Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
EYYUBSULTANDA PİYER LOTİ KAHVEHÂNESİ
Kuruluşundaki adı ile “Râgıb Ağanın Kahvehânesi”, eski İplikhâne Kışlasının gerisindeki Karyağdı Bayırının üstünde Haliç’in bitimine hâkim bir mevkidedir; bütün Haliç, Liman ayak altında uzanır; beri yanda İstanbul’un ve karşı tarafda Galata ve Beyoğlu’nun yelpâze gibi açılmış emsalsiz bir görünüşü vardır. Zamanımızda bilhassa fransızlar tarafından ziyâret edilen turistik kahvehânelerden biridir.
Râgıb Ağa tarafından kuruluşu 1880 yılındadır; aynı zamanda semtin bekçisi olan Râgıp Ağa o tarihlerde kırkını aşkın, başında ağabâni sarıklı fes, beyaz ve kollu bir yelek giyer, beyaz şalvar üstünde beyaz Sakız kuşağı sarar, ayaklarında beyaz çorab, katır kurnudar, 1876 Bulgaristan muhâcirlerinden,hoş sohbet, nekre, ehli dil, kalender, geçen asrın büyük fransız edibi ve ünlü Türk dostu Pierre Loti’nin gönlünü almasını bilmiş bir adamdı.
Râgıb Ağanın Seyfullah adında zeberdest, fetâ, civelek, şehlevend bir çırağı vardı ki o genç de ustası gibi beyazlar giyinir, şu fark ile ki, başındaki dal fesin kenarındaki fırdolayı kâkülleri, ense saçları taşmış, zamanının tâbiri ile “Feslehen Saksısı” ve çıplak ayaklarında takunyalarla dolaşır, hizmet ederdi; Pierre Loti’yi bu kahvehâneye bağlayan işte bu eşbeh gencin üstada canla başla hizmeti olmuşdur.
Kahvehâne Râgıb Ağadan Seyfullaha, ondan Kanbu...
⇓ Devamını okuyunuz...
Kuruluşundaki adı ile “Râgıb Ağanın Kahvehânesi”, eski İplikhâne Kışlasının gerisindeki Karyağdı Bayırının üstünde Haliç’in bitimine hâkim bir mevkidedir; bütün Haliç, Liman ayak altında uzanır; beri yanda İstanbul’un ve karşı tarafda Galata ve Beyoğlu’nun yelpâze gibi açılmış emsalsiz bir görünüşü vardır. Zamanımızda bilhassa fransızlar tarafından ziyâret edilen turistik kahvehânelerden biridir.
Râgıb Ağa tarafından kuruluşu 1880 yılındadır; aynı zamanda semtin bekçisi olan Râgıp Ağa o tarihlerde kırkını aşkın, başında ağabâni sarıklı fes, beyaz ve kollu bir yelek giyer, beyaz şalvar üstünde beyaz Sakız kuşağı sarar, ayaklarında beyaz çorab, katır kurnudar, 1876 Bulgaristan muhâcirlerinden,hoş sohbet, nekre, ehli dil, kalender, geçen asrın büyük fransız edibi ve ünlü Türk dostu Pierre Loti’nin gönlünü almasını bilmiş bir adamdı.
Râgıb Ağanın Seyfullah adında zeberdest, fetâ, civelek, şehlevend bir çırağı vardı ki o genç de ustası gibi beyazlar giyinir, şu fark ile ki, başındaki dal fesin kenarındaki fırdolayı kâkülleri, ense saçları taşmış, zamanının tâbiri ile “Feslehen Saksısı” ve çıplak ayaklarında takunyalarla dolaşır, hizmet ederdi; Pierre Loti’yi bu kahvehâneye bağlayan işte bu eşbeh gencin üstada canla başla hizmeti olmuşdur.
Kahvehâne Râgıb Ağadan Seyfullaha, ondan Kanbur Halid’e, ondan Yakub’a, Yakub’dan da Hâşim Dağdeviren’e kaldı. Hâşime geçişi 1926 yılındadır. İstanbul Ansiklopedisi adına bu kahvehâneyi ilk ziyaretimiz 1947 dedir ki Hâşim eliyle işletile gelmekte idi. Kahvehânenin pek fakirâne bir hâli vardı, fakat içinde Loti pek âlâ tahayyül edilebiliyordu. Mülk sahibi de Feshâne Fabrikası işletme müdürlüğünden emekli Binbaşı Sıdkı Bey idi.
Pierre Loti’nin kullandığı söylenen mavi sırçadan kulpsuz bir kahve fincanı muhafaza edilmekte idi. Duvarlarına birinci Napoleonun Moskova Seferi ile Waterloo’da yenilip İngilizlere teslim oldukdan sonra bir ingiliz harb gemisi ile Sainte-Hélène Adasına gidişini gösteren iki tablonun matbu kopyaları ve Loti hakkında Hikmet Münir Ebcioğlu tarafından yazılmış Türkçe bir makalenin gazete kesiği asılmışı.
