1937 yılının 25-26 mart gecesi Fâtihde Atpazarında İmam Niyazi Sokağında işlenmiş bir cinâyetdir ki toplum hayatı bakımından hem realist romancı ve hikâyecilerin, hem de kriminologların dikkatle tedkik etmesi gereken vak’alardandır. Daha önce Fâtihte Karagümrükde oturan ve ticaretle meşgul olan 44-45 yaşlarında Osman Nuri o semtde berber esnafından 16-17 yaşında gaayetle dilber Ali Receb adında bir gence alâka peydâ geder; türlü vesîleler, hizmetler îcad ederek bol bol para verdiği güzel gencden uysal yakınlık görür ve sık sık O. Nurinin evine gelen A. Receb akranı olmayan adamla evde geç vakitlere kadar işaret eder. Osman Nurinin karısı İrfan ile kaynanası İfakat geceleri bir işre sofrası başında güzel bir delikanlı ile yalnız bırakdıkları evin erkeğine göz yumar görünürlerse de, bu müsahamanın asıl sebebi, biri kucağında, ikisi pek küçük üç çocuk anası genc bir kadın olan İrfanın kocasının mahbubuna karşı olan aşkıdır; ve O. Nurinin evde bulunmadığı sıralarda da eve gelen delikanlıya muhabbet yolunda iknâ eder ve tatlıca zamanlar geçirir. O. Nuri Karagümrükten Atpazarına taşındıkdan sonra da A. Receb’in gündüz İrfan’a ve akşamları Osman Nuriye misâfirlikleri devam eder. Bu hâlin böylece devamı imkânsızlığı karşısında toy oğlanla ana kız iki cahil kadın başbaşa verip Osman Nurin...

1937 yılının 25-26 mart gecesi Fâtihde Atpazarında İmam Niyazi Sokağında işlenmiş bir cinâyetdir ki toplum hayatı bakımından hem realist romancı ve hikâyecilerin, hem de kriminologların dikkatle tedkik etmesi gereken vak’alardandır. Daha önce Fâtihte Karagümrükde oturan ve ticaretle meşgul olan 44-45 yaşlarında Osman Nuri o semtde berber esnafından 16-17 yaşında gaayetle dilber Ali Receb adında bir gence alâka peydâ geder; türlü vesîleler, hizmetler îcad ederek bol bol para verdiği güzel gencden uysal yakınlık görür ve sık sık O. Nurinin evine gelen A. Receb akranı olmayan adamla evde geç vakitlere kadar işaret eder. Osman Nurinin karısı İrfan ile kaynanası İfakat geceleri bir işre sofrası başında güzel bir delikanlı ile yalnız bırakdıkları evin erkeğine göz yumar görünürlerse de, bu müsahamanın asıl sebebi, biri kucağında, ikisi pek küçük üç çocuk anası genc bir kadın olan İrfanın kocasının mahbubuna karşı olan aşkıdır; ve O. Nurinin evde bulunmadığı sıralarda da eve gelen delikanlıya muhabbet yolunda iknâ eder ve tatlıca zamanlar geçirir. O. Nuri Karagümrükten Atpazarına taşındıkdan sonra da A. Receb’in gündüz İrfan’a ve akşamları Osman Nuriye misâfirlikleri devam eder. Bu hâlin böylece devamı imkânsızlığı karşısında toy oğlanla ana kız iki cahil kadın başbaşa verip Osman Nurinin vücudu ortadan kaldırıp Recep ile İrfanın evlenerek tam murâda ermelerine karar verirler. Bir gece Receb Nuriyi bıçakla öldürüp kaçacak ve kadınlar o gittikten sonra bağrışarak istimdadda bulunacak, O. Nuriyi eve giren bir hırsızın vurub öldürdüğünü söyleyeceklerdir. Plân aynen tatbik edilir; 25-26 mart gecesi 17 yaşındaki Ali Recep, geç vakte kadar işretden sonra kendisine mûtad iltifatlarda bulunan gaafil tutkunu dokuz yerinden bıçaklayarak öldürür ve kaçar. Câhil kadınların mütenâkıs ifâdeleri, gizlenemeyen işret sofrası, işret sofrasında bir misâfirin de bulunduğunu gösteren deliller İstanbul zâbıtasına esrarengiz gibi görünen Fâtih Cinâyetinin esrar düğümünü iki gün içinde çözdürür. Yakalanan kaatil, sözde nâmus müdafaası yolunda suçunu itiraf eder ve muhâkemede de âile fâciası bütün çıplaklığı ile meydana çıkar; kaatil genc yaş küçüklüğünden, muini kaatil ana kız İfâkat ile İrfan da, O. Nurinin evinde göz göre çirkin münasebete hafifletici sebeb görülerek idama bedel yirmibeşer sene ağır hapse mahkûm olurlar. Bürhâneddin OLKER