TR
Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
About
Istanbul Encyclopedia
Reşad Ekrem Koçu
Web Project
Entries
❯
Volume 10: Eri-Fır
FAL, FALCILAR
Aslı arabca olup uğur, güzel, baht, iyi tali anlamındadır; baht ve tâli’ anlamak için bir takım garib vâsıtalara mürâcaat etme; atılan boncuk ve baklaya, alettesâdif açılan bir kitabın bir satırına ve sair bunlar gibi şeylere bakarak mâna çıkarma; Falcı: Fal açan, fala bakan” (Şemseddin Sâmi, Kaamûsi Türkî). Fala, istikbalden haber almak için, bahtından haber almak için; aşk yolunda sevgiliden haber almak için; uzun ve tehlikeli yollara çıkılırken; kaybolan kıymetli bir şeyi bulmak ümidi ile ve nihâyet öğrenilmek istenen her şey için baktırılır. Her şey ile fala bakıla bilirse de kadimden beri yaygın fallar şunlardır: Kitabdan bakılan fal; El’den bakılan fal; Bakla dâneleri veya çakıl taşları ile bakılan fal; içilen kahvenin fincanda kalan telvesi ile bakılan fal; iskanbil kâğıdları ile bakılan; Remil ile bakılan fal. Kitab Falı: Rastgele bir yaprağı açılarak ilk satırlarından bir mâna çıkarmak suretiyle fala bakılan kitabların en meşhurları Mushafı Şerif, Mevlânânın Mesnevîsi ve İranlı büyük şair Hâfız Şirâzî’nin divânı olmuştur. Tarihimizde Mushafı Şeriften bakılan falların en meşhuru, hocası ve asrının büyük şâiri Molla Husrev Mehmed tarafından Fâtih Sultan Mehmedin bahtı, istikbâli için bakılmışdır. Sultan Mehmed Varna Muhârebesinden sonra tahtı tekrar Sultan Murada bırakıp M...
⇓ Read more...
Aslı arabca olup uğur, güzel, baht, iyi tali anlamındadır; baht ve tâli’ anlamak için bir takım garib vâsıtalara mürâcaat etme; atılan boncuk ve baklaya, alettesâdif açılan bir kitabın bir satırına ve sair bunlar gibi şeylere bakarak mâna çıkarma; Falcı: Fal açan, fala bakan” (Şemseddin Sâmi, Kaamûsi Türkî). Fala, istikbalden haber almak için, bahtından haber almak için; aşk yolunda sevgiliden haber almak için; uzun ve tehlikeli yollara çıkılırken; kaybolan kıymetli bir şeyi bulmak ümidi ile ve nihâyet öğrenilmek istenen her şey için baktırılır. Her şey ile fala bakıla bilirse de kadimden beri yaygın fallar şunlardır: Kitabdan bakılan fal; El’den bakılan fal; Bakla dâneleri veya çakıl taşları ile bakılan fal; içilen kahvenin fincanda kalan telvesi ile bakılan fal; iskanbil kâğıdları ile bakılan; Remil ile bakılan fal. Kitab Falı: Rastgele bir yaprağı açılarak ilk satırlarından bir mâna çıkarmak suretiyle fala bakılan kitabların en meşhurları Mushafı Şerif, Mevlânânın Mesnevîsi ve İranlı büyük şair Hâfız Şirâzî’nin divânı olmuştur. Tarihimizde Mushafı Şeriften bakılan falların en meşhuru, hocası ve asrının büyük şâiri Molla Husrev Mehmed tarafından Fâtih Sultan Mehmedin bahtı, istikbâli için bakılmışdır. Sultan Mehmed Varna Muhârebesinden sonra tahtı tekrar Sultan Murada bırakıp Manisaya giderken son derece üzgündü, yanında bulunan hocası Molla Husrev çocuğu tesellî etmek için ona Mushafı şerifden fal açdı ve pek yakında yine pâdişah olacağını tebşir etti; şu kıt’a o fale işâretle söylenmişdir: Cihan bâğında şâdan ol hemîşe Melûl olma bu birkaç günlük işe Ki azdır müddeti bu infisâlin Eyü geldi senin Mushafda fâlin Şu kıt’a da Üsküdarlı Âşık Râzinindir: Yârime açdım gör Mushafda fâli Gaayetle muvâfık âyet meâli Bendesi Râziye avdet mukarrer Geçüp serkeşimin boş infîâli El Falı: Falina bakılan kimsenin sağ avucunun içindeki çizgilerden mânalar çıkarılır; falcılar avuçdaki çizgileri Ömür Çizgisi, Servet Çizgisi, Aşk Çizgisi gibi isimler vermişlerdir, mânalar bu çizgilerin çatışma şekillerine göre verilir. Bakla veya Çakıltaşı Falı: Yere serilmiş bir bez üzerine avuçla atılan bakla veya çakılların yayılış, serpiliş şeklinde mâna çıkarılır, bu fali İstanbulda bilhassa zenci bacılarla çingene karıları, kızları bakarlar; zenci bacılar nesli tükenmiş gibidir, falcı çingene karılarına kızlarına hâlâ rastlanır, sokaklarda “Fal bakar, niyet açar.. falcı!..” diye bağırarak dolaşırlar; bilhassa yakışıklı erkeklere, delikanlılara, genc kadın ve kızlara: “Te bakdır bu çingene karısına falını, yavuklundan nişanlından, kocandan haber versin sana!..” diyerek âdetâ musallat olurcasına sırnaşırlar. Aşağıdaki satırları Osman Cemal Kaygılının “Çingeneler” isimli romanından alıyoruz (B.: Çingeneler, cild 7, sayfa 3990), İrfan adında bir delikanlıya karşı