Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
EYÜBOĞLU (Bedri Rahmi)
“Şâir; çeşidli yönü ile sanatkâr, ressam heykeltraş ve usta mozayıkçı; 1913 de Trabzonda doğdu, Rahmi Bey isminde bir zâtın oğludur; Trabzon Lisesinde okudu, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisini bitirdi; bu akademide (1928 - 1932) Nazmi Ziya ve İbrahim Çallı’nın atölyesinde çalışdı; Fransaya gitti, bir yıl Lion’da, iki yıl da Paris’de çalışdı; 1935 de İstanbula döndü, ressam Eren Hanım ile evlendi, 1936 da Güzel Sanatlar Akademisinde resim bölümünde profesör oldu. “D” grubu ressamları arasına girdi (B.: D Resim Grubu, cild 9, sayfa 4741) ve bu grupun bütün sergilerine katıldı; 1960 - 1961 de Rockfeller Bursu ile Amerikaya gitti, 1961 - 1962 de de Colombia Üniversitesine ziyâretci sanatkâr olarak dâvet edildi. Bedri Rahmi Resim Atölyesinini kurdu.
“İlk şahsi sergisi 1935 de Bükreş’de açıldı. 1943 - 1946 da İstanbulda her sene özel sergiler açdı; eşi ile birlikde Avrupanın muhtelif memleketlerinde türk resmini temsil eden gruplara katıldı. 1954 de New York’da açtığı sergi birçok amerikan şehirlerini dolaşdı; 1957 Sao Trineal şeref mükâfatı aldı; 1958 de Milletlerarası Brüksel Sergisinde Türk Pavyonuna yaptığı mozayik panoya serginin büyük mükâfatı verildi; 1959 - 1960 da Nato Binasına bir mozayik pano yapdı. Şiirlerini şu kitablarda toplamışdır: Yukuleleye Mektuplar, Yaradana Mektup...
⇓ Read more...
“Şâir; çeşidli yönü ile sanatkâr, ressam heykeltraş ve usta mozayıkçı; 1913 de Trabzonda doğdu, Rahmi Bey isminde bir zâtın oğludur; Trabzon Lisesinde okudu, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisini bitirdi; bu akademide (1928 - 1932) Nazmi Ziya ve İbrahim Çallı’nın atölyesinde çalışdı; Fransaya gitti, bir yıl Lion’da, iki yıl da Paris’de çalışdı; 1935 de İstanbula döndü, ressam Eren Hanım ile evlendi, 1936 da Güzel Sanatlar Akademisinde resim bölümünde profesör oldu. “D” grubu ressamları arasına girdi (B.: D Resim Grubu, cild 9, sayfa 4741) ve bu grupun bütün sergilerine katıldı; 1960 - 1961 de Rockfeller Bursu ile Amerikaya gitti, 1961 - 1962 de de Colombia Üniversitesine ziyâretci sanatkâr olarak dâvet edildi. Bedri Rahmi Resim Atölyesinini kurdu.
“İlk şahsi sergisi 1935 de Bükreş’de açıldı. 1943 - 1946 da İstanbulda her sene özel sergiler açdı; eşi ile birlikde Avrupanın muhtelif memleketlerinde türk resmini temsil eden gruplara katıldı. 1954 de New York’da açtığı sergi birçok amerikan şehirlerini dolaşdı; 1957 Sao Trineal şeref mükâfatı aldı; 1958 de Milletlerarası Brüksel Sergisinde Türk Pavyonuna yaptığı mozayik panoya serginin büyük mükâfatı verildi; 1959 - 1960 da Nato Binasına bir mozayik pano yapdı. Şiirlerini şu kitablarda toplamışdır: Yukuleleye Mektuplar, Yaradana Mektuplar, Karadut, Tuz, Canım Anadolu.
“Fransızca, İngilizce Almanca bilir. Spor olarak denizi ve yürüyüşü sever” (Kim Kimdir Ansiklopedisi; 1962).
Şâir hüviyeti üzerine aşağıdaki satırları Bâki Süha Ediboğlunun (B.: Edipoğlu, Bâki Süha, cild 9, sayfa 4922) “Bizim Kuşak” isimli eserinden alıyoruz:
“Bir hayli esmer, kara kaşlı, kara gözlü, ortadan uzunca boylu, dalgalı gür saçlı... Çoğu zaman saçlarından küçük bir hevenk perçim gibi kalın kaşlarının üstüne düşer. Elleri iri ve güçlü. Hem resim yapan, hem şiir yazan eller... Bir zamanlar ağzından hiç sigara düşmezdi. Son günlerde yine öyle mi bilmem. Çok çalışıyor, durmadan çalışıyor. Bir gün bana:
— Ben durursam fena dururum, onun için günde sekiz dokuz saat çalışmaya mecburum... demişti.
