Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
EYYUBSULTAN CÂMİİ KEBÎRİ
Halicin bitiminde, İstanbulun fethindenberi Eyyubsultan diye anılagelmiş semtde, Peygamberimizin sancakdârı Ebâ Eyyub El-Ensârî Hâlid bin Zeydin türbesi önünde, o İslâm büyüğünün ruhunu şâd etmek için, Fâtih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmışdır. İstanbul câmileri arasında müstesnâ bir yeri vardır ve İstanbulda Türk yapısı ilk büyük câmidir (B.: Eyyubsultan Ebâ Eyyub El-Ensârî Hâlid bin Zeyd; Eyyubsultan Türbesi).
Fâtih Sultan Mehmed’in yapdırttığı Eyyubsultan Câmiinden zamanımızda tek iz kalmamışdır; İstanbulun fethinden beş sene sonra hicrî 863 (M. 1458 -1 459) yılında yapılmış olan ilk Eyyubsultan Câmii 1766 yılındaki şiddetli depremde ağır şekilde zedelenmiş, 1798 de Üçüncü Sultan Selim tarafından tamâmen yıktırılarak zamanımızdaki câmi, temelinden tutularak yeniden yapdırılmıştır ve 1800 yılında ibâdete açılmışdır.
XVII. Yüzyılın büyük muharriri Evliyâ Çelebi, Fâtih Sultan Mehmedin yapdırttığı ilk Eyyubsultan Câmiini şöylece anlatıyor:
“Deniz kenarına yakın düz bir yerde binâ edilmişdir. Bir kubbelidir, mihrab tarafında yarım kubbesi vardır, lâkin o kadar yüksek değildir. Câmiin içinde sütun yokdur. Orta kubbenin etrâfında metin kemerler vardır. Mihrab ve minâreleri musannâ değildir. Hünkâr mahfili sağ tarafdadır; biri sağ tarafda yan kapusu, diğeri de kıble kapusu, iki ka...
⇓ Devamını okuyunuz...
Halicin bitiminde, İstanbulun fethindenberi Eyyubsultan diye anılagelmiş semtde, Peygamberimizin sancakdârı Ebâ Eyyub El-Ensârî Hâlid bin Zeydin türbesi önünde, o İslâm büyüğünün ruhunu şâd etmek için, Fâtih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmışdır. İstanbul câmileri arasında müstesnâ bir yeri vardır ve İstanbulda Türk yapısı ilk büyük câmidir (B.: Eyyubsultan Ebâ Eyyub El-Ensârî Hâlid bin Zeyd; Eyyubsultan Türbesi).
Fâtih Sultan Mehmed’in yapdırttığı Eyyubsultan Câmiinden zamanımızda tek iz kalmamışdır; İstanbulun fethinden beş sene sonra hicrî 863 (M. 1458 -1 459) yılında yapılmış olan ilk Eyyubsultan Câmii 1766 yılındaki şiddetli depremde ağır şekilde zedelenmiş, 1798 de Üçüncü Sultan Selim tarafından tamâmen yıktırılarak zamanımızdaki câmi, temelinden tutularak yeniden yapdırılmıştır ve 1800 yılında ibâdete açılmışdır.
XVII. Yüzyılın büyük muharriri Evliyâ Çelebi, Fâtih Sultan Mehmedin yapdırttığı ilk Eyyubsultan Câmiini şöylece anlatıyor:
“Deniz kenarına yakın düz bir yerde binâ edilmişdir. Bir kubbelidir, mihrab tarafında yarım kubbesi vardır, lâkin o kadar yüksek değildir. Câmiin içinde sütun yokdur. Orta kubbenin etrâfında metin kemerler vardır. Mihrab ve minâreleri musannâ değildir. Hünkâr mahfili sağ tarafdadır; biri sağ tarafda yan kapusu, diğeri de kıble kapusu, iki kapuludur. İki minâresi vardır. Hareminin (iç avlusunun) üç tarafı höcrelerle (medrese odaları) ile müzeyyendir. Hareminin ortasında cemaat maksûresi (çimen sofa namazgâh) vardır. Bu maksûre ile Ebâ Eyyubun türbesi arasında âsümâna ser çekmiş iki çınar vardır ki cemaat gölgesinde ibâdet ederler. Bu haremin de iki kapusu vardır. Garbe açılan kapunun dışında da büyük bir harem (avlu) daha vardır, içinde dut ağaçları ve yedi aded büyük çınar vardır. Bu haremin iki tarafından da abdest muslukları var.”
Hadikatül Cevâmi şu mâlûmatı veriyor:
“... Türbei şerîfe binâsının hitâmında bu câmii şerif ilâve kılınmışdır ki Eyyubsultan Câmii diye meşhurdur; kapusunun üzerindeki tarihi budur:
Çün sekizyüz altmış üç sâlinde bu
Câmii Sultan Mehmed yapdı nev
“Sonra zaman ile pâdişahlar himmeti ile nice tâmirler ve ilâveler yapılmışdır. 1136 tarihinde (M. 1723) bütün selâtin câmilerine ramazanlarda mahya yapılması için ferman çıkdığında (Ahmed III. Zamanı, Lâle Devrinde), Eyyubsultan Câmiinin minarelerinin boyları kısa ve mahya yapılmaya tahammülü olmadığı cihetle ikişer şerefeli yeni iki minâre yapıldı; bu yeni minârelere tarihdir:
Namâzı pençgâhı halka ilân
İderler İsmi Âzamla musahher
Selâdır Şeydiyâ ehli mezâka
Olub şîrin edâlerle muharrer
Çıkub âvâzı arşe didi târih
“Taâlâ şânehû Allahüekber”
1136
“Deryâ tarafında olan minâreye 1238 senesinde (M. 1823) yıldırım düşerek üst şerefesine kadar bâzı yerlerini yıkmış olduğundan o minârenin üst kısmı yeniden yapıldı.