bakla falı bakan bir çingene karısı konuşmaktadır: “ — Hay yaşayasın adınla İrfan Efendi... sen hem irfan sahibisin hem de ihvan sahibisin... çok okumuşsun, çok yazmışsın, çok gezmişsin, çok tizmuşsun... elin açıkdır, paran saçıkdır... büyükle büyüksün, küçükle küçüksün.. fodulluk bilmezsin, codulluk bilmezsin... herkesin iyiliğini istersin, ihvan için muhabset beslersin... amma velâkin çelmişdir bu günlerde birisi senin yüreceğini, ona sebeb şimdi yanar içerin çömlekçi fırını gibi.. dolaşırsın kaç gündür o şeytanın kızını bulayım diye bütün dağı bayırı... amma bu senin gönlünü kaçıran, yüreciğini tutuşduran dilber kız mıdır, karı mıdır, esmer midir, sarı mıdır, arpa mıdır, darı mıdır onu bilmem, yalnız bildiciğim bir şey var ise o da hiç meraklanıp kasavetlenmeyesin, pek yakında daha böyle bir sürü dağlar, bayırlar aşacak, sevgiline kavuşacak, murâdına ulaşacaksın...” Yine aynı eserde Osman Cemal kaydediyor: “İstanbulun pek meşhur çingene falcılarından Kâğıdhâneköylü Âfitab denilen genc kadın Abdülâzizin son günlerine doğru şehzâde Abdülhamid’in Kâğıdhâne Çayırında bir falına bakmış ve üç ay sonra tahta çıkacağını söylemiş ve falcının bu sözü tam üç ay sonra gerçekleşmişdi...” Geçen asır sonlarında “Falcı Çingene Karısı, Çingene Kızı, tulûat tiyatroları sahnelerinin kantolarında adı geçen tiplerden olmuşdur: Hicaz Falcı Düettosu (Liçika ve Virjini hanımlar) — Fal bakar niyet açarım Bakla atar keriz atarım Mangizi bolca verin de Kıvırırım haylice — Fal bakar baht açarım Size böyle göbek atarım — Çok sefâlar sürersin — Bir edâlı güzel seversin ..................................... Rast Falcı Kantosu (Şamram Hanım) Falcı fal bakar bakla atar Bana derler Çifte Benli Yâlelli yâleli Abe mangiz uçlan bakayım Nazlı nazlı sana göbek atayım ...................................... Hicaz Çingene Düettosu (Luçika ve Virjini Hanımlar) — Kaynanam falcı karı Yokdur onun emsâli — Koluna sepet takar Sokaklarda fal bakar Güzel olurum diye Başına çiçek takar ................................ Kahve Falı: Kahve falı ile hem falcılar hem de falcılığın geçim vasıtası edinmemiş kimseler meşgul ola gelmişlerdir, hattâ bazı aydın kimseler kendi fallarına bakmışlardır ki bunların başında: Dünyanın en büyük kahve falcısı Dârüşşefakanın resim muallimlerinden Agâh Bey merhum olmuşdur. Büyük bir aşkın ızdırâbı ile bakdığı kahve fallarında görünen şekilleri bir deftere resmetmiş, o şekillerden çıkardığı hükümleri de şeklin - resmin yanına yazmışdır; bu sûretle yer yüzünde bir eşi bulunmayan bir eser vücuda getirmişdir. Yeri Millî Kütübhânemiz olması lâzım gelen kıymetine bahâ biçilmez bu eser sanatkârın torunları elinde bulunuyordu. Üsküdarlı kalender halk şâiri Âşık Râzi de amatör kahve falı bakıcılarından olmuşdur; şâirin akrabalarından genç yaşında dul kalmış zengin bir kadın, ikinci kocasını Âşık Râzinin kahve fallarındaki işâretlerle seçmişdi (B.: Binnaz Hanım, Telli, cild 5, sayfa 2803). İskanbil Falı: Bu çeşid falı kendilerine geçim vâsıtası yapmış kimseler İstanbulda umumiyetle ayak tabakasından rum veya ermeni kadınlarıdır. İskanbil kâğıdları ile pek çeşidli fal açılır. Geçen asrın sonlarında yaşamış Üsküdarlı Âşık Râzinin evrâkı metrûkesi arasında “Tatavlalı Falcı Katinanın açdığı iskambil falıdır ki falcı karının ağzından nazmolundu” diye bin manzûme vardır: Çıktı yârin kendisi Şu maçanın fantisi Falda görünen hâli Gayet fındıkcı sinsi Şu kara kızla papaz Baba abla düzenbaz Onların pençesinde Yârim didiğin şehbaz Dinârinin onlusu Güzel haber doğrusu Açar isen keseyi Kalkar engel korkusu Ya üç hafta ya üç gün Döner sana o küskün Hesabını sakın hâ Sorma şehbaz sürtüğün Azarlama bir hoş tut Ne duydunsa hep unut Genclikde yaz yağmuru Gelip geçecek bulut Memleketimizde geçem vâsıtası, iş olarak falcılık yasakdır; bakla falcısı çingenelere göz yumulur; müşterilerini evlerine gelmiş misâfir kisvesi altında gizleyen sâir falcılar da pek âlâ iş görmektedirler.
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM100556
Theme
Other
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 10, pages 5506-5508
See Also Note
B.: Çingeneler, cild 7, sayfa 3990; B.: Binnaz Hanım, Telli, cild 5, sayfa 2803
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
In collaboration with  
Rights Statement
Cookie Policy
LPPD