Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
FATİN
Geçen asır şâirlerinden; asıl adı Davud Beydir; Drama eşrâfından Hacı Hâlid Beyin oğlu olup hicrî 1229 da (milâdî 1814) Dramada doğmuşdur, ilk tahsilini orada husûsî muallimlerden görmüş hicrî 1243 de (milâdî 1827 - 1828) babasının ölümü üzerine 13 - 14 yaşlarında iken Mısırda bulunan amıcası Mehmed Beyin yanına gönderilmişdir; sekiz sene kadar Mısırda kalmış, devrine göre yüksek tahsilini orada tamamlamış, bu arada hüsnü hat öğrenmiş ve hicrî 1252 de (milâdi 1836 - 1837) İstanbula gelerek Divânı Hümayun kalemine girmişdir, yazısının güzelliği ve zekâsı ile kısa zamanda temâyüz ederek mühimmeme odasına verilmişdir ve kendisine “Fatin” mahlâsı da orada takılmışdır; şiir ile de meşgul olması kadrini bir kat daha yükseltmiş, Sadâret Mektûbî Kalemine alınmışdır; hicrî 1264 de (milâdî 1848) bir nâhoş muameleye gücenerek bu kalemden ayrılmış Ticarethânesi Âmirede (Ticaret Odasında) ilâmat kalemine girmiş, o işlerde de anlayış göstererek mukabeleci olmuş, o sırada adına nisbetle anıla gelen şuerâ tezkiresini yazmış (Fatin Tezkiresi), bu esere mükâfât olarak kendisine râbia rütbesi verilmişdir. Muhîtince sevilmiş kibar bir efendi hayatı sürerken 28 sefer 1283 (7 temmuz 1866) de elli iki yaşında vefât etmişdir; Göksu Deresi kenarındaki Anadoluhisarı mezarlığında medfundur; divânı ölümünde...
⇓ Devamını okuyunuz...
Geçen asır şâirlerinden; asıl adı Davud Beydir; Drama eşrâfından Hacı Hâlid Beyin oğlu olup hicrî 1229 da (milâdî 1814) Dramada doğmuşdur, ilk tahsilini orada husûsî muallimlerden görmüş hicrî 1243 de (milâdî 1827 - 1828) babasının ölümü üzerine 13 - 14 yaşlarında iken Mısırda bulunan amıcası Mehmed Beyin yanına gönderilmişdir; sekiz sene kadar Mısırda kalmış, devrine göre yüksek tahsilini orada tamamlamış, bu arada hüsnü hat öğrenmiş ve hicrî 1252 de (milâdi 1836 - 1837) İstanbula gelerek Divânı Hümayun kalemine girmişdir, yazısının güzelliği ve zekâsı ile kısa zamanda temâyüz ederek mühimmeme odasına verilmişdir ve kendisine “Fatin” mahlâsı da orada takılmışdır; şiir ile de meşgul olması kadrini bir kat daha yükseltmiş, Sadâret Mektûbî Kalemine alınmışdır; hicrî 1264 de (milâdî 1848) bir nâhoş muameleye gücenerek bu kalemden ayrılmış Ticarethânesi Âmirede (Ticaret Odasında) ilâmat kalemine girmiş, o işlerde de anlayış göstererek mukabeleci olmuş, o sırada adına nisbetle anıla gelen şuerâ tezkiresini yazmış (Fatin Tezkiresi), bu esere mükâfât olarak kendisine râbia rütbesi verilmişdir. Muhîtince sevilmiş kibar bir efendi hayatı sürerken 28 sefer 1283 (7 temmuz 1866) de elli iki yaşında vefât etmişdir; Göksu Deresi kenarındaki Anadoluhisarı mezarlığında medfundur; divânı ölümünden sonra bir vefâkâr dostu tarafından bastırılmışdır; şuerâ tezkiresi ve dîvanından başka ebedî yazıları ve şiirleri vardır. Şiir diline örnek olarak dîvanından birkaç parça alıyoruz.
Gazel
Ey şehi iklimi istignâ nedir sende bu naz
Pâyimal oldu yolunda cümle erbâbı niyaz
Âlemi kırdın geçirden tîgi istignâ ile
Görmedim çeşmi siyehkârın gibi bir işvebaz
Hastei hicrânınım zehri sitem virme bana
Ey tabibi nâzeninim lütfile ol çâresaz
Hânende Seyyid Aliye Şarkı
Çokdur ilmi mûsikîde medhali
Başka bir hânendedir Seyyid Ali
Olmamış âlemde misli müncelî
Başka bir hânendedir Seyyid Ali
Zâtine mahsûsdur savtu sadâ
Mevhibe olmuş ana hüsni edâ
Sânîi Fârâbidir dirsem sezâ
Başka bir hânendedir Seyyid Ali
Tab’ı vâlâsı sever nazmı teri
Güftei üstâdı söyler ekseri
Hep usulünde okur şarkîleri
Başka bir hânendedir Seyyid Ali
Kıt’a
Beş on gündenberi îtâya bir kâfir olip kaatil
Nükûl etti sözünden yandı bu sözle dilü cânım
Üç geçdikde ifâ eylemek şartı ile bâ tahvil
Bana beşyüz kuruş karzen inâyet eyle sultînam
Kıt’a
Eşki dü çeşmim ile bulmuş idi neşvü nemâ
Âh o mahsûli ciğerpâreden oldum mehcûr
Gitti ol kâtibi nevhat dahi Mektûbîye
Alnımın kaare yazısı ne aceb itti zuhûr
Beyit
Bir siyah saçlı kara kaşlı kömür gözlü civan
Sînemi külhen gibi âteşlere yakdı aman
Beyit
Çekdim âguuşe o mehpâreyi sordum ismin
Yanarak yâkılarak bûse virüp Yanko dedi
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100625
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5569-5570
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.