R. E. Koçu 1951 de Milliyet Gazetesinde bu kahvehâne hakkında iki yazı yazmışdır; aşağıdaki satırları o yazılardan alıyoruz:
“Eyyub’de Karyağdı bayırında mesleğinde titiz Haşim Dağdevirenin elinden bir fincan kahveyi içerken İstanbulun muhteşem panoramasını seyreden kaç İstanbullu vardır?... Bir büyük şehrin kendi halkı, içinde yaşadığı beldenin güzelliklerini bilmezse, o şehir nasıl bir turist şehri olur?... Yarım asır kadar evvel bu kahvehâneyi biz değil, bir dostumuz, müteveffa Piyer Loti keşfetmişti...
“İşittiğime göre Turing Kulüb Başkanı muhterem dostum Reşid Safvet Atabinen, bu kahvehâneyi, Lotiânin aziz hâtırasına lâyık bir şekle koymak tasavvurunda imiş. Burada İstanbul belediyesine ait bir arsada küçük çatı pıtı bir eski Türk kahvesi kurmak istiyorlarmış. Hayır, yeni bir kahvehâne kurmak değil, köhnemiş kahvehâneyi ihyâ etmek, onu hakkı olan şöhrete kavuşturmak lâzımdır; ve bir büyük hak gözetilerek.
Bu kahvehâneyi yirmi beş yıldır bir türbedar gibi bekleyen ve onu yok olmaktan kurtaran kahveci Hâşimin hakkı.
“Bugün için bana gelince, kırmızı toprak destinin içinde Gümüş Suyu, kallâvi fincanda tarçın köpüklü kahve, dost Hâşimin candan hizmeti ve oğlu Kadrinin temiz ve mistik yüzü.. Ve karşıda, atlas bir yelpaze gibi açılmış İstanbul panoraması... kâfi zevkdir.
“Hasır üstünde yatıp pâdişah rüyası görmek isteyenler, bir yaz gecesini Pierre Loti Kahvehânesinin önündeki sundurmada geçirmelidir. Ay ışığı olmayan bir gece.
“Bir yâri gaar ile, evet, hasır üstünde bağdaş kurup oturacaksınız.
“Gece yarısının geçtiğini, uzakdaki şehrin iki kanadının pırıltıları üstüne çöken sessizlikden anlarsınız.
“Halicin yüzünde zaman zaman ve çatal çatal açılan yakamozlar, balıkcı, belki de liman korsanı sandallarıdır.
“Uzaktan ve derinden derinden bir ses gelir: Ahmed!.. Ahmed!..
“Kimdir koca İstanbulun en derin uykusundaki bu saatlerde aranan Ahmed?
“Halka halka, nokta nokta yakamozlar görürsünüz denizin yüzünde; kimdir milyona yakın insanın uyuduğu bu saatlerde denize girip yüzen?.. Ahmed mi?”
Bu kahvehâneyi yirmidokuz yıl işleten Hâşim Dağdeviren mülk sahibi ile anlaşamayarak 1955 de Piyer Loti Kahvehânesini terk ile yine o civarda başka bir kahvehâne açmış, Pierre Loti Kahvehânesini de Ali adında biri tutmuştur. Dokuz yıl da bu yeni kiracının elinde kalan meşhur kahvehâne öylesine kötü bakılmışdır ki, ancak yalın ayak yarı çıplak hâneberduşların oturabileceği seviyeye düşmüş ve binâ da nerede ise çökecek hâle gelmiştir. 1964 de hedim kararı çıkarak kapatılmak üzere iken bir tesadüf eseri kurtarıcı bir meleğe kavuşmuştur. Turistik tesislerin ne olduğunu çok iyi bilen genç bir Türk kadını, Sabiha Tansuğ, bu perişan, hazin, feci manzara karşısında duyduğu teessürle kahveci Ali’ye önemli bir hava parası ile kiralamış, Pierre Loti Kahvehânesini dört duvar üstünde köhne bir çatıdan ibaret tesellüm etmiş, yıkma kararı durdurulmuş, kahvehâne beş ay süren bir tamirden ve eski bir Türk kahvehânesinin çok dikkatli ihyâsı yolunda yüz elli bin lirayı aşan bir masrafdan sonra 11 eylül 1964 de tekrar açılmışdır. O tarihten bu yana Pierre Loti Kahvehânesinin tezyin ve teşrifi işleri Sabiha Tansuğ için zevkli fakat yorucu ve masraflı bir iş olmuşdur (B.: Tansuğ, Sabiha)
Çağdaş kalender halk şâiri Kahveci Bitlisli Ali Çamiç Ağa Piyer Loti Kahvehânesinin Bayan Sabiha Tansuğ eliyle ihyâsına ebced hesâbı ile ve milâdî takvimle şu mücevher tarihi söylemişdir (B.: Çamiç Ağa, cild 7, sayfa 3700):
Dikkat edince hayret içinde gördü Çamiç
Hüner benim değildir tesâdüf mürüvveti
Sekiz yıllık konturat ile mücevher tarih
“Bayan Sabiha Tansuğ” ismiyle “Piyer Loti”
1534 422
1534 + 422 + 8 = 1964
Aşağıdaki notlar bu ansiklopedinin kıymetli dostlarından Hâlid Eraktan tarafından 1969 da tesbit edilmişdir:
“Ahşab bir yapı olan kahvehâne binası Eyyub Sultan Câmii Kebiri tarafından gelindiğine göre Karyağdı Sokağının sol tarafındadır, bu sokağın sağ tarafından Halice inen dik bir yamaç, mezarlıkdır. Kahvehânenin önünden geçen Ballıbaba Sokağı gerideki İdrisköşkü Caddesine kavuşur. Kahvehâne 5 kapu numarasını taşımaktadır.
