Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
FÂTİH SULTAN MEHMED CÂMİİNDE KAATİL SOFTA VAK’ASI
Kabahcı Mustafa ihtilâlinin (1807) tahta çıkardığı Dördüncü Sultan Mustafanın kısa padişahlık zamanı tüyler ürpertici bir anarşi devridir. Devlet sözünün eclâf ve erâzil ayağına düştüğü o devirde İstanbul’daki medreselerin hâli ve içindeki softaların ahvalide pek perişan ve yamandı.
O yılları yaşamış olanlardan devlet adamı ve müverrih Şânîzâde Atâullah Efendi, kendisi de medreseden yetişmiş ulemâdan olduğu halde, medreselerin hâlini çirkin çıplaklığı ile şöyle tasvir ediyor :
“Suhtegân ise tullâbı şebâbı nev suhtekân ile medârisde bî muhb hikyei kavli lût ile meşgul ve mümâris olup tasviri mesâili sekkâkiyede sâhibi yedi tûlâ ve fâris idiler...”
Şânîzâde Tarihinin o devre ait sayfaları softalar ve çömezleri için “Yobaz tâifesi”, “Yobaz gürûhu” gibi tâbirlerle doludur.
Büyük şehirde devlet sözü yalın ayaklı haytalar ağzına düşünce, tüysüz gençlerin ve otuzluk, kırklık kara sakallı bekâr uşaklarının doldurduğu medrese odaları da ilim ve irfan ocağı olmaktan çıkmış, sarıca arı yuvalarına dönmüştü.
Fâtih Karadeniz Medreselerinden birinin bir odasında oturan 25 - 30 yaşlarında yobaz taifesinden ve Karadeniz yalısı halkından zeberdest bir softa bir gün Fâtih Yeniçeri kolluğu önünde acemi oğlanlarından bir tulumbacının oradan geçmekde olan bir kadına ulu orta tecâvüz ettiği ve yüzünden...
⇓ Devamını okuyunuz...
Kabahcı Mustafa ihtilâlinin (1807) tahta çıkardığı Dördüncü Sultan Mustafanın kısa padişahlık zamanı tüyler ürpertici bir anarşi devridir. Devlet sözünün eclâf ve erâzil ayağına düştüğü o devirde İstanbul’daki medreselerin hâli ve içindeki softaların ahvalide pek perişan ve yamandı.
O yılları yaşamış olanlardan devlet adamı ve müverrih Şânîzâde Atâullah Efendi, kendisi de medreseden yetişmiş ulemâdan olduğu halde, medreselerin hâlini çirkin çıplaklığı ile şöyle tasvir ediyor :
“Suhtegân ise tullâbı şebâbı nev suhtekân ile medârisde bî muhb hikyei kavli lût ile meşgul ve mümâris olup tasviri mesâili sekkâkiyede sâhibi yedi tûlâ ve fâris idiler...”
Şânîzâde Tarihinin o devre ait sayfaları softalar ve çömezleri için “Yobaz tâifesi”, “Yobaz gürûhu” gibi tâbirlerle doludur.
Büyük şehirde devlet sözü yalın ayaklı haytalar ağzına düşünce, tüysüz gençlerin ve otuzluk, kırklık kara sakallı bekâr uşaklarının doldurduğu medrese odaları da ilim ve irfan ocağı olmaktan çıkmış, sarıca arı yuvalarına dönmüştü.
Fâtih Karadeniz Medreselerinden birinin bir odasında oturan 25 - 30 yaşlarında yobaz taifesinden ve Karadeniz yalısı halkından zeberdest bir softa bir gün Fâtih Yeniçeri kolluğu önünde acemi oğlanlarından bir tulumbacının oradan geçmekde olan bir kadına ulu orta tecâvüz ettiği ve yüzünden yaşmağını sıyırıp attığını gördü. Tahammül edemedi, tulumbacıyı bir tokatta yere serdi. Omuzdaşlarının yardımına koşan diğer iki tulumbacıyı da tepelerken kolluktan ellerinde sopalarla on onbeş nefer acemioğlanı daha çıktı. Bu durumda genç softa medresesine kaçtı, fakat peşinin bırakılmadığını görünce tabancasını alıp medresede bir acemioğlanını vurup öldürdü ve o kan şaşkınlığından istifade ile Fâtih camiine kaçıp kapıları içerden kapadı.