“(XVI. Yüzyıl vezirlerinden) Sinan Paşa câmiin iç haremindeki şadırvanın üstüne bir hünkâr köşkü yapdırmışdı. İç avlunun iki yanında da beşerden 10 aded medrese odaları vardır.
“Eyyubsultan Câmii 1213 senesi muharreminde (M. 1798) temelinden tutularak yeniden yapıldı, eski câmiden yalnız minâreler muhâfaza edildi ve 28 ayda tamamlandı. İç haremdeki şadırvan, üstündeki Sinan Paşa Kasrı ve iki kenarındaki 10 göz medrese odaları tamamen kaldırıldı. Dış avluda imamlara, türbedarlara ve mütevellîye altlı üstlü 4 oda ve bir muvakkıthâne odası ve mahfili hümâyûna bir yol yapıldı ve yeni Eyyubsultan Câmiinin 15 Cemâziyelâhir 1215 cuma günü (3 Kasım 1800) cuma namazı ile resmî küşâdında Üçüncü Sultan Selim de bulundu.”
Ekrem Hakkı Ayverdi “Fâtih Devri Mîmârîsi” isimli Muhallet eserinde Evliyâ Çelebi ile Hadikatül Cevâmiin verdikleri bilgiye dayanarak Fâtih Sultan Mehmedin yapdırtdığı eski Eyyubsultan Câmiinin hakikate çok yakın bir plânını çizmişdir; bu plân için: “... ilk câmi müstatil plânlı idi; önünde üç küçük kubbe ile örtülmüş bir son cemaat revakı vardı. Asıl ibâdet sahnı ortada yarım küre şeklinde bir büyük kubbe, bu kubbenin iki yanında aynı çapda iki yarım kubbe ve mihrab üstü de bir küçük kubbe ile örtülmüşdü...” diyor.
Üçüncü Sultan Selim zamanında yapılmış bugünkü Eyyubsultan Câmii Kebîri hakkında muharrir mechul bir risâlede şunlar yazılıdır:
“... Câmii, önce sâdece tâmir edilmek istendi ve tâmir işine 1212 şevvâlinin on ikinci günü başlandı (30 Mart 1798); fakat bir haftada câmiin tâmir edilemeyecek kadar harab olduğu görüldü; tâmirden vazgeçilerek câmiin temelden tutularak yeniden yapılmasına karar verildi ve yeni Câmi 28 ayda tamamlandı...”
Zamânımızdaki Eyyubsultan Câmii Kebîrinin asıl ibâdet sahnı kareye yakın müstatil plânlıdır. Yarım küre şeklinde bir büyük kubbe, onun etrafında da biri mihrab üzerinde bulunmak üzere 8 küçük yarım kubbe bulunmaktadır. İç harem avlusunun üç yanı 13 kubbeli bir revak ile çevrilmişdir, ki bunlardan 7 kubbe câmiin son cemaat yerini teşkil eder. Avlunun ortasında ulu bir çınar ağacı vardır ki en az Fâtih devrinden kalmadır. Evliyâ Çelebi XVII. Yüzyıl ortasında aynı yerde iki ulu çınardan bahseder, bu eski ağaçlardan biri, tahmin ediyoruz ki, yeni câmi yapılırken kesilmiş olacakdır. Çınarın etrafı parmaklıklı bir sed ve çemen sofa ile çevrilmişdir; parmaklığın dört köşesinde dört çeşmecik vardır; Üçüncü Sultan Selimin turaları ile tezyin edilmiş bu çeşmelere “Hâcet Çeşmeleri”, yâhut “Kısmet Çeşmeleri” denilir (B.: Eyyubsultan Camii Kebîri Avlusunda Hâcet Çeşmeleri).
Eyyubsultan Câmii Kebîri
(Gravürden Yaşar Ekinci eli ile)
Eyyubsultan Câmii Kebîri
(Plân: Ekrem Hakkı Ayverdi)
Eyyubsultan Câmii Kebîrinin eski hâli
(Plân Ekrem Hakkı Ayverdi)
Eyyubsultan Câmii Kebîrinde iç avlu
(Resim: Nezih)
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Yaşar Ekinci, Ekrem Hakkı Ayverdi, Nezih
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100438
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Yaşar Ekinci, Ekrem Hakkı Ayverdi, Nezih
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5446-5450
Not
Görsel: cilt 10, sayfalar 5447, 5448, 5449, 5450
Bakınız Notu
B.: Eyyubsultan Ebâ Eyyub El-Ensârî Hâlid bin Zeyd; Eyyubsultan Türbesi; B.: Eyyubsultan Camii Kebîri Avlusunda Hâcet Çeşmeleri
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Yaşar Ekinci, Ekrem Hakkı Ayverdi, Nezih
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.