“Önünde bir küçük sundurma-bağçe bulunmaktadır. Kahvehânenin beş penceresinden ikisi, kapunun iki yanında, buraya kadar, üçü de Halice nâzırdır.
“Bu bağçe-sundurmaya Pierre Loti’nin bir büstü konmuşdur (Pl. No. 1); sol tarafda muhdes olarak yapılmış bir ek yapıda “Anadolu Köylü Sanatı Müzesi” diye bir bir Türk el işleri teşhir bulunmaktadır. Turistler bu eserlerle hayli ilgilenmektedir (Pl. No. 2). Kahve ocağına da bu bağçeden girilir (Pl. No. 3). Kahve ocağındaki takımlar tamamen eski, antikacılardan toplanmış takımlardır. Kapudan girildiğine göre sağ ve karşı duvarlar boyu ile sol duvarın bir kısmı boydan boya alçak peykedir (Pl. No. 4), ki Loti zamanında yalnız sağ duvar boyunda bir peyke vardı. Ortaya bir divanhâne mangalı konmuşdur (Pl. No. 5), Sayın Sabiha Tansuğ’un eski eşya merâkı fantezisidir. Aynı merak eseri sol tarafa da küçük bir fıskiyeli havuz yerleştirilmişdir. (Pl. No. 6). Mangal da havuz da muhdes olmakla beraber Pierre Loti’nin dekor zevkine uygundur. Solda bu vitrin içinde Pierre Loti’ye âid olduğu rivâyeti ile bâzı eşya toplanmışdır (Pl. No. 7): Bir nargile, fincan, hokka takımı gibi ki hepsi yakıştırmadır. Yine aynı vitrine Türk dostu edîbin romanları konmuştur, bilhassa Aziade.
“Bu asıl kahvehânenin karşı tarafına da hasır iskemleli bir eski Türk kır kahvehânesi yapılmışdır.
“Kahvehânede üç delikanlı ve 1 kız hizmet etmektedir. Eski Türk kıyafetlerine sokulmuşlardır. Tahsilli genclerdir, hepsi yabancı dil, bilhassa Fransızca bilirler. Kız hizmetkâr bugünün turistini ilgilendiren uydurma, yakıştırma bir figürandır. Delikanlılara gelince onların da kıyâfetleri kahvehânenin kuruluş tarihi olan 1880 yılı ve etrafının kahveci cırağı, kahvehâne uşağı kıyâfeti değildir. Bu delikanlılar hizmet nöbetlerinde Seyfullah adını almış olsalar idi, kıyâfetleri benzemese de Loti’nin ruhu şâd olurdu.
“Müze yeri ile kahve ocağının arka tarafında otomobil park edecek bir yer, bir depo ve ayak yolu bulunmaktadır (Pl. No. 8,9).
“Pierre Loti Kahvehânesinin telefon numarası 21 69 33 olup kahvehâne sabah 7 den akşam 19 a kadar açık bulunmaktadır. Bizce yazın sabaha kadar açık bulundurulması ve hattâ turistin geceyi orada geçirme imkânının sağlanması yerinde olurdu.
“Bu meşhur kahvehânenin tarifesi de 1969 da şöyle idi: Çay 150, kahve ve sâir meşrûbat 250 kuruş.” (Hâlid Eraktan).
Piyer Loti Kahvehânesi
(Plân: H. Eraktan)
Piyer Loti Kahvehânesi önünden Haliç ve İstanbul
(Bartlett’in gravüründen Osman Çakaloz eli ile)
Tema
Yer
Emeği Geçen
Hâlid Eraktan, Osman Çakaloz
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100449
Tema
Yer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Hâlid Eraktan, Osman Çakaloz
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5453-5456
Not
Görsel: cilt 10, sayfalar 5453, 5454
Bakınız Notu
B.: Tansuğ, Sabiha; B.: Çamiç Ağa, cild 7, sayfa 3700
Tema
Yer
Emeği Geçen
Hâlid Eraktan, Osman Çakaloz
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.