Kavga bir cinayete bağlanmış, kaatil de camie kapanmıştı. Kısa bir zaman içinde Fâtih camiinin etrafında ikiyüzden fazla acemioğlanı toplandı ve camii sardılar. Kaatil softa camiin münasip bir yerinde siperlendikten sonra dışardan yüksek sesle yapılan teslim tekliflerini reddetti, camiin hangi kapısından bir acemioğlanı baş gösterse hemen tabanca ile ateş etti. acemioğlanları ise camie ve camiin taşıdığı büyük isme hürmeten içeriye kurşun atamıyorlardı.
Vak’ayı Şeyhülislâm Atâullah Efendi haber aldı. Kabakçı ihtilâlinin en ön plândaki müşevviklerinden olan efendi, meslek haysiyetinden ziyâde mevkiini koruma kaygusunda idi, mevkiinde desteği de yamaklar, acemioğlanları, yeniçerilerdi. İlk iş olarak medreselerdeki talebeye, ve camiin hademesine kaatil softaya sahip çıkıp en küçük bir yardımda bulunmamalarını emretti. Softa ise o akşam ortalık karardıktan sonra, camide bulunup da birer köşeye sinmiş sekiz on k işiyi dışarı çıkarttı ve bütün kapıları içerden kilitleyerek koca mâbette tek başına kaldı ve böylece camide aç, susuz, uykusuz üç gün üç gece geçirdi.
Vak’ayı dikkatle takip eden ve gazaba gelen Şeyhülislâm İstanbul’daki yeniçerilerin en büyük kumandanlarından Sekbanbaşı Ağayı çağırttı :
— Vak’a yerine bizzat git, neferlerin camiin içine hücum etsinler, camiin içindedir diye kaatilin üstüne ateş etmekde tereddüt etmesinler, ateş etsinler ve kaatili öldürsünler!.. dedi.
Şeyhülislâm Efendinin bu kesin emri üzerine acemioğlanları da pencerelerden camiin içine pervasızca ateş etti, kaatil softa iki üç yerinden hafifçe yaralandı.
Cinnet hâline girmiş olan genç softa ölüm eri oldu ve dördüncü günün sabahı alaca aydınlığında camiin kapısını açtı.
Üstünde yalnız şalvarı vardı. Tamamen soyunmuştu. Başı açık, gövdesi ve ayakları çıplaktı, sarığını da boynuna dolamıştı. Kurşunu kalmadığı için tabancasını atmış sağ eline bıçağını almıştı.
Dal hançer bir ok gibi fırladı ve acemioğlanlarını yarıp kaçmak istedi, fakat yüzlerce sopa, bıçak pala darbeleri altında tepelenerek öldürüldü.
Müthiş vak’a bütün İstanbul ulemâsını ayaklandırdı: “Yeniçeri kışlalarına ve kolluklarına sığınan câniler kurtulur iken Fâtih Sultan Mehmed Han Hazretlerinin camiine sığınmış bir adama karşı bu zulüm ve vahnşet nedendir?.. Şeyhülislâm Efendinin camii şerifi düşman tabyası gibi kurşuna tutturması ne mânadır?...” dediler.
Müfsid Atâullah Efendi de azledildi.
Fâtih Câmiinde Kaatil Softa
(Sabiha Bozcalı’nın kompozisyonu)
Tema
Olay
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100615
Tema
Olay
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5561-5562
Not
Görsel: cilt 10, sayfa 5561
Tema
Olay
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.