çok üstün bularak hayretler içinde kalmıştım. Sonra “Refet” ini, “Udi”sini, “Enin”ini okudum, hakkındaki saygımı bir kat daha çoğaltmak mecburiyetinde kaldım. Çünkü bunlar, bu romanlar, halkın mütâlea zevkini kökünden değiştiren ve okumak isteyen gözleri Battal Gazilerden, Şah Meranlardan, Kesik Başlardan ve hattâ Hasan Mellâhlardan, Hüseyin Fellâhlardan, Dürdâne Hanımlardan uzaklaştıran yepyeni mevzuda eserlerdi. Fatma Aliye, Ahmed Mithatın yapamadığını veya eksik yaptığını yapıyor, garb çeşnisi veren yazılarıyle edebî idrâk seviyesini yükseltiyordu.” (M. Turhan Tan, Cumhuriyet)
Reşid Hâlid GÖNG
Fatma Aliye Hanım
(Resim: Sabiha Bozcalı)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Reşid Hâlid Gönç
Kod
IAM100636
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5573-5574
Not
Görsel: cilt 10, sayfa 5573
Bakınız Notu
B.: Ahmed Cevdet Paşa, cild 1, sayfa 336; B.: Mariam, Mere
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.