— Ben durursam fena dururum, onun için canlı bir resim yapma makinesi gibi görürüm. Bedri’nin Akademideki hocalığı bir yana, sabahın erken saatlerinde başlar çalışmaya, akşamlara kadar resim yapar. Arabasına atlayıp Anadolu’da gezilere çıkar, gittiği yerlerde hiç vakit kaybetmeden etrafı tarar, çalışacağı yeri seçer. Bazan yalnız, bazan eşi ile birlikte sergiler açar. Eyüboğlu, memleket dışına taşmış olan ressamlık şöhreti yanı sıra, bizim kuşağın oldukça ünlü, kıdemli bir ozanıdır.
“Onun ilk mısralarını 1928 de, sahifelerini genç heveskârlara açık tutan Muhit Dergisi’nde görmüştüm. Aynı sahifede şiirleri çıkan gençlerden ayrılan ve birden bire insanı saran bir havası vardı.
“Daha sonraları çeşitli dergilerde okuduğum şiirleri -resim yaptığını bildiğim için olsa gerek — bende bir ressamın fırçasından çıkmış renk ve hareket cümbüşleriyle dolu birer tablo izlenimi uyandırıyordu. 1941 yılında yayınladığı “Yaradana Mektuplar” adlı şiir kitabında bütün şiirlerini topluca okuduktan sonra kanılarımda bazı değişiklikler oldu. Ressam Bedri Rahmi ile, şair Bedri Rahmi, zaman zaman aynı şiir potasında eriyip birleşiyorlar, bazan da birbirlerinden tamamen ayrılıyorlardı. Öyle sanıyorum ki bu devre, Eyüboğlu’nun kişiliğini aradığı, kendine özgü şiir çabaları yaptığı delikanlılık çağlarıdır.
“Ressam - Şair şiirle, resimle yetinmeyip Yeni Adam dergisinde, Tan ve Cumhuriyet gazetelerinde çeşitli makale, fıkralar ve hikâyeler yazmış, bir zamanlar da Millet gazetesinin açtığı bir hikâye yarışmasında birinciliği kazanmıştı.
“Şiir ve düz yazıların pek çoğunu Ses, Dün, İnsan, Varlık, Yeditepe, İnkilâpçı Gençlik dergilerinde, yayınlayan Eyüboğlu, bizim kuşak içinde halk şiirine ve halk zevkine büyük değer vermiş ve nitekim 1953 de “Canım Anadolu” adlı bir kitap yayınlamıştır. Halk şiiri kadar halk ezgilerine de tutkun olan şair bir gün bana:
— Ben halk türkülerini, halk şiirini sevmeyi anamdan, Fransızcaya ve batı kültürünü de babamdan öğrendim, demişti.
“Kabul etmek lâzımdır ki, şiirde kişiliği kendine özel bir kuyumcu, bir kelimeci, kısacası bir mısra şairi değildir. Ona göre şiir gözün iyi gördüğü, yüreğin iyi duyduğu, öz ve açık deyişlerdir.Şiirin oyuna, fazla lüzumsuz süse, kapalılığa tahammülü yoktur. Köylümüz halkımız için ayrı, aydınlarımız için ayrı şiir düşünmek yanlıştır.” (B.S. Ediboğlu, Bizim Kuşak, Cumhuriyet Gazetesi, 1968).
Aşağıdaki şiir B.S. Ediboğlunun yazısına örnek olarak aldığı bir parçadır:
Güzel ile Faydalı
Ben arıya arı demem
Arının balı olmalı
Ben güzele güzel deme m
Güzel faydalı olmalı.
Güzel dediğin işe yaramalı
Kadın mı? Hamur yoğurmalı
Çocuk doğurmalı
Ağaç mı? Meyve vermeli
Çiçek mi? Kokmalı
Bayramdan bayrama neyleyim güzeli
Güzel dediğin her Allahın günü
Yanıbaşımızda olmalı
Yağmur misali hem gözümüze, hem gönlümüze
Hem toprağımıza yağmalı
Güzel dediğin yağmur misali hepimizin
olmalı.
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM100408
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 10, pages 5439-5440
See Also Note
B.: D Resim Grubu, cild 9, sayfa 4741; B.: Edipoğlu, Bâki Süha, cild 9, sayfa 4922; B.S. Ediboğlu, Bizim Kuşak, Cumhuriyet Gazetesi, 1968
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.