GRUDA (Yılmaz) – Tiyatro sanatcısı,1930 da İstanbulda doğdu ;lise tahsillidir.Bir ara tiyatro sanatcısı Tolga Tigin ile evlendi,ayrıldı,Elgin adında bir çocuğu vardır.Sanat hayatına 1957 de “Karaağaçlar Altında” piyesi ile başladı ; Cep Tiyatrosu,Dormen Tiyatrosu,Site Tiyatrosu ve Küçük Sahne’de çalışmışdır.Hâlen Ankara Çuvaldız Kabare Tiyatrosu kadrosunda olan sanatcının “Sen Adamı Deli Edersin” dir (Ses Sanatcılar Ansiklopedisi) Hayat Mecmuasının bir yazarına hayatının 1962 yılına kadar olan bölümünü şöyle anlatmışdır : “Babamın bakkal dükkânı vardı. Ben bakkal olmamak istiyordum; babam da okumamı, hattâ üniversiteyi bitirmemi istiyordu. Liseye devam ettiğim sıralarda şiir yazmaya başladım. Şiiri, kimyadan, matematikden çok sevdiğim için, onuncu sınıfta belge aldım. Sonra okuyamadım. Askere gittim. Dönüşte, bir bankaya girdim. 1955’de, Ankara’da Haldun Dormen’in Cep Tiyatrosu oyuncularını seyrettim. Devlet Konservatuvarına girmek istedim. Yaşım ilerlediği için kabul etmediler O zamanlar Devlet Tiyatrosuna dışarıdan oyuncu almıyorlardı. Ama tiyatro beni bir defa sarmıştı. Bankadan istifa edip, bir tiyatroya girmek karârı ile İstanbul’a geldim. Önce Haldun Dormen’e başvurdum, denenmem gerekdiğini söyledi. Çeşitli sanat dergilerine şiirler yazıyor, arada bir dublâjda çalışıyordum....

GRUDA (Yılmaz) – Tiyatro sanatcısı,1930 da İstanbulda doğdu ;lise tahsillidir.Bir ara tiyatro sanatcısı Tolga Tigin ile evlendi,ayrıldı,Elgin adında bir çocuğu vardır.Sanat hayatına 1957 de “Karaağaçlar Altında” piyesi ile başladı ; Cep Tiyatrosu,Dormen Tiyatrosu,Site Tiyatrosu ve Küçük Sahne’de çalışmışdır.Hâlen Ankara Çuvaldız Kabare Tiyatrosu kadrosunda olan sanatcının “Sen Adamı Deli Edersin” dir (Ses Sanatcılar Ansiklopedisi) Hayat Mecmuasının bir yazarına hayatının 1962 yılına kadar olan bölümünü şöyle anlatmışdır : “Babamın bakkal dükkânı vardı. Ben bakkal olmamak istiyordum; babam da okumamı, hattâ üniversiteyi bitirmemi istiyordu. Liseye devam ettiğim sıralarda şiir yazmaya başladım. Şiiri, kimyadan, matematikden çok sevdiğim için, onuncu sınıfta belge aldım. Sonra okuyamadım. Askere gittim. Dönüşte, bir bankaya girdim. 1955’de, Ankara’da Haldun Dormen’in Cep Tiyatrosu oyuncularını seyrettim. Devlet Konservatuvarına girmek istedim. Yaşım ilerlediği için kabul etmediler O zamanlar Devlet Tiyatrosuna dışarıdan oyuncu almıyorlardı. Ama tiyatro beni bir defa sarmıştı. Bankadan istifa edip, bir tiyatroya girmek karârı ile İstanbul’a geldim. Önce Haldun Dormen’e başvurdum, denenmem gerekdiğini söyledi. Çeşitli sanat dergilerine şiirler yazıyor, arada bir dublâjda çalışıyordum. Şiirlerimden 10 - 15 lira alıyordum. Geçim zordu... Geceleri Yorum dergisinin Ağacamisindeki idârehanesinde masalar üzerinde yatıyordum. İlk defa Cep Tiyatrosu’nda Gogol’un “Bir Evlenme” oyununda sahneye çıktım (?). Haldun Dormen, profesyonel bir tiyatro kurmak istiyordu. Küçük Sahne boşalınca, Haldun’un bu isteği gerçekleşti. Altan Erbulak, Erol Keskin, Erol Günaydın, Duygu Sağıroğlu, Zerrin Arpat, Yıldız Alpar, Teoman Orbek, İlhan İskender ile birlikte oraya geçtim. Ancak, hepimizin ek işleri vardı. Meselâ, ben bir müessesenin hesap işlerine bakıyordum. Tiyatro da 500 lira aylık veriyordu. İlk oyunum, Eugene O’Neill’in “Kara Ağaçlar Altında”sıdır. Dünya Üniversiteleri Tiyatro Festivalinde bir perdelik “Efendiler Lütfen Şapkanızı Çıkarın” adlı oyunum oynandı. Bristol Festivalinde ise, sahneye koyduğum “Mum Söndü” birincilik kazandı” (Hayat Mecuması, 1962). Bürhaneddin